Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kayıtların yoğunlaştığı şu günlerde özel üniversite ve kolejlerin birbirinden ilginç ilan ve broşürleri yayımlanıyor. Kiminde mütevelli heyeti listeleri, kimilerinde de öğretim kadroları var. Tam anlamıyla velileri etkilemeye yönelik...
Örneğin vakıf mütevelli heyetlerini ele alalım. Öylesine isimler var ki, bir gün bile gidip o vakıf için zaman harcamamış. Hatır gönülle kurucu üye olduğu vakfın ileride ismini kullanarak öğrenci toplayacağı nereden aklına gelsin! Veliler bu hatır, gönül üyeleğinden habersiz oldukları için ilgili kurumlara güvenle bakıyorlar. Bilmiyorlar ki, onca önemli ismin yer aldığı vakıflar, birkaç kişi tarafından keyfi bir şekilde yönetiliyor.
Sosyal amaçlı vakıfların çoğu da böyle. Vakıflar Genel Müdürlüğü İslami kadrolaşma yerine, biraz da vakıflarda ne oluyor diye ilgilense neler bulacak neler!..
Öğretim üyelerimiz diye sunulan isimler konusunda ise YÖK'e büyük görev düşüyor. Bir konferans için gelen profesörleri, işadamalarını ve devlet üniversitelerinin hocalarını kendi öğretim üyesi gibi gösterenleri biraz araştırıp yanılgıyı önlemeleri gerekmez mi?..
Özetin özeti: Okul seçerken mümkün olduğunca dikkatli olmanızda yarar var. Gösterişli ilanlara, broşürlere, parlak isimlere değil, bugüne kadar ne yaptıklarına bakın. Ha bu arada "Gelin sizi burslu okutalım" tekliflerine de okul bitimine kadar garanti almadan olur demeyin. Önce alıyorlar, bir - iki yıl sonra "Sizden daha fazla ihtiyacı olanlar var" gerekçesiyle bursu kaldırıyorlar. Giderek yaygınlaşan bu durum aileleri büyük bir çıkmazın içerisine sokuyor. Haberiniz ola...

Bakan'ı dinleyen yok!

Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, öğretmen kurullarında yaşanacak farklılıkları tahmin ettiği için bir ay önceden genelge yayımladı. Özellikle ilköğretim kurumlarında önemli olan öğrencinin derslerdeki başarısı değil, ilgi, istidat ve yeteneğidir. Ona göre değerlendirin dedi. Ama pek dinleyen olmadı. Ülke genelinde uygulama birliği sağlanması için duyarlı olun dedi onu da dinleyen olmadı ki, kimi 5 - 6 zayıfla sınıf geçti, kimi de 2 dersten sınıfta kaldı. Öğrencinin başarısızlıklarını değil, başarılı yönlerini değerlendirin dese de, öğretmenler yine de bildiklerini okudular. Tıpkı gerektiğinde veliyi de çağırıp görüşünü alın sözünün dikkate alınmadığı gibi...
Görünen o ki geçen yıl olduğu gibi ikinci bir kurul şart olacak. Ama önce Bakan'ın 18.6.1999 tarihli genelgesi okunup sindirilmelidir. Yoksa değişen hiçbir şey olmaz.




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr