Abdullah Karakuş

86 yıl önce. 71 numaralı oda.

Yer Dolmabahçe Sarayı. Saat 09.05. 57 yaşında Atatürk aramızdan ayrılıyor.

Ama O’nun izinden gidenlerin sayısı 86. yılda her geçen gün artıyor.

Dün 10 Kasım’dı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz.

Dün yine anmak için Anıtkabir’e gidildi, sevgiler gösterildi.

Dolmabahçe Sarayı ve Selanik’teki doğduğu ev doldu, taştı.

Türk Bayraklarıyla ve Atatürk posterleriyle sokaklar doluydu.

Trump’un ABD Başkanı seçilmesi hem ABD’de hem dünyada hem de Türkiye’de yeni bir dönemi başlatıyor.

Trump dünyada ‘her an her şeyi yapabilir’ olması ile tanınan ve öne çıkan bir isim.

‘Türkiye ne kazanır ne kaybeder?’ tartışmaları yaşanırken benim gördüğüm en önemli artı Trump-Erdoğan ve Musk’un birbirini iyi tanıyor olması.

Seçimin yükselen yıldızı Elon Musk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçmişte birçok kez özel görüşme yapmıştı.

Musk, New York’taki Türk Evi’nde Erdoğan’ı ziyaret etmiş ve oğlu X’i de görüşmeye getirmişti.

Trump’ın bundan önceki başkanlık döneminde ABD ile ilişkilerde inişler çıkışlar yaşansa da Biden döneminde ilişkilerin donduğunu unutmamak gerekiyor.

Trump ile Erdoğan ve Trump’ın politikalarında önemli rol oynayacak Musk ile Erdoğan birbirini iyi tanıyor olması bu yeni ve beklentili dönemde Türkiye’nin artıları arasında olabilir.

Bölgede ateş büyüyor. İsrail’in hayalleri bitmiyor.

Suriye’nin bir an önce normalleşmeye ve Türkiye ile yakınlaşmaya ihtiyacı var.

Yoksa büyük devletlerin üssü, terörün barınma alanı olmaya devam edecek.

Rusya, İran, ABD, Fransa başta olmak üzere büyük ülkelerin hedefleri ve İsrail’in planları Suriye’yi böyle giderse topraksız bırakacak.

Türkiye ile başlayan yakınlaşma TSK’nın çekilmesi tartışmaları ve arabozucular yüzünden beklemeye alınmıştı.

PKK ve türevleri Suriye’de ABD destekli olarak istediği gibi dolaşıyor.

Türkiye ise terörü yerinde bitirme ve sınırdan içeri sokmamak için Suriye tarafında önlemler alıyor. Bunlardan biri de Tel Abyad.

Türkiye’nin kırmızı çizgisi terörle mücadele.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede yeni bir sürecin başladığının mesajlarını verdi. Erdoğan, “Türkiye içinde, Irak’ta ve Suriye’de de, Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa, kökünü kazıyacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak” vurgusu yaptı.

Benim bu cümlelerde dikkatimi çeken ‘Avrupa’da terörle mücadele’ ve ‘yeni müjdelerimiz olacak’ oldu. Bunların altı iyice çizilmeli. Suriye, Irak ve sınırlarımızda her gün önlemlerin artırıldığını ve MİT’in başarılı operasyonlarını görüyoruz.

Suriye Devlet Başkanı Esad ile de bir görüşme bekleniyor. Anlaşılan Avrupa’daki terörle mücadelede de farklı yeni bir yol izlenecek ve sonuçları görünecek.

Avrupa PKK terör

Tarihin sıfır noktasındayız. Göbeklitepe’nin olduğu Şanlıurfa’da. 12 bin yıl önceki yaşamdan izlerin çıktığı Şanlıurfa’da şimdi müzik heyecanı var. Bulunan mozaikler başta olmak üzere tarihi eserlerde Şanlıurfa’da 10 bin yıldır müzik olduğu ortaya çıkıyor.

Şanlıurfa, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmuş. Şimdi de ‘UNESCO Müzik Şehri’ unvanıyla 2026 yılında düzenlenecek UNESCO müzik şehirleri toplantısına ev sahipliği yapmak için üç ülke şehri ile yarışıyor. Lansmanı geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’da yapıldı.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar 10 bin yıldır Şanlıurfa’da müzik olduğunu dile getiriyor.

Şanlıurfa’nın müzik çeşitliliğini tüm dünyaya tanıtacaklarını belirten Gülpınar, “Yüzyılların derinliklerinden günümüze uzanan zengin bir müzikal mirasa sahip kadim şehir Şanlıurfa’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na müzik kenti olarak kabul edilmesinin haklı gururunu yaşıyoruz” diyor.

İlinin köklü

Türkiye’nin birlik ve beraberliği, savunma sanayisinin büyümesi birilerini rahatsız ediyor. 

Bölgede huzursuzluk isteyenler, Ortadoğu’daki yangının büyümesini isteyenler Türkiye’ye de gözünü dikti. 

TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı yeni bir vekalet savaşı. 

PKK’yı kukla olarak kullanan ve eğiten dış odaklar yine harekete geçti. 

Ama bu defa Türkiye için stratejik silahların, uçakların, helikopterlerin, İHA’ların yapıldığı TUSAŞ’a terör eylemi yapıldı. Bu dış desteksiz yapılacak bir saldırı değil. 

Dış istihbarat olmadan böyle bir eylem yapılamaz. 

Canlı bombalar hazırlıklı gelmiş gibi gözüküyor. 

Zamanlaması da manidar yeri de manidar. 

Yenidoğan çetesi. Bebeklerin ölüme gönderilmesi.

Bırakın yaşamayı, duymayı bile kaldıramıyor insan.

O masum bebeklerin göz göre göre ölüme gönderilmesi.

Gazetecilik hayatımda böyle bir canilik ne gördüm ne duydum.

İlk haberleri duyunca bakamadım, dinleyemedim.

Bu nasıl bir caniliktir, bu nasıl bir doktorluktur. Yapılanlarla ilgili ses kayıtları şok yaşatıyor insana.

Bunu ne zamandır yapıyorlar?

İnsanlık nereye gidiyor?

Dünyanın İsrail sorunu günden güne büyüyor ama bir türlü durdurulamıyor.

Niye mi? Dünya ülkeleri aynaya bakıp öz eleştiri yapmadıkları için.

ABD’de seçim var. Seçim geçene kadar İsrail’e yardım ve destek sürecek. Belki sonra da sürecek.

NATO, ABD’nin dediğini yapıyor. Bölgenin güvenliği değil ABD’nin ve desteklediklerinin güvenliği önemli.

Avrupa ülkeleri geç kaldı. Şimdi tepki verseler de dinletemiyorlar. İsrail tepki gösteren Avrupa ülkelerine sert yanıt veriyor.

BM geç kaldı. İsrail yüz bulunca BM’ye bile saldırmaya başladı. BM’nin bu yapıyla bir sonuç alması da imkânsız.

İslam ülkeleri gözlerini kapattı. Kendilerine saldırana kadar bekleyecekler gibi.

İran geç kaldı, şimdi bekle gör politikasında.