Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitim-öğretim deyince akla hep dersler gelir. Türkçe, Matematik, Fen en önemli olanlar. Çünkü sınavlarda en çok puanı onlar kazandırıyor.

Oysa, eğitim bir yaşam sanatıdır. Çocuklarımızı eğitim ve öğretimle, ince bir oya gibi işlemek gerek. İşleyen yani öğretmen, aile ve toplum ne kadar maharetliyse, ortaya çıkan eser de bir o kadar değerli olur!..

Korona süreci, bize, eğitim-öğretimin sadece derslerden ibaret olmadığını gösterdi. Günde 500 soru çözen çocuklarımızın iki yumurta kırıp karınlarını doyuramadıklarına şahit olduk ama dışarıya çıkma konusunda konulan kurallara harfiyen uymalarını da alkışladık.

Haberin Devamı

İnsanoğlu olarak büyük bir sabır testinden geçtik. Kimimiz sınıfta kaldı, kimimiz de üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi.

Sabır ve ortak yaşama uyum testimiz hâlâ devam ediyor. Bakalım, kendimize, topluma ve hijyen kurallarına uyum ve saygı konusunda ne yapacağız?..

Hangi okulda hangi önlemler alındı?

Dijital çağ, sadece günümüzü değil, geleceğimizi de şekillendiriyor. Eğitimi uzaktan yapıyor, hayatı da uzaktan yaşıyoruz. Peki, okulların koronaya yönelik aldığı tedbirleri de uzaktan takip edemez miyiz? Her okulun, internet sitesi var. Alınan önlemler görüntülü olarak oraya konulamaz mı?

Ziya Hoca’nın yazacağı iki satırlık bir yazıyla bu mümkün, bakalım gerçekleşecek mi?.. Sınavlar ve telafi eğitimi konusunda, öğretmen, öğrenci ve anne babalar hâlâ tedirgin. “Bu koşullarda okula göndermem” diyen bir hayli fazla.

Onları rahatlatmanın yolu şeffaflıktan geçiyor.

Alınan her önlem her okulun kendi internet sitesinde paylaşılmalı ki zamanı geldiğinde öğrenciler gönül rahatlığıyla okula gidebilsin, velilerin de gözü arkada kalmasın!

Okullardan gelen duyumlar, bazı yerlerde hâlâ hiçbir şeyin yapılmadığı yönünde. Yani, bu yönde bir karar alınsa bile, siteye konulacak bir şeyleri yok? Bu bile önemli bir bilgi, en azından bir şeyler yapılması için kamuoyu baskısı oluşturulur ve önlemlerin alınması sağlanır. En kötüsü, susup oturmak ya da hiçbir şey yapmadan sadece eleştirmektir.

Sınavlara da telafi eğitimi ve yeni öğretim yılına da çok az bir zaman kaldı ve hangi okulda hangi önlemler alındı hâlâ belli değil!

Haberin Devamı

Ziya Hoca’nın bu konuda ne kadar hassas olduğunu biliyoruz ama söylemlerin icraatla ve şeffaflıkla desteklenmesi gerekir ki okul yolundaki adımlar geri geri gitmesin.

Önümüzdeki süreçte neyle karşılaşacağımızı kimse bilmiyor. Pandemi tümüyle kontrol altına da alınabilir, ikinci, üçüncü dalga da gelebilir.

Bu durum sadece bizim için değil tüm dünya için geçerli!

Hiçbir ülke yok ki altı ay ya da bir yıl sonrası için kesin ifadeler kullansın!

Umutla aşının bulunmasını bekliyoruz ama o zamana kadar risk söz konusu!

Kontrollü serbestlik!

Bu arada, sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve “serbestlik” farklı algılandı!

Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi korona öncesi hayata geri dönenler var. Göstermelik önlemleri denetleyen ise yok gibi!

Ülke olarak, bu konuda tüm dünyaya örnek olabilecek davranışlar sergiledik, büyük fedakârlıklarda bulunduk, ağır bedeller ödedik. Hiçbiri boşa gitmemeli!..

Haberin Devamı

Yeni dönem, serbestliğin değil, otokontrolün öne çıktığı ve denetlendiği, kontrollü bir hayat olmalıdır. Elbette bundan rahatsız olanlar çıkacaktır ama kamu sağlığı söz konusu ise alınan önlemlere uymak herkesin asli görevi olmalıdır.

Okullar konusunda alınan her önlem MEB’e ve eğitime olan güveni ve önemi pekiştirecek, suskunluk ise erozyon yaratacaktır.

Özetin özeti: Her şeyin daha güzel olmasını istiyorsak taşın altına biz de elimizi koymalıyız...