Türkiye havacılık alanında devasa adımlar atıyor. Her ne kadar henüz kendi uçağımızı üretemezsek de teknolojik anlamda işbirliği içerisinde olduğumuz devasa şirketler ve kurumlarımız var. Örneğin Ankara’daki TAI! Hava taşımacılığında THY ile birlikte dünyanın önemli markalarından biri haline geldik. 3. havalimanının yapılmasıyla da bölgenin en önemli transit noktalarından biri olacağımıza kesin gözüyle bakılıyor.
Peki, yetişmiş insan gücü çerçevesinden olaya baktığımızda, hangi noktadayız?
Uçak mühendisliği eğitimi veren ciddi üniversitelerimiz var ama pazarlama konusunda ciddi sorunlar yaşanıyordu. İşte bu noktada THY’nin öncülüğünde, Boeing’in endüstriyel birikimi ve desteği ile İTÜ’de, üç yıl önce, Hava Taşımacılığı Yönetimi Yüksek Lisans Programı açıldı ve dün ilk mezunlarını verdi.
Türkiye’nin gelecekteki havayolu liderlerini yetiştirmek amacıyla tasarlanan bölümde, öğrenciler, havacılık alanında dünyanın en iyi hocalarından ve uzmanlarından eğitim aldılar. Hızla gelişen havacılık ve uzay sanayisini yönetmek üzere gerekli becerilerle donatıldılar...
Mezuniyet töreni!
İTÜ 242 yıllık birikimiyle mühendislik alanında dünyanın önde gelen kurumlarından biri ama tören konusunda bence daha pek çok fırın ekmek yemesi gerekiyor.
Saatlerce süren mezuniyet töreni olmaz, gün ortasında uzun uzadıya klasik Türk müziği konseri ise hiç olmaz. Hele üstüne üstlük, o, bu, şu derken çok sayıda konuşmacı trafiği ve görsel sunumlar da buna eklenirse, verilmek istenen mesajlar ve işin önemi de güme gider!
Dünyanın en büyük havacılık ve uzay şirketi Boeing gelecek yıl 100 yaşına giriyormuş ve bu 99 yılın 70 yılında Türkiye’de de varlarmış. Boeing Ticari Uçaklar Uluslararası İş Geliştirme Genel Müdürü Jay Campbell’dan Türkiye ve İTÜ adına güzel şeyler duymak hoşumuza gitmedi desek yalan olur...
İsterseniz gelin önce Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca’ya, sonra da Jay Campbell’a kulak verelim. Projenin önemli ismi THY Genel Müdürü ise Ulaştırma Bakanı’nın İstanbul ziyareti nedeniyle törene gelemedi. Keşke Bakan Bey’i de alıp getirseydi. Eminim ki o da gurur duyardı!
Liderler buluşması
Prof. Karaca: Her türlü gelişimin merkezinde “insan” vardır. Büyük yatırımlara büyük paralar harcanabilir, büyük uçaklar alınabilir ama yeterli insan kaynağı yetiştiremezseniz, bunların hiçbirinin önemi olmadığının farkındayız. İşte bu yüzden İTÜ 242 yıllık birikimini; insana yatırım yapma, kendi insan gücünü yaratma üzerine kurdu.
Hava Taşımacılığı Yönetimi Programı’nda, Türkiye’nin gelecekteki havacılık liderlerine, İTÜ’nün akademik yetkinliği, Boeing’in endüstriyel birikimi ve THY’nin lider bakış açısı birleştirilerek eğitim vermenin mutluluğunu yaşadık. Akademik program çerçevesinde öğrenciler 2 yıl boyunca ülkenin hızla gelişen havacılık işletmelerini yönetmek üzere gerekli becerilerle donatıldı. İTÜ’de sunulan bilimsel altyapı, enternasyonal ağlar ve dünya çapında üniversitelerden gelen 18 akademisyenin katkılarıyla yürütülen bir program oldu.
Yeni nesil havacılık
Boeing Ticari Uçaklar Uluslararası İş Geliştirme Genel Müdürü Jay Campbell’ın uzun konuşmasından bazı satır başları da şöyle:
l İTÜ’de olmak gurur verici. Bu üniversitenin 242 yıl önce kurulmuş olması çok etkileyici. Amerika Birleşik Devletleri’nden 3 yaş daha büyük! Yani burada sizlerle olmak muhteşem bir ayrıcalık.
l Boeing olarak yeni nesil havacılık mühendisleri ve liderleri yetiştirerek Türkiye’nin geleceğine yapılan bu yatırımın bir parçası olmaktan gururluyuz.
l Dünya havacılık endüstrisinin öncü uzmanlarından olan Boeing’deki meslektaşlarımın, müfredat geliştirmek ve burada ders vermek konusunda THY ve İTÜ ile birlikte çalışmaktan ne kadar keyif aldıklarını biliyorum.
Özetin özeti: Ankara kilitlenip kalsa da Türkiye’de güzel şeyler de olmuyor değil!