Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Uzun yarıyıl tatilinin kardan, kıştan çok yakıt tasarrufu için yapıldığını söyleyenlerin sayısı giderek artıyor. Sorun elbette sadece doğalgaz krizi değil. Daha kış ortasında yakıt ödeneği tükenen okulların sayısı bir hayli fazlaymış...Uzun yarıyıl tatilinin en önemli ayrıntısı ise fazladan yapılan bu tatillerin nasıl telafi edileceği?Milli Eğitim Temel Kanunu çok açık. "Bir öğretim yılında en az 180 işgünü eğitim yapılacak" diyor. Yani okulları kapattığınız her günü eğitim süresine eklemeniz gerekiyor.Bir iki gün olsa hızlandırılmış eğitim ya da hafta sonu seçenekleriyle, arada eritebilirsiniz. Ama 10 günlük bir kayıp söz konusu.Tek çözüm, yaz tatilinin geciktirilmesi. Ama gelecek tepkileri şimdiden duyuyorum: Bu yaz sıcağında eğitim mi olur! Kapatın şu okulları. Turizmi mi baltalamak istiyorsunuz. Tarım sezonu açıldı, ürünler ortada kaldı, haydi çocuklar tarlaya... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bir ay kadar önce kar beklentisi nedeniyle okullar bir günlüğüne tatil edilince veryansın etmişti. Şimdi ise kendisi tarihi bir rekora imza attı. İlk ve orta dereceli okullar tam bir ay yarıyıl tatili yapacak. Tabii eğer yeni uzatmalar olmazsa... Zaten dünyada eğitim süresi en kısa ülkelerin başında geliyoruz, bir de bu kar kış, iki tatil arasını birleştiren ekstra tatiller araya girince süre azaldıkça azalıyor.Üstelik onlarda 240 güne varan tam gün eğitim söz konusuyken bizde 160 güne kadar inen eğitim, okulların çoğunda yarım gün yapılıyor.Müfredat değişikliği nedeniyle zaten zar zor okumayı söken birinci sınıf öğrencileri, bu arada öğrendiklerini de unuttular. İkinci yarıyılda yeniden toparlanıp okula alışmaları yine en az bir iki hafta alacak. Okumayı unuttular Bu arada tatil deyince havalara zıplayan öğrencilerin de artık okul açılsa dedikleri günleri yaşıyoruz. Evlerde öylesine sıkıldılar ki, okullarını, derslerini, her şeyden de önemlisi arkadaşlarını ve öğretmenlerini özlediler.Uzun tatilin belki de en önemli yararı bu oldu.Uzatmalı tatil, en fazla çalışan aileleri etkiledi. Eş dost, akraba yanına gönderilen çocuklar, onlara da sıkıntı verdiği için tekrar evlerine döndüler. Çocukların başında dursun diye davet edilen aile büyükleri de artık evlerine dönmek istiyor. Çalışan anneler Anlayacağınız, bal yiyen baldan bıkar misali, uzun tatil hemen herkesi bıkma noktasına getirdi.Karar vericiler, umarız bundan sonra, uzun tatil kararı alırken daha bir enine boyuna düşünür.Atamalar nedeniyle, on binlerce öğretmenin kafası karmakarışık. Kimi kendilerine yeterince kontenjan ayrılmamasından şikâyetçi. Teknik öğretmenler ve fen dersleri öğretmenleri gibi. Kimi de sözleşmeli öğretmenler gibi uygulamanın nasıl olacağına ilişkin net bilgi alamamanın şaşkınlığı içinde.Sözleşmelilerle ilgili uygulama şöyle: Eğer halen görev yaptıkları okulu tercih ederlerse, diğer adaylar gibi 10 tercih hakkından yararlanamıyorlar. Peki tek tercih yaptıklarında kendilerine bir öncelik tanınacak mı? Evet diyen yok. Hayır diyen de! Zaten daha yüksek puanlı adaylar varken, sırf orada görev yapıyor diye öncelik tanınırsa bu hukuki sorunları da beraberinde getirir. O zaman bu öğretmenlere neden sınırlama getiriliyor?..Özetin özeti: Bakan Çelik şeffaflığı seviyor ama gereğini yerine getiremiyor. Eğitim camiasıyla olan diyaloğunu yeniden gözden geçirmek zorunda. Eğitimden giderek kopuyor! aguclu@milliyet.com.tr Öğretmen atamaları