Yeni üniversiteye giriş sistemi, liselerde alan seçimini çok önemli hale getirdi. İlk kez bu yıl uygulanacak sisteme göre, kendi alanıyla, yani liseden mezun olduğu alanla ilgili bir fakülte seçen öğrencinin orta öğretim başarı puanı (OÖBP) 0.5 ile çarpılırken, alan dışı tercih yapan öğrencinin OÖBP 0.2 ile çarpılacak. Örneğin Fen / Matematik bölümünden 60 ortalamayla mezun olan bir öğrenci ÖSS / Sayısal puanıyla öğrenci alan bir fakülteye girdiğinde 60 x 0.5 = 30 puan alırken, aynı öğrenci ÖSS / Sözel puanıyla öğrenci alan bir başka fakülteye yöneldiğinde 60 x 0.2 = 12 puan alacaktır. Bir puanda ortalama 10 bin kişinin yer değiştiridiği dikkate alınırsa, alan dışı bir tercihte öğrencinin başarı şansının ne kadar düşük olduğu çok daha iyi anlaşılır.
Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi, bir öğrencinin üniversiteye girişte başarılı olabilmesi için lise 1'de kendisini iyi tanıması, yüksek not ortalaması tutturması ve lise 2'de doğru branş seçmesi gerekiyor.
Şu anda lise 1'de öğrenim gören öğrenciler gelecek yıl, Türkçe / Matematik, Sosyal, Matematik / Fen, Yabancı Dil, Sanat ve Spor bölümlerinden birini seçecekler.
Öğrencilerin bu bölümlerden birine yönelebilmesi için alan derslerinin not ortalamasının 5 üzerinden en az 2.5 olması gerekiyor. Eğer notu istediği branş için yetmiyorsa, okullar kapandıktan sonra 29 Haziran / 8 Temmuz tarihleri arasında not yükseltme sınavına girip ikinci bir şans elde edebiliyorlar.
İşte bu aşamada karşımıza çok ilginç gelişmeler çıkıyor. Başta klasik liseler olmak üzere Anadolu liseleri ve kolejlerin çoğunda bütün branşlar bulunmuyor. Örneğin üniversitede yabancı dille ilgili bir bölüme girmek isteyen öğrenci için seçilebilecek en uygun branş Yabancı Dil bölümü. Ama okullarda böyle bir bölümü ara ki bulabilesin. Yine aynı şekilde fen ağırlıklı okullarda sosyal bölümler, sosyal ağırlıklı okullarda da Matematik / Fen bölümü bulunmuyor. Böyle bir durumda ise öğrenciye zoraki seçim yaptırılıyor. O da üniversiteyi kazanma şansının azalmasına neden oluyor...
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey bu konuda bir hayli duyarlı. "Üç, beş öğrenci de olsa bütün okullar, bütün branşları açmak zorunda" diyor. Öğretmen açığı olan okula öğretmen takviyesi yapılacağını ya da aynı ilçede belirli alanlara yoğunlaşan okullar yaratılarak mağduriyetin önleneceğini söylüyor.
Özetin özeti: Lise 1 öğrencileri ve velileri, bugünlerde bu işe biraz kafa yorsunlar, yoksa ileride başları çok ağarır!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr