Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


YÖK hakkındaki Meclis araştırma önergesi, bilindiği gibi geçtiğimiz hafta TBMM'de kabul edildi. YÖK'ü araştıracak komisyonda DSP, MHP ve FP'den 3'er, ANAP ve DYP'den de 2'şer üye bulunacak. Kamisyon üyelerini ilk belirleyen parti ANAP oldu. Akademik kökenli eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli ve Salih Yıldırım bu amaçla görevlendirildi. DYP'de ise öne çıkan ilk isim YÖK eski Başkanı Mehmet Sağlam. Diğer partilerin de komisyonda kendilerini temsil edecek isimleri bugün TBMM Başkanlığı'na bildirmeleri bekleniyor.
YÖK Başkanı Gürüz ve yakın çevresi, komisyonun YÖK'e muhalif isimlerden oluşmaması için günlerdir Ankara'da kulis yapıyor. Bu yoğun kulisten bakalım hangi parti ne kadar etkilenecek? Bilindiği gibi YÖK Başkanı'nın görev süresi, gelecek ay sona eriyor. Yeniden atanması ise Cumhurbaşkanı Demirel'in tasarrufuna bağlı. Ama öyle gözüküyor ki, Demirel Gürüz'ü ikinci kez bu göreve atasa bile koltuğunda rahat oturması mümkün olmayacak. YÖK konusunda Meclis'te ilk kez sağlanan bu konsensüs, beraberinde yıllardır sözü edilen yasa değişikliğini de gündeme getirirse hiç şaşırmamak gerekir.
Gürüz'ün görev süresinin dolduğu 9 Aralık yaklaştıkça, bu yöndeki kulis trafiği de artıyor. Ancak, Baba'yı yakından tanıyanlar. O kararını çoktan vermiştir diyorlar. Ama onun "Dün dündür, bugün bugündür", "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir" gibi sözlerini de göz ardı etmiyorlar. En çok çok merak edilen konu ise Demirel'in kendi koltuğuyla ilgili son sözü söyleyecek TBMM ile YÖK Başkanı Gürüz için bir inatlaşmaya girip girmeyeceği. Baba bu konuda TBMM'nin hassasiyetini dikkate alır mı, almaz mı? Almazsa ne olur, soruları son günlerde akademik kulislerde en çok konuşulan konulardan biri.
Gürüz koltuğuna veda ederse, koltuğun yeni sahibi kim olur? Pek çok isim telaffuz ediliyor. Söylenenlerden herhangi biri olabilir de olmayabilir de. Bence bu konuda Doğramacı'nın ne düşündüğü çok önemli? Bilkent Üniversitesi ve onu ayakta tutan Bilkent vakıfları ile YÖK ve ÖSYM adeta göbekten bağlı. Doğramacı, Mehmet Sağlam'ı önermekle yaptığı hatayı bir kez daha yaşamak istemiyor. İTÜ'lü bir başkanı kolay kolay kabullenmesi ise mümkün değil...
Üniversiteye girişte yaşanan kaosa kadar Gürüz'ün ikinci kez başkanlığına kesin gözüyle bakılıyordu. Ama şimdi hala sırtını sıvazlayanlar olsa da kamuoyunun önemli bir bölümü karşısında. Hele hele anne baba ve gençler, Gürüz ismini duyunca kırmızı görmüş boğa gibi çılgına dönüyorlar. Böylesi bir ortamda Çankaya'nın işi gerçekten zor.
Evet, Türk üniversiteleri 2000'e kiminle girecek? Koltuğun hakkını verecek biriyle mi, yoksa eş, dost, ahbap kontenjanından atanan biriyle mi? Hep birlikte göreceğiz!..


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr