Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversite sınavı, eğer sorular yine çalınmazsa pazar günü yapılacak. 1.5 milyon aday ile milyonlarca yakını bu yüzden pazarı iple çekiyor. Hemen hepsinin hayali iyi bir üniversitenin iyi bir fakültesine girebilmek.
Sonuçlar açıklandığında, kazanamayanların bütün dünyası yıkılıyor. Peki kazananlar memnun mu? Evet demek gerçekten zor...
Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelere sık sık gidiyor, öğrencilerle uzun uzun söyleşiler yapıyoruz. ODTÜ, Boğaziçi gibi birkaç üniversitenin birkaç fakültesinin dışındaki öğrencilerin mutlu olduğunu söylemek onlara haksızlık olur.
İlk 5 tercihine girenlerin oranı yüzde 3'ün altında. Geriye kalan yüzde 95'in gözü hep başka üniversiteler ve başka fakültelerde olduğu için, üniversiteyi kazanmış olsalar bile büyük bir mutsuzluk içerisindeler. Bu durum özellikle taşra üniversitelerinde daha da yoğunlaşıyor. Oysa öğrenim gördükleri üniversitelerin, kazandıklarında mutlu olacaklarını söyledikleri büyük kent üniversitelerinden çok daha iyi olduğunun farkında bile değiller.
YÖK'ün de teşvikiyle üniversiteler arası öğrenci değişim programlarının yaygınlaştırılması, kesinlikle öğrencilerin daha mutlu olmalarını sağlayacaktır.
Ankara, İstanbul, İzmir dışındaki öğrenciler, özellikle büyük kentlerdeki sosyal yaşamın renkliliğini aradıklarını söylüyorlar. Ama bu kentlerde öğrenim görenlerin ne kadarı bu avantajlardan yararlanıyor? İşte o tartışmalı.
YÖK'ün gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, üniversite öğrencileri yaptıkları harcamaların ancak yüzde 10'unu kültürel ve sosyal etkinliklere ayırıyor. Aslan payı beslenmeye gidiyor. İşte yüzdelik oranlar: Beslenme yüzde 26, barınma 15, ulaşım 14, giyim 12, ders kitapları 12, katkı 11, kültürel sosyal etkinlikler 10.
Öğrencilerin aylık masrafı öğrenim gördükleri illerin büyüklüğüne göre 50 ile 120 milyon lira arasında değişiyor. Oysa devletin öğrenciye verdiği burs miktarı 15 milyon lira. Ailesinin ekonomik durumu müsait olan aradaki farkı kapatabiliyor. Ya olmayanlar? İşte o boşluğu da ya tarikatlar ya da diğer şer odakları dolduruyor. Kendisini dış etkenlerden korumaya çalışanlar ise yaşamlarını kendi deyimleriyle "ot" gibi sürdürüyorlar...
Sınav öncesinde biraz da bu konulara kafa yormakta sonsuz yarar var. Üniversiteyi kazanayım da neresi olursa olsun mantığından çok, kazandığınızda mutlu olacağınız kentleri ve fakülteleri seçmeniz, sizi bugünkü üniversite öğrencilerinden farklı kılacaktır. En azından mutlu olabileceksiniz. Ki bu da bence pek çok şeyden daha önemli!..




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr