Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni üniversiteye giriş sistemi, lise 2'nci sınıfa geçen öğrencilerin, şu günlerde gerçekleştireceği alan seçimini çok önemli kılıyor. Lise 2'ye geçen öğrenciler, bundan sonraki yaşamlarına, bir anlamda önümüzdeki günlerde alacakları karar doğrultusunda yön verecekler.
Yeni sınav sistemine göre, üniversiteye girişte liseden mezun olduğu alanla paralellik taşıyan tercihte bulunan bir öğrencinin orta öğretim başarı puanı 05 ile çarpılırken, alan dışı bir tercih yapanınki 02 ile çarpılacak. Örneğin Fen bölümünden mezun ve orta öğretim başarı puanı 60 olan bir öğrenci, Fen puanıyla öğrenci alan tıbbı seçtiğinde 60x05=30 puan alırken, Gazeteciliği seçtiğinde ancak 60x02=12 puan alabilecek. Bir puanda ortalama 10 bin kişinin yer değiştiriği göz önününde bulundurulursa, alan seçiminin önemi ve boyutları çok daha iyi anlaşılacaktır.
Şu an için 15, 16 yaşındaki bir gencin 10 yıl sonrasında yapacağı bir mesleği seçmesi çok anlamsız gözükebilir. Haklılar da. Ama şimdilik yapacak başka bir şey olmadığı için sisteme uymaktan başka çare yok. Onun için anne babaların bu zor karar aşamasında çocuklarının yanıbaşında olmaları ve onları en iyi şekilde yönlendirmeleri gerekiyor.
Bu arada önümüzdeki hafta yapılacak not yükseltme sınavlarını da özellikle hatırlatmak istiyoruz. İstediği alana notu yetmeyen öğrencilerin, son şans olarak ilgili derslerin sınavına girerek avantajlı duruma gelmeleri işten bile değil. En azından denemeye değer!..

Öğretmen tayinleri!

On binlerce eğitim fakültesi öğrencisi ve mezunu şaşkınlık içinde. Düne kadar ziraatçiyi, veterineri, mühendisi, eczacıyı öğretmen olarak sınıfa sokan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi eğitim fakültesi mezunlarının atamasını yapmıyor. İçeriği böyle olmasa da hemen herkesin kolayca öğretmen olmaması için 5 yılda bir yinelenecek benzeri bir yeterlilik sınavı'nın getirilmesini öteden beri hep biz de istedik. Çünkü, eğitim fakültelerinde eğitim standartı çok farklı ve pek çoğundan hiçbir yeterliliğe sahip olmayan öğretmetmen adayları mezun oluyor. Nitekim bir ara yapılan yeterlilik sınavında, kendi branşında 100 üzerinden 50'nin altında not alanların sayısı hiç de az değildi. Böylesi bir durumda, yeterliliği olmayan bir eğitim fakültesi yerine, yeterliliğini ek formasyon eğitimi ve sınavlarla kanıtlamış diğer fakülte mezunları da öğretmen olabilir görüşü gündeme geldi ve hala da tartışılıyor.
Öğretmenliğin ciddiyet kazanması için kesinlikle bir eleme sınavı gerekliydi. Ama içeriği ve zamanlaması böyle olmamalıydı. Her zaman olduğu gibi yine aceleye getirildi ve baş ağrıtmaya devam edecek...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr