Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şimdi üniversite zamanı. Gençler de aileler de arayış içinde. Kimi yurtiçinde, kimi de yurtdışında şansını deniyor. Hemen herkesin hedefi “en iyisi“. Ama bu daha iyi üniversite ve daha iyi bir gelecek arayışı, bazen tam bir maceraya dönüşebiliyor. İşte bu yüzden, YÖK’ün denkliğini tanımadığı üniversitelere, yaşamın kolay olmadığı ülkelere gitmeden önce, yaşanılmış tecrübelerden mutlaka yararlanmalısınız. İşte onlardan birisi:

Kızım ortada kaldı
“Yurtdışında eğitim, artık ulaşılabilir oldu, çocuklarımızın yabancı dil öğrenmek ve vizyon sahibi olmak için üniversite eğitiminde önemli bir tercih oldu.
Ancak sizinle asıl paylaşmak istediğim ve özellikle uyarıda bulunmak istediğim konu, yurtdışı eğitim için arabuluculuk yapan şirketler.
Bunlara kim dur der, kim yaptırımlar getirir bilemiyorum ama, bizim paralarımıza yazık oluyor. Çocuklarımız da gereksiz yere bir sürü sıkıntıya katlanmak zorunda kalıyor.
İstanbul’da (...) diye bir şirket var, şık bir ofis ve çok düzgün çalışanları ile biz (...) şirketiyiz diyerek inanılmaz derecede göz boyuyorlar. Gözü boyananlardan birisi de benim.
Kızım şu anda (...) Üniversitesi’nde Hukuk okuyor.
Kendileriyle burada biz sözleşme imzalıyorsunuz ve para tuzağı başlıyor. Burada her şey yolunda ancak çocuklar yurtdışına adım attığı an kâbus başlıyor. Bir kere çocuklara çok kötü davranıyorlar, bizim zavallılar da yabancı bir yerde olmanın psikolojisiyle sesini çıkaramıyor.
Sonra başlıyor para tuzağı, her adımda para para.

Her adımda para!
Aracı şirket, orada belli yerleri toplu olarak kiralamış, çocuklarımız ev veya yurt diye oralarda kalmaya başlıyor ve evde hiçbir eşya yok, kızım aylarca kırık yatakta yattı. Temizliklerini kendileri yaptılar ve verdikleri para diğer yurtların 2 katı. Evet tam 2 katı.
Kızım o kadar huzursuz oldu ki kaçmak için ev aramaya başladı. Bu arada buradan bir arkadaşımın önerisiyle üniversitenin kendi yurtlarına müracaat ettik. Şu anda 300 euro ödeyerek tek başına özel odasının olduğu, her türlü eşyasının bulunduğu (televizyon, buzdolabı, her türlü mutfak malzemesi, nevresim, yatak yorgan v.b.) bir yerde kalıyor.
Oysa şirketin yurdunda hepsini kendimiz almak zorunda kaldık. Burada haftada bir kere odaları temizleniyor, çarşafları yıkanıyor. Her türlü temizlik malzemeleri yurt tarafından karşılanıyor.
Yeni yurdunda her türlü sosyal aktivite alanı bulunuyor. Şirket yurdunda maalesef çocuklar sokağa çıkmaya bile korkuyordu. Bu arada iki kişilik oda için 250 euro ödüyorduk.
Başvuruda bulunduğunuz an sizinle bir kira sözleşmesi imzalıyor ve siz çocuğunuz oraya gidene kadar ev kirasını her ay ödüyorsunuz. Bu süreç bazen 8 ay bile sürebiliyor.
Şimdi kızım ayrılmak istediğini söyledi ve 2 ay önceden haber vermeniz gerekiyor diyerek bizden 2 ay daha kira aldılar. Bu arada ilk başlarken 1400 euro depozit vermiştik onun da kendilerine göre yaptıkları kesintilerden sonra kalanını bize 2 ay bittikten sonraki 10 hafta sonra ödeyeceklerini söylediler.
Kızımın orada cüzdanı çalındı, tabii gittiği ilk yer şirketimiz oldu, çünkü sözleşmemiz, 1 yıl danışmalığı da içeriyordu. Aldığımız cevap şu: Haa haa haaa sen de o salaklardan mısın!
Ve anahtar için 350 euro ödeyeceksin. Onu da ödedik.

Kâbusa dönüştü
Aslında söylemek istediğim ve sizden ricam yurtdışına, özellikle Avrupa’ya gidecek olan çocukların bazı şirketlerden uzak durmaları için uyarılmalarıdır.
İnanın okul kayıtları da, kalacak yer sorunu, üniversite yetkilileriyle temasa geçince, çok daha kolay, çok daha ucuz ve çok daha medenice hallediliyor.
Milli eğitim müdürlüğüne ve tüm yetkili mecralara müracaat edeceğim. Bir platform oluşturdum ve ulaşabildiğim herkese ulaşacağım.
Bu arada daha ilk baştan itibaren iyi niyetle kendilerini sürekli uyarmaya ve bir şeyleri çözmeye uğraştım. Ancak en son hakaret dolu bir mail aldım.
Benim tek istediğim okumaya gidecek çocuklarımızın, oralarda ezilmemesi ve ne zorluklarla para kazanan anne babaların paralarının böyle anlamsızca ziyan olmaması.
Şirketten şikâyetçi olan sadece biz değiliz, en az 20-30 isim sayabilirim. Bir sürü aileyle de mahkemelikler.”
Özetin özeti: Elbette tüm şirketler aynı kefeye konulmaz ama sağlam referanslar olmadan çocuklarınızı gurbet ellere göndermeyin!..