YAŞADIĞIM AŞKLAR BANA ZARAR VERDİ!

18 Ağustos 2012

tvem’de yaptığımız son “Magazin Meydanı”nda iki şarkıcı konuğumuz vardı.
Konuklarımızdan biri Tuğba Özerk’ti, diğeri Davut Güloğlu...
Normalde özel hayata girmiyoruz “Magazin Meydanı”nda...
Konuklardan biri, sevgilisinin plajda ayağını öptüğü Tuğba Özerk, diğeri Davut Güloğlu gibi uzunca bir süre aşklarıyla gündemde kalan bir isim olunca, mecburen ibre kaydı o yana...
Ece Erken’le birlikte olduğu dönemde, sevgilisi hakkında yazdıklarım nedeniyle benden selamı sabahı kesen Güloğlu’nu biraz terlettik canlı yayında haliyle...
Çünkü bir zamanlar sıkı dost olan Yeliz Şar - Ece Erken’den önce Yeliz Şar’la ardından da Ece Erken’le aşk yaşamıştı şarkıcı.
Yeliz Şar’la birlikte olduğu dönemde bir kere dahi onları Ece Erken’le yan yana görmediğini, arkadaş olduklarını bilmediğini iddia eden Güloğlu’nun, şimdiye kadar hiçbir kıza çıkma teklif etmediğini, teklifin hep karşıdan geldiğini söylemesi ilginçti.

Yazının Devamı

KANUN?DEĞiŞMEDEN ÖDENMEZ?O?TELiFLER

17 Ağustos 2012

Bundan böyle hiçbir televizyon kanalı, varislerinden izin almadan Kemal Sunal filmi yayınlayamaz. Her oyuncu, Yargıtay’ın bu kararını dayanak olarak gösterip, oynadığı her filmden telif alabilmek için ayrı ayrı dava açmak zorunda

Kemal Sunal, varislerince açılan ‘telif davası’ hakkında Yargıtay’ın verdiği karar Yeşilçam oyuncuları tarafından ‘bayram sevinci’yle karşılandı.
Çünkü yıllarca istedikleri bir şey sonunda ‘kağıt üzerinde’ de olsa gerçekleşti.
1995 yılından önce çekilen filmlerin tekrar tekrar ekranlarda gösterilmesinden, DVD ya da VCD olarak piyasaya çıkarılmasından maddi olarak hiçbir kazançları olmuyordu oyuncuların.
Peki Yargıtay’ın verdiği bu karardan sonra olur mu?
Yeşilçam oyuncularının yıllarca istedikleri hak için ‘kağıt üzerinde’ elde ettiler vurgusunu yapmam sırf bu yüzden.
Yargıtay’ın verdiği karar, sadece ve sadece Kemal Sunal filmlerini bağlar, varislerini ‘telif hakkı sahibi’ yapar.

Yazının Devamı

HAYATTAN RENGi ALINCA!

16 Ağustos 2012

Filli Boya’nın ‘Hayattan rengi alın, geriye ne kalır ki’ diye bir reklamı var. O reklamı hazırlayanlar; körleri, özellikle de renk körlerini bunalıma sokabileceklerini hiç mi düşünmedi acaba? Engellileri rencide etmeden, bunalıma sokmadan renklerin reklamını yapmanın başka yolu yok mu?”

Ekranlarda sıkça yayınlanan bir reklam bu. Fahir Atakoğlu’nun piyano çaldığı, her reklamda şov dünyasından bir başka ünlünün “Hayattan rengi alın, geriye ne kalır ki” dediği Filli Boya reklamı.
Eminim, “Aylardır bu reklam ekranda. Bu konuyu yazmak yeni mi geldi aklına?” diyenler olacaktır, yazıyı okuyunca.
Yerden göğe kadar haklıdır böyle düşünenler.
‘Adam&Eve’de ‘kör’ oldum’ başlıklı yazımı okuyan bir arkadaşım arayıp, dikkat çekmeseydi o konuya, belki de o açıdan hiç bakmayacaktım bu reklama.
Ne mi söyledi arkadaşım bana?
Dediği şu:

Yazının Devamı

‘SKALA’DA SKANDAL!

15 Ağustos 2012

‘Altın Portakal’ı ‘skandalların festivali’ ilan eden ‘Skala’da, ‘Portakal Skandalları’ başlığı altında bir bant geldi ekrana, asıl ‘skandal’ bu bakış aslında. Neymiş? Nurgül Yeşilçay, ödül alamayınca demiş ki “Yerim Portakal’ı”. Vay be!

Habertürk TV’de ‘Skala’ adlı bir program izledim. Bedia Ceylan Güzelce’nin hazırlayıp sunduğu salı günkü o yayın kadar, taraflı bir kültür sanat programı seyretmedim.
Belli ki Güzelce, Hülya Avşar’ı ‘Jüri Başkanı’ yaptıkları için çizmiş ‘Altın Portakal’ı.
Ona göre ‘elle tutulur bir yanı kalmamış’ 49 yıllık festivalin! Öyle bir sunum yaptı ki ‘Skala’da, sanırsın ‘Altın Portakal’la ‘Altın Koza’, Akdeniz’e yolcu taşımacılığı yapan iki rakip firma.
‘Altın Portakal’ın otobüsü dökülüyor, şoförü acemi, ‘Altın Koza’nın otobüsü konforlu cici, şoförü de tecrübeli.
O yüzden de bu yıl ‘Altın Koza’cı kendileri.
Oysa ‘Altın Portakal’ da, ‘Altın Koza’ da, ülke sinemasına imkanları ölçüsünde, iyi niyetle destek olmaya çalışan iki festival.

