Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Okullar kapandı ama sorunlar bitmiyor. Binlerce veli ve öğrencinin gözü yaşlı. Kimi 5, 6 zayıfı olanların sınıf geçtiği bir ortamda tek dersten kaldığına üzülüyor, kimileri de "alın çocuğunuzu başka okula götürün" dayatmasına sinir oluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan, sınıfta kalanlar için yeni bir öğretmenler kurulu ya da sınavın söz konusu olmadığını, ancak haksızlığa uğrayan öğrencilerin de bulunabileceğini belirterek "Tüm Türkiye'yi kapsayan yeni haklar yerine, sorun olan okullarda çözüm yoluna gideceğiz" dedi.
Cordan, farklı uygulamaların yapıldığı iddia edilen okullarla ilgili şikayetlerin İl Milli Eğitim Müdürlüklerine iletildiği takdirde duyarlılık gösterileceğini ve eğer iddia edildiği gibi bir mağduriyet bulunuyorsa, öğretmenler kurullarının yeniden toplanabileceğine dikkat çekti.
Türkiye'deki tüm okulların aynı yasalarla yönetildiğini de hatırlatan Cordan, bazı okulların öğretmenler kurulu dışında karar almasının, not yükseltme sınavı yapmamasının ve haklı gerekçeler olmadan "alın çocuğunuzu başka okula götürün" demesinin mümkün olmadığını söyledi...
Evet müsteşarın görüşleri böyle. Bakan'ınki de farklı değil. O da gerektiğinde velinin görüşünü alın diyerek bakın neler söylüyor:
"Öğretmen kurullarında öğrencilerin başarısızlıkları değil, başarılı yönleri değerlendirilecektir. Bu değerlendirmede öğrencinin ilgi, yetenek ve becerileri de dikkate alınacaktır. Öğrenciler hakkında varılan nihai karar için öğrenci velisi ikna edilecektir..."
Elbette bu aşamada öğretmenin aldığı karara yukarıdan müdahale olsun istemiyoruz. Ama öğretmenlerimiz de hiç gücenmesinler. Alınan her kararın çağdaş eğitim normlarına uyduğunu hiçbiri söyleyemez. Nasıl ki toplumun her kesiminde tartışmalı karar veren kişiler varsa, maalesef hiç olmaması gereken yerlerden biri olan sınıflarda da var. Pedagojik formasyon yeterliliğine sahip olmayan on binlerce öğretmenin varlığını hepimiz biliyoruz. Yıl sonu geldiğinde neden hiç onlar değil de, hep öğrenciler cezalandırılır? Mini minnacık çocukların, gençlerin hayata küstürüldüğü, böylesine kolayca gözden çıkartıldığı bir başka ülke var mı?..
Özetin özeti: Eğitim sistemimizi, öğrencileri harcamaya yönelik yapıdan kurtarmadıkça, Bakan'ın da ısrarla vurguladığı gibi bilmediklerini değil, bildiklerini dikkate almadıkça bu tartışmaların ardı arkası kesilmeyecek. Her öğretmen, her öğrencisine kendi çocuğu gibi yaklaşsa her şey çok daha farklı olacak ama...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr