16. Milli Eğitim Şurası'nda bugün son gün. Dört komisyondan üçünün hazırladığı raporlar dün kabul edildi. Her ne kadar üyelerden çoğu görüşlerinin raporlara, dolayısıyla şura sonuçlarına yeterince yansıtılmadığını sık sık dile getirseler de, dikkate alan olmadı...
Yüz binlerce meslek lisesi mezununu yakından ilgilendiren üniversiteye geçiş konusu, YÖK ve MEB'in kapalı kapılar ardındaki kulisleriyle gündeme dahi getirilmedi. Şuraya bir gün olsun katılmayan YÖK Başkanı, üniversite temsilcilerini şuradan önce toplayarak, konunun tartışılmaması için direktif verdi. Milli Eğitim de kendi temsilcilerine benzeri bir uyarıda bulununca belki de "en önemli konu" şurada yeterince görüşülmeden geçiştirildi.
Şuraya katılan okul yöneticileri pazartesi günü öğrencilerinin karşısına nasıl çıkacaklar? Öğrencileri YÖK'ün dayatması sonucu üniversite sınavlarında başarısız olduklarında yürekleri hiç sızlamayacak mı?
Yarın meslek liselerine başvuran öğrenci kalitesi dibe vurduğunda bunun sorumlusu kim olacak?
Üniversiteyi kazanma şansları, dar bir çerçeveyle sınırlandırılan meslek liselerini bundan böyle hiç iyi öğrenciler seçer mi?
Teknolojinin böylesine geliştiği bir ortamda meslek liselerinin diğer okullardan hiçbirine giremeyen, üniversite beklentisi olmayan vasat öğrencilere mecbur bırakılması ne kadar doğrudur?
YÖK ve MEB, bugüne kadar olduğu gibi yine onarılması güç hatalar yapıyor. Nasıl bugün geçmişin hatalarından kaynaklanan kararlar baş ağrıtıyorsa, fazla değil, üç beş yıl sonra, meslek liselerini kalite erozyonuna uğratacak bugünkü kararlar da en sert şekilde eleştirilecektir.
Meslek lisesi mezunlarının hiç olmazsa kendi alanlarındaki fakültelere girişte "alan puanı" verilmelidir. Duyarsız bürokratlar, laf kalabalığı ve sınav sonuçlarını istedikleri şekilde yorumlayarak, üst makamlara yanıltıcı bilgiler sunuyorlar. Tıpkı daha önceden olduğu gibi. Bu konuda üst makamlara önerimiz, öğrenci, öğretmen ve velilerle bizzat görüşmeleridir. Eminim, madalyonun bir başka yönünün de olduğunu göreceklerdir.
Şuraya bugün Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Ecevit'in de katılması bekleniyor. Umarız, hiç olmazsa onlar bu konuya duyarlılık gösterirler.
Bu arada bugüne kadar yapılan yanlışların düzeltilmesi amacıyla, lise çeşitliliğine son verilerek, "Çok Programlı Lise" adıyla tek çatı altında toplanmalarına karar verildi. Nasıl olacağı konusunda ise, detay yok. Anlayacağınız, 24 değişik isim altında eğitim yapan liseleri, tek çatı altında toplayalım derken, yeni bir kaos yaşanacak.
Özetin özeti: Üyeler sessiz ve sakin. Müsteşar Cordan, her zamanki gibi gayretli. Bakan Bostancıoğlu, acemiliğini örtecek kadar usta politikacı izlenimi verdi. YÖK Başkanı ise, ben bildiğimi okurum, şuralar, kararlar benim umurumda değildir mesajını verdi.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr