Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lise kayıtları olanca hızıyla devam ediyor.  

Yakında üniversite sınav sonuçları açıklanır, tercihler başlar, devamında da kayıtlar... YKS’ye giren adaylar ve aileleri bir okuldan diğerine öylesine bir koşuşturma içerisindeler ki yazın geldiğinin farkında bile değiller.  

Üniversitelerde bunun üzerine bir de barınma sorunu eklenecek ki o da cep yakıyor. Yurtlarda yeterince yer yok, ev kiraları yanına yaklaşılacak gibi değil, alınan burslar ulaşım ücretine bile yetmiyor.  

Kolej ücretleri gibi yemek, ulaşım, kıyafet, kitap ve diğer masraflar da adeta uçmuş. Tüm vergiler yükseltilirken eğitime yönelik olanlar keşke sıfırlansa ya da azaltılsa. En azından moral destek olur.  

Haberin Devamı

Eğitimden daha büyük ve daha önemli temel ihtiyaç ne olabilir ki… Hele bir de çevrenizde gidecek okul bulamadığınız için özel okula gitmek zorunda kalıyorsanız!..  

Yükseköğretimde olduğu gibi zorunlu eğitim kapsamına giren ortaöğretimde de açık öğretime yönelenlerin sayısı hızla artıyor.  

Bin defa yazdık ama bir kez daha hatırlatmakta yarar var:  

Öğretimi uzaktan yapabilirsiniz ama eğitim okulda olur.  

Öğrencinin yeri de sokak değil, okuldur!..  

Her çocuk değerlidir  

Aldığı puana ya da diplomaya bakarak çocuklarımıza değer biçemeyiz.  

Hayat bir maraton ve öğrencilik yılları bu maratonun ilk yüz metreleri.  

Önlerinde daha koşacakları çok yol var ve mezuniyet sonrası da öğrencilik yılları gibi çok önemli.  

İşte bu yüzden akademik başarı=hayat başarısı diyemeyiz.  

Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, her öğrenci de farklıdır.  

Aynı evde yetişen, aynı okula giden, kardeşler bile birbirinden çok farklı iken, tüm çocuklara aynı eğitimi, aynı sınavları dayatmak, hepsine aynı gözle bakmak ne kadar doğru? Başarılılar sevilir, haylazlar, okulu, dersi, çalışmayı sevmeyenler hep dışlanır. Konuşana, icat çıkarana “Sus, otur oturduğun yerde” der, aykırılıkları olmayana alkış tutarız. Dünyanın harıl harıl yaratıcı beyinler aradığı bir dönemde doğru olan peki bu mu? Maratonun sonraki kilometrelerinde ya da sonrasında kim, nerede, ne yapıyor, aynı başarıyı sürdürüyor mu?  

Haberin Devamı

Keşke bu konuda çok daha fazla araştırma yapılsa!..  

Sınıfın, okulun, evin, iş yerinin takımın, gurubun, sistemin, ailenin, devletin isteği gibi koşulları yerine getirenler el üstünde tutulur, diğerleri sorgusuz sualsiz dışlanırlar.  

Kasıt söz konusu mu?  

Kesinlikle hayır.  

Başarılı olanı sever, güçlüden yana oluruz. 

Bu tarih boyunca, dünyanın her yerinde böyle olmuştur.  

Gelelim günümüze.  

Gidecek okul bulan öğrenciler başarılı da, diğerleri başarısız mı?..  

Her çocuk farklıdır. Hem de çok farklıdır. Ne olur artık bunu kabullenelim ve ona göre yeni bir eğitim modeli oluşturalım.  

Tüm öğrencilere aynı eğitim sistemini dayatmak ne kadar doğru?  

Pedagojinin en temel kurallarından biri de her öğrencinin başarılı olacağı en az bir alanın olduğudur.  

Bize düşen görev, onları değersizleştirmek değil, o yetenekleri keşfedip geliştirmektir. Tarih ve günümüz “başarısız” diye damgalanan nice öğrencinin hayatta nice başarılara imza attıklarının kanıtlarıyla dolu.  

Keşke onların da onlarca, yüzlerce yıl sonra değil de zamanında değerleri bilinmiş olsaydı.  

Haberin Devamı

Keşke bugün adeta enkaza çevirdiğimiz öğrencilere çok daha farklı gözle bakabilsek. Keşke her çocuğumuza ilgi, yetenek ve hayallerini hayata geçirebilecekleri okullara gidebilme şansı tanıyabilsek...  

Hepsi bizim çocuklarımız  

En çalışkanlar da bizim çocuklarımız, en tembeller de,  

En başarılılar da bizim çocuklarımız, en başarısızlar da,  

Harikalar yaratanlar da bizim çocuklarımız, kabuğunu kıramayanlar da,  

Şampiyon olanlar da bizim çocuklarımız, yarışı yarıda bırakanlar da,  

Saygıda, sevgide, hoşgörüde parmakla gösterilenler de bizim çocuklarımız, kural tanımayanlar da…  

Birini bir diğerinden ayıramayız.  

Hepsini kucaklamalı, hepsine hak ettiği değerleri vermeli, başarılı olanları alkışlamalı olamayanları da dışlamak yerine kazanmanın yollarını aramalıyız.  

Özetin özeti: Yapacak çok iş var. Söz konusu çocuklarımız ve ülkemizin geleceği olduğunda gerisi teferruattır.