Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitim yaşam içindir ama maalesef bunu hâlâ anlayabilmiş değiliz!

Pandemi süreci bile bu alışkanlığımızı değiştiremedi.

Günde 500 soru çözen öğrenciler iki yumurta kırıp karnını doyuramıyor, ellerinde koca koca üniversite diploması olan gençlerin elinden hiçbir şey gelmiyor.

Eğitim sistemimiz yaşamdan o kadar kopuk ki üretmeyi, sorun çözmeyi, kaynak yaratmayı, verimli ve keyifli zaman geçirmeyi, kısacası yaşam kalitemizi yükseltmeyi asla öğretmiyor.

Öğretir gibi yapanlar ise bunu sürdürülebilir bir yaşam biçimi haline getiremiyor!..

Haberin Devamı

Örgün eğitimde ciddi sorunlarımız vardı. Pandemi nedeniyle, uzaktan ve hibrit eğitime yöneldik değişen hiçbir şey olmadı.

En çok konuşulan ve üzerinde durulan konu 8 ve 12’ler yani lise ve üniversite sınavına hazırlananlar.

Bütün dünyayı kasıp kavuran pandemi riski, ne öğrencilerin ne de öğretmen ve velilerin umurunda! Deli gibi sınavlara hazırlanmaya devam ediyorlar. Hem de yüz yüze ve gün boyu.

Kurs merkezleri de hafta içi ve hafta sonu tam gaz yola devam ediyorlar!..

Peki ya okul öncesi ve diğer sınıflar?

Onların halini ne siz sorun ne de biz anlatalım, her şey ortada ve memnun olan yok gibi! Keşke günü kurtarma yerine, krizi fırsata dönüştürüp yeni açılımlara yelken açabilsek!..

Diplomalı işsizlik

Sınav ve diploma odaklı eğitim modeliyle, evet, milyonlarca gencimizi üniversite mezunu yaptık.

Peki ama ne kadarı iş sahibi?

Daha da önemlisi, ne kadarı girişimci?

Hemen her alanda yüz binlerce diplomalı işsizimiz var.

İşsizlik sıralamasının en tepesinde üniversite mezunları yer alıyor!

Devletinin yıllık aldığı personel sayısı ise bu işsizlerin yüzde 10’u kadar bile değil. Hatta bazı alanlarda yüzde 5’i bile bulmuyor!

Özel sektördeki büyüme oranları da pandemi nedeniyle yerinde sayıyor.

Bırakın yeni istihdam alanları yaratmayı, halihazırda işi olanlar bile işsizlik tehdidiyle karşı karşıya!

Devletin iş kapısı olmadığını, herkesin başının çaresine bakması gerektiğini politikacılar da sık sık dile getiriyor!

Peki o zaman, bu eğitim modeliyle gençlerimiz geleceğe nasıl umutla bakabilecekler!

Haberin Devamı

Bu sorunun cevabı mutlaka aranmalıdır. Özellikle de eğitimde!..

Üreten insan!

Türk Eğitim Sistemi yeniden dizayn edilirken, unutulan en önemli nokta, üretkenlik, girişimcilik ve sorun çözücülük oldu.

Herhangi bir sorunla karşılaştığında, ayakta kalma mücadelesi verecek azimli gençler yerine, günde 300-500 soru çözmekle övünen gençler yetiştirdik.

Balık tutmayı öğretmek yerine, her defasında yeni balıklar verdik.

Daha iyisi yerine, olanla yetinmeye şükreder hale geldik.

Deniz bitti, kara göründü ama hâlâ iş, aş yok!

Bu yüzden, eğitim sistemimizi gençlerimizin yaşamlarını sınavlarla zehir eden yapıdan kurtarıp, yaşam standardını daha da yükseltecek şekilde yeniden biçimlendirmeliyiz. Yoksa işsiz ve mutsuz, diplomalı işsizler kervanına her yıl yeni yüz binler katılmaya devam edecektir!

Bu da ülkelerine olan aidiyet hissini zayıflatacak ve onları fırsat bulduklarında ülkeden kaçacak kişiler haline getirecektir.

Peki, istediğimiz bu muydu?..

Özetin özeti: Yanlışlardan vazgeçmek de bir erdemdir!