Ali Canip Olgunlu

Ali Canip Olgunlu

alicanipolgunlu@gmail.com

Tüm Yazıları

Bir kez daha gündüzün egemenliği 21 Haziran’da yerini gecenin sessiz uzunluğuna bırakmaya başlayacak yavaş yavaş

21 Eylül’de gece ile gündüz eşitlenecek, âdeta yüz yüze gelecek; birisi ak pak yarınlara yönelik, diğeri karanlık ve dünde kalmış hatalarımızı örtmeye yarayacak. Malum gündüzün meşrebi kusurları görmemek, gecenin işi kusurları örtmektir.

21 Eylül sonrasında geceler, gündüzü kısalta kısalta uzar. Geceler bilgeler için ilham zamanlarıdır. Gecelerin karanlığı ışığı yeterince tanımayanlar için olumsuz algılanır; oysa geceler bilgelere göre karanlık değil sessiz bir boşluk, serin bir deniz, sakin bir mekândır. Zamana bağlı kalanlar için gündüz aydınlık gece karanlıktır; “an” denilen süreklilikte olanlar için ise gündüz gelin, gece güveydir. Biri Güneş diğeri Ay’dır; ilki gündüzü yakmadan aydınlatır, öteki zor olanı yapar karanlıkları aydınlatarak geceyi yaratır. Gündüzler değerlendirilmeli, geceler ise yaratılmalıdır.

Haberin Devamı

Ekinoksların ilki 21 Mart’ta bakışlar doğaya çevrilir; orada kalabilen hem doğayı korur hem de bir başkasının doğasına saygılı kalır. Doğasına uygun yaşayabilen insan mutludur, bu da insana huzur verir. Huzur ve mutluluktan ise sağlık denen en değerli olan doğar, süreklilik bulur. Nevruzun rengi kırmızı, manası ateştir. Ateş arındırır elbette; bilmeyenleri yakmasına bakmayın! Nevruzda ateşe yaklaşılır. 21 Haziran’da dua edilmelidir, 21 Eylül şükürdür, doğa renklenmeye başlar ve 21 Aralık teşekkürden ibarettir, her şey sükûnete bürünür.

İkinci ekinoks 21 Haziran’ın rengi beyaz, manası sudur. Hayat buluruz bir başka türlü suyun kıvamında sıcaklığıyla ve bedeni temizleyen şifasıyla. Vaftiz, zemzem, abıhayat hep sudur. Vaftizde yeniden doğanlar karşılanır, zemzemde hatıralar kutsanır, abıhayat denen anlamlar yüklenmiş soyut suda ise herkes ihtiyacı olanı arar durur. En uzun gündüz olan 21 Haziran’da dua edelim öncelikle kendimize, ardından en yakınlarımızdan başlayarak tüm insanoğluna. En uzun gündüze öykünerek ömrümüz boyunca en uzun sürecek dostluklar kurabilelim, kabiliyet ve olanaklarımızı kendimiz ve insanoğlunun huzuruna, mutluluğuna sarf edelim ve böylece karanlıklara her zaman galip gelebilelim.

Haberin Devamı

Geceler karanlık değil

Gündüz aydınlık veren algısıyla olumlu bir imgeye yol açarken karanlık aydınlığın zıddı diye olumsuz bir imge olarak karşılık bulur. Oysaki geceler hiç de karanlık değildir; geceleri düşünen, düşünce üretiminde bulunan ve düşünceleri gündüzün ışıkları içerisinde yapabilenler gecelerin pirleridirler. Görünüşte karanlık olan gecelerde uykusuzluğu yenerek erdem, ilim, sanat üretiminde bulunanlar gündüzlerin ışıklarına fer katar. 21 Haziran, gece kuşları için göç yolculuğunun tamamlanarak bir yuvaya tüneme vaktidir. 21 Eylül’e kadar geçecek zaman diliminde dualar, niyetler, temenniler âdeta kandil gibidir. Geceler yaklaşır gündüze gündüz kavuşur geceye. 21 Eylül’de zaman dilimi olarak eşittirler birbirlerine, lakin gece sırlı gündüz ise sırsız haldedir. Gecenin elbisesi kızıl kaftan, gündüzün ise şeffaf bir tül perdedendir. Sır sırrı bilmeyene sırdır der gece gündüze yüz yüze geldikleri o anda; gündüz ise geceye bu kısacık yüz yüze gelme anında der ki, “örtülmemesi gerekenleri örtmemek öğretmenliktir.”

Haberin Devamı

Yıl içerisinde gece ve gündüz iki defa yüz yüze gelir. Birbirlerine anlatacak çok şeyleri olsa da zamanları yoktur. Her biri bilir diğerinin işini, tek başlarına kendi işlerini bildikleri gibi. Gündüz erildir Helios Güneş’in kendisi; Apollo ise ışınları. Gece tanrıçadır Nephele, Artemis, Selene adlarında.