Okullar kapandı. Karneler alındı. Kalan kaldı. Geçen geçti. Ama zamane karnelerini anlamak mümkün değil. Bizim zamanımızda keyfi uygulamalar yoktu. 3 zayıfı olan bütünlemeye kalır, 4 dersi olan sınıfta kalırdı. Ortaokulda da böyleydi, lisede de. Oysa şimdi her okulda farklı bir uygulama var...
İlköğretimde yani ilk 8 sınıfta bütünleme yok. Öğrencinin sınıf geçip geçmeyeceğine yıl sonunda toplanan öğretmenler kurulu karar veriyor. Yönetmeliğe göre bu konuda velinin de görüşü alınabiliyor. Ancak bugüne kadar velilere "çocuğunuzu geçirelim mi, bırakalım mı" diye soru soran pek olmadı. Gerekçeleri de "hangi veli çocuğunun sınıfta kalmasını ister ki" şeklinde. Peki o halde yönetmeliğe niye konuldu diye sorduğunuzda da, net bir cevap alamıyorsunuz.
İlköğretim kurumlarının 6, 7 ve 8'inci sınıflarında yani eski haliyle ortaokullarda tam anlamıyla bir keşmekeş söz konusu. Bazı okullarda 1, 2 dersi zayıf öğrenci sınıfta kalırken, diğerlerinde 5, 6 dersi zayıf bir başka öğrenci sınıf geçebiliyor. Geçen yıl olduğu gibi aynı okulun, aynı sınıfındaki öğrencilerine farklı uygulamalar da yok değil. Notlar asıldıkça rezaletin boyutları daha da netleşecek...
Liselerde ise 1'inci sınıfta iki yıl üst üste kalan okuldan atılıyor ve aktif öğrencilik hayatı sona eriyor. Öğrenimine ancak açık lisede devam edebiliyor. Bir başka katı kural ise Edebiyat ve alan dersleri konusunda. Edebiyat'ı zayıf olan öğrenci, diğer derslerinin tamamı 5 üzerinden 5 olsa da sınıfta kalıyor.
Liselerde asıl komik olan durum ise 5 üzerinden 2 not ortalaması tutturanların 7, 8 dersi zayıf olsa da yönetmelik gereği sınıf geçmesi. Bir başka komiklik ise ortalaması 2'nin altında kalanlara ve üniversiteye girişte avantajlı duruma geçmek için not ortalamasını yükseltmek isteyen başarılı öğrencilere yönelik yapılan sınavlar.
Eskiden benzeri sınavlar eylülde yapılır ve öğrenci yaz tatilini zehir ederek sınavlarda başarılı olmak için çaba gösterirdi. Oysa şimdi eski adıyla bütünlüme, şimdiki adıyla not yükseltme sınavları, okullar kapandıktan bir hafta sonra yapılıyor. Öğrenci bir yılda başaramadığı dersleri, bir haftada nasıl bir çalışma temposuyla başaracak, onu düşenen yok. Öğretmenler daha uzun ve kesintisiz tatil yapsın diye alınan bu karar, her zaman olduğu gibi yine öğrencileri mağdur ediyor.
Yetiştirilemediği için henüz bütün okullarda karneler verilmedi. Önümüzdeki günlerde bu konuda feryat eden velilerin sayısı yüz binleri bulursa hiç şaşırmayın. Hele bir de torpil ve rüşvet iddiaları ayyuka çıksın siz görün o zaman cümbüşü...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr