Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yurtdışında öğrenim gören on binlerce Türk genci var. Kimi ABD'de, kimi Avrupa'da, çoğu da KKTC ve Türk cumhuriyetlerinde...
Daha iyi bir gelecek arayışını Azerbaycan'da sürdüren bu gençlerden pek çoğu ile uzun uzun sohbetler yaptık. Meğerse, ne kadar da dertlilermiş. YÖK, yurtiçindeki gençler gibi, yurtdışındakileri de canından bezdirmiş...
Resmi görüşmelerde her şey güllük gülistanlık. Cumhurbaşkanı Demirel ve her gelen bakan öğrencilere büyük umutlar vermiş ama hiçbiri de bugüne kadar sorunlarına çözüm getirmemiş. Gurbettekiler hep unutulmuş...
Azerbaycan'daki üniversitelerde 3 bini aşkın Türk öğrenci var. Bunlardan bir kısmı YÖK'ün koyduğu kuralları gerçekten hiç dikkate almamış. Ama bazıları var ki, YÖK'ün yönlendirmesiyle bu ülkeye gelmiş.
YÖK, ben bu üniversiteleri tanıyorum demiş. Öğrenciler de ona güvenerek gelmiş. Şimdi ise öğrenciler üniversiteyi bitirme aşamasına geldiklerinde, hayır ben bu üniversiteleri de, alacağınız diplomaları da tanımıyorum diyor...
Tıp, hukuk, eczacılık, diş hekimliği fakülteleri bunların başında geliyor. Tıpkı meslek liseleri olayında olduğu gibi, öğrencilerin okula başladıklarındaki kurallarla, mezun olurkenki kurallar birbirine tamamen zıt. Söz konusu yaptırımlar yeni öğrencilere uygulansa, muhtemelen hiç sorun çıkmayacak. Ama YÖK'ün dayatmacı mantığı kurunun yanında, yaşı da yakıyor...
YÖK, sadece Türk cumhuriyetlerindeki üniversiteleri tanımamazlık yapmıyor. ABD, İngiltere ve KTTC'deki üniversitelerin pek çoğu için de aynı durum söz konusu. Zaten mağdur öğrenciler de dahil hiç kimse buna itiraz etmiyor. Onların itirazı, kuralların sık sık değiştirilmesi. Böyle olacağını bilseydik hiç gelmezdik. 5, 6 yılımız ve milyarlarca liramız boşa gitmezdi diye dert yanıyorlar...
Öğrenciler, yeterlilik sınavı konusunda ise tuzağa düşürüldükleri iddiasındalar. Aynı sınav, Türkiye'deki üniversitelerden mezun olanlara da uygulansa, en az üçte ikisi elenir diyorlar.
Azerbaycan Eğitim Bakanı Misir Mezdanov'un son umudu, önümüzdeki ay ülkelerine gelecek olan Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu. Belki o gençlere acır diyor. Mezdanov, YÖK'le bu konuyu defalarca konuştuklarını, kendilerinin de kaliteli eğitimden yana olduklarını, hangi derslerde eksiklik varsa tamamlamak istediklerini ama hiçbir cevap alamadıklarını söylüyor.
Doğramacı ile gruptaki rektör ve hocalar da öğrencilere hak verdiler. Milletvekilleri ise boş zamanlarında Fethullah Hoca'nın okulunu ziyarete gittiklerinden olsa gerek öğrencilere zaman ayıramadılar. Eğitim Ataşeliği ise 6 aydır boşmuş...
Özetin özeti: Benzer durum KKTC'de de yaşandı. Gürüz, uzun süre efelik yaptı. Sonra yerin dibine batırdığı fakülteleri tanıdı. Buradakileri de tanıyacaksa onca eziyet niye? Sakın kalite adına olduğunu söylemesin. Çünkü hiç inandırıcı olmaz. Arada bu işi yozlaştıranlar yok mu? Elbette var. YÖK'ün görevi de iyi ile kötüyü birbirinden ayırıp, sorun değil çözüm üretmek olmalıdır...


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr