Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaçımız, yaptığımız işi canı gönülden seviyoruz?

Kaçımız, hayalini kurduğumuz mesleği seçebildik?

Kaçımız, işe ayağımız sürterek değil de koşa koşa gidiyoruz?

Kaçımız, öğrenim gördüğümüz alanda iş bulabiliyoruz?

Kaçımız, mesleğimizi bilinçli olarak özgür irademizle seçebildik?

İyi bir meslek seçimi konusunda benzeri onlarca soru daha sıralayabiliriz.

Bu konuda içimiz kan ağlıyor.

Peki, böylesine önemli ve bir o kadar rahatsız edici bir konuda gerekli önlemler alınıyor mu?

Örneğin, ÖSYM’nin yanlışlarına dur diyen oldu mu?

Haberin Devamı

Geriye dönüp baktığınızda son 50 yılda “Evet, bu yönde çok önemli adımlar atıldı” demek mümkün değil.

Ne mesleki eğitime yönlendirmede ne de üniversiteye girişte adil ve güvenilir bir sınav yapma hedefinin önüne geçilemedi.

Onda da ne kadar başarılı olunduğu ayrıca sorgulanabilir.

Meslek seçimi konusunda iki nokta çok önemli.

İlki çocuklarımızın hayalleri, ikincisi ise meslek yelpazesi.

Hayallerimiz, gördüklerimiz, okuduklarımız, özgürlüklerimiz ve yaşadığımız çevreyle ilintilidir. Ne kadar donanımlı, bilinçli ve özgürseniz hayalleriniz de o denli iddialı olur.

Örneğin, yaşadığı çevrede üç beş mesleğin dışında başka mesleklerle tanışma olanağı bulunmayan çocuklara “Büyüdüğünüzde ne olmak istiyorsunuz?” sorusunu sorduğumuzda cevaplar hep aynıdır!..

Bu yüzden eğitim sistemimiz içerisinde meslek seçimine özel bir yer ayırmalıyız.

Birçok ülkede öğrenciler lise öğrenimleri boyunca her yıl ilgi duydukları farklı bir alanda üç haftalık bir staj yapıyor, meslekleri yakından tanıyor ve iş meslek seçimi noktasına geldiğinde en doğru kararı vermeye çalışıyorlar. Benzeri bir sistem neden bizde denenmiyor?..

Meslek yelpazesinin genişliği de çok önemli.

Tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği bizde bin civarındayken, yine pek çok ülkede bu sayı 15 binlere kadar çıkıyor.

Bu da onlara meslek seçme özgürlüğü tanıyor.

Çok daha önemli bir başka gelişme ise önümüzdeki 20 yıl içerisinde mevcut mesleklerin yüzde 70’e yakınının yok olacağı!

İşte bu noktada kalkınma planları çerçevesinde insan gücü planlaması ve meslek seçimi konusu çok daha önemli hale geliyor.

Haberin Devamı

Neden mi?

Eğer kişi işinde mutsuzsa, hayatın diğer alanlarında da mutsuzdur.

Ne olur bu gerçeği görelim ve eğitim sistemimizi ona göre yeniden gözden geçirelim.

İsviçre, Almanya, Fransa, İtalya, Amerika gibi ülkelerde çok iyi örneklerini gördüğümüz konularda maalesef biz hiç yol alamadık.

Gazeteci olarak gittiğimiz her ülkede okul ziyaretleri de yaptık ve sınıflara girdiğimizde şu soruyu da ısrarla hep sorduk:

“İleride hangi işe yönelmek istiyorsunuz?”

Bizim olmazsa olmazımız olan tıp, mühendislik, hukuk, öğretmenlik diyen azdı. Sınıfın yarısı bu mesleklere yönelirken, diğer yarısı bizim aklımızın dahi ucundan geçmeyen ya da asla ilk tercih olarak seçmeyeceğimiz mesleklerden söz ediyorlardı.

Örneğin çiftçilik, itfaiyecilik, bahçıvanlık, sörf hocalığı, garsonluk…

Dünyanın en önemli turizm ülkelerinden biriyiz. Yılda 100 milyon turist hedefimiz var. Peki kaç turizm lisemiz bulunuyor ya da kaç öğrenci turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu elemanlardan biri olmak istiyor?..

Haberin Devamı

Amasra’daki maden kazası bir kez daha yüreklerimizi yaktı. Gidip orada bir anket yapın, gençler onca acıya rağmen yine babalarının, dedelerinin, ağabeylerinin can verdiği o madenlerde çalışmak istediklerini söyleyeceklerdir. Çünkü en yakından tanıdıkları ve iş bulabilecekleri meslek odur.

İşte bu nedenle meslek seçimi bir kader olmamalıdır.

Özetin özeti:  Meslek seçimi tesadüflere bırakılmayacak kadar önemlidir ve kişilere duyulan saygının en önemli göstergesidir. Çocuklarımıza daha çok seçenek sunmak zorundayız.