Yazının Devamı

‘KABADAYI’YA ÖZEL MAHALLE KURULDU

14 Ağustos 2012

Ay Yapım’ın, ‘Kabadayı’ dizisi için yaptırdığı platoyu eylül başına yetiştirebilmek için hummalı bir çalışma Beykoz Kundura Fabrikası’nda. ‘Kabadayı’nın aşkı için racon keseceği gazino, yaşadığı mahalle, hikaye gereği gerekli bütün mekanları sıfırdan yapıyorlar Beykoz’da

2012-2013 Süper Lig futbol sezonunun başlamasına bir hafta kala Galatasaray’la Fenerbahçe arasında oynanan ‘Süper Kupa’ maçı, yazın reyting rekorunu kırdı.
Böylece Turkuvaz Grubu, maç için verdiği parayı fazlasıyla geri aldı.
Olaya, ATV’nin sadece maç için aldığı reklamlar gözüyle bakmamak lazım. Çünkü şöyle bir ticari başarı sergiledi Turkuvaz Medya Grubu.
Maçın görüntülerini, rakiplerine Ahaber logosuyla verip, haber kanallarının tanıtımını yaptı.
Yaz ekranının reyting rekorunu kıran bir maçın yayını sırasında sürekli ATV’nin yeni dizilerini tanıtıp, seyirciye çengel attı.
‘Süper Kupa’ maçını izleyene kadar ATV’nin yeni yayın döneminde hangi dizileri yayınlayacağı hakkında en küçük bir fikri olmayanlar, bugün; Kenan İmirzalıoğlu’ndan Necati Şaşmaz’a, Öykü Çelik’ten Tuğçe Kazaz’a, Hazal Kaya’dan Tardu Flordun’a, Berk Oktay’dan Bergüzar Korel’e kadar birçok ünlünün yeni yayın döneminde dizileriyle

Yazının Devamı

ŞEHiR EFSANELERi BÖYLE DOĞUYOR!

13 Ağustos 2012

‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ yarışmasında ilk hafta birinci gelen çift, “Motor önde olduğu için arkadan çekmek daha kolay deyip’ arka tarafı tercih etti ve otomobili kazandı. O günden beri haftanın birincisi arka tarafı tercih ediyor ve kazanıyor. Önden çeken çiftler başarılı oluncaya kadar bu şehir efsanesi sürüp gider

Kanal D’nin hafta içi her akşam ekrana getirdiği ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ adlı bir yarışması var. Kanal D’nin Ana Haber’in ardından yayınladığı yarışma, çoğu kez gün birincisi çıkıyor ya da en çok izlenen beş yapımdan biri oluyor.
Kanalın ‘yaz projesi’ olarak başlattığı, reyting başarısı nedeniyle ‘yeni yayın dönemi’nde de devam ettirme kararı verdiği yarışmayı izlememiş olanlar için kısaca özetleyeyim.
Her hafta dört çiftin yarıştığı bir format bu.
Çiftlerin, “Eşiniz bir dakikada kaç acı biber yiyebilir?”, “Bu kaleye kaç gol atabilir?” gibi konularda sınavdan geçtiği ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’in o haftaki birincileri cuma günleri otomobil için kapışıyor.
Stüdyonun ortasında bir otomobil var.
Vitesi boşta.

Yazının Devamı

“Fatih” için Beykoz’a Edirne Sarayı yapıldı

11 Ağustos 2012

Edirne Sarayı’nın içinde ne varsa, aynısını yapıyorlar eski Beykoz Kundura Fabrikası’nın içindeki platoya...
Fatih Sultan Mehmet’in taht odası... Fatih Sultan Mehmet’in çalışma odası, yatak odası... Harem bölümü... Gülbahar Hatun odası... Çiçek Hatun odası... Sitti Hatun odası... Gülşah Hatun odası... Fatih Sultan Mehmet’in çalışma odası, yatak odası...
Sadece bunlar mı?
Değil...
“Fatih” dizisi için yapılan diğer dekorlarsa şunlar:
Bizans Meydanı... Pantokrator Fethiye Kilisesi... Blakhernai Sarayı... Galata rıhtım... Cenova gemisi... Saray hamamı... Saray mutfağı... Harem taşlık... Has bahçe...

Yazının Devamı

NÂZIM’IN ÖLÜMSÜZ ESERi DiZi YAPILACAK

10 Ağustos 2012

Destandaki her bir kahramanın hikayesi dört bölüm halinde televizyona uyarlanacak, dizinin tamamı 32 bölümden oluşacak. Herhangi bir şekilde uzatılması söz konusu değil. Nâzım Hikmet’i bu dizide, destanı kaleme aldığı yıllardaki haliyle izleyeceğiz

‘Kuvayi Milliye Destanı’nı bilir misiniz? Nâzım Hikmet’in ölümsüz eserlerinden biri olan ‘Kuvayi Milliye Destanı’nı baştan sona okumuşluğunuz yoksa bile duymuşluğunuz vardır mutlaka.

‘Başlangıç’ bölümü şöyledir sekiz bap’tan oluşan Kuvayi Milliye Destanı’nın: “onlar onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır.” Sonra şu başlıklar altında devam eder destan: Birinci bap: Yıl 1918-1919 ve Karayılan hikayesi.

İkinci bap: Yıl yine 1919 ve İstanbul’un hali, Erzurum-Sivas kongreleri ve Kambur Kerim’in hikayesi. Üçüncü bap: Yıl 1920 ve Arhaveli İsmail’in hikayesi. Dördüncü bap: Nurettin Eşfak’ın bir mektubu ve bir şiiri. Beşinci bap: 920’nin 16 Mart’ı ve Manastırlı Hamdi Efendi ve Reşadiyeli Veli oğlu Memet’in hikayesi. Altıncı bap: Muharebeler ve düşman elinde kalanlar ve Kartallı Kâzım’ın

Yazının Devamı