Antalya’dan Amerika’ya ‘Yılın En İyileri’ni seçenler değişse de değişmeyen bir gerçek var, o da sonuçların herkesi memnun etmediği.
Jüri kararlarının objektif değil, subjektif olduğunu söyleyenler de yabana atılır isimler değil.
Al Pacino, “Beni yedi kez aday gösterdiler, ama ödül vermediler; Oscar’ı sekizincide aldım. Çünkü Oscar, hak edene değil, sırası gelene verilen bir ödüldür dedi mi?
Evet...
Aktörün gazeteci yazar Lawrence Grobel’e hayatını anlattığı ‘Al Pacino’ adlı kitapta okudum, Oscar’a ilişkin çarpıcı tespitini.
16.9 milyon seyirciyle 2020’den bu yana ilk kez reyting rekoru kıran 66’ncı Grammy Ödül Töreni’nde 32 Grammy sahibi, ama dört kez aday gösterilmesine rağmen hiç ‘Yılın Albümü’ ödülü verilmeyen Beyonce’un eşi Jay Z ne dedi?
“Beyonce, herkesten daha fazla Grammy kazandı, ama hiçbir zaman ‘Yılın Albümü’ ödülünü kazanamadı. Yani kendi ölçülerinize göre
Dini, dili, ırkı ve etnik kökeni ne olursa olsun dünyanın her yerinde insanoğlu ‘iyi’ ve ‘kötü’ olmak üzere ikiye ayrılır.
Bu farkı gözler önüne seren de insanların söylemleri ve eylemleridir.
Geçen ay yapılan 81. Altın Küre’de (Golden Globe) Taylor Swift töreni niye terk etti?
Sunucu Jo Koy’un, “Golden Globe ile NFL (National Football League) arasındaki en büyük fark; Altın Küre’de Taylor Swift’in daha az kamera çekimi olması” deyince, şarkıcının yüzü asıldı, içeceğinden son yudumunu aldı ve kalkıp gitti.
ABD’nin en popüler etkinliği ne?
Amerikan futbolu...
Bilhassa Super Bowl maçlarını milyonlarca insan izliyor.
Yıllardır bu ülkede her bölümü aldığı reytingle adını zirveye yazdıran diziyi takip etmedikleri halde, “18 yıldır kim izliyor bu ‘Arka Sokaklar’ı?” diyen ve yazan bir güruh var!
Boş konuşmak kolay, araştırmak zahmetli iş!
Senarist Ozan Yurdakul’un ülke gündemindeki bazı konuları diziye nasıl yansıttığını görseler, o zaman belki boş konuşmayı bırakıp, ‘Arka Sokaklar’ın 18’inci yılında bile niye bu kadar izlendiğini anlarlar, ama araştırmak emek ve zaman ister. O yüzden onlar boş konuşmayı tercih eder.
Yapımcılığını D Media’nın üstlendiği dizinin 662’nci bölümünde, mahkeme kararıyla el konulduktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce devriye aracı olarak kullanılan ünlü fenomenlerin lüks otomobilleri vardı. Bu sahnelerin tanıtımı Kanal D’de yayınlanır yayınlanmaz konu kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu. 2 Şubat’ta yayınlanan bölümde senaryo gereği bu lüks otomobillerden ‘Rıza Baba’nın ekibi de nasibini aldı. Ekipten komiser Hüsnü Çoban, lüks
Melek Baykal’la muhabbeti olan dostlarımdan birinin bana verdiği ‘istihbarat’ şuydu:
“Melek Baykal, banyoda düştü. Eve çağırdığı erkek kardeşi onu ambulansla hastaneye götürdü. Omurilik kemiklerinde kırılma olduğu anlaşılınca Azmi Hamzaoğlu, 7-8 saat süren ‘çimentolama sistemi’ denen bir operasyon yaptı. Bu yüzden Melek Baykal’ın başlayacağı yeni dizisinin okuma provaları aksadı.”
Bu bilgiyi teyit için Melek Baykal’ı aradım. Üç kez çaldı, açmayınca kapatıp, “Melek Hanım, geçmiş olsun demek için aramıştım” diye mesaj attım. Sanatçı mesajıma, “Provadayım, açamıyorum. Özür” cevabı verince bu kez şunu yazdım:
“Müsait olduğunuzda geçirdiğiniz rahatsızlık ve tedavi yöntemini anlatan bir sesli mesaj atar mısınız?”
32 dakika sonra gelen sesli mesajda Melek Baykal, bakın olayı nasıl anlattı?
“Ali Beyciğim, iyi günler diliyorum. Provam hâlâ devam ediyor, ama küçük bir ara var galiba, şimdi gönderiyorum istediğiniz mesajı.
Ben
Sosyoloji, kamu yönetimi, psikoloji lisans ve uygulamalı psikoloji yüksek lisans eğitiminden sonra İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Bilimi ve İnternet Enstitüsü’nde ‘Medya ve İletişim Çalışmaları’ alanında doktora yapan Serap Duygulu, ‘Duygularını Çözen Kaderini Yazar’ adlı bir kitap çıkardı.
Duygulu, kitabının ‘Giriş’ kısmında yazdıklarıyla son yılların moda söylemlerinden birinin ne kadar da yanlış olduğunu, işin uzmanı olarak gözler önüne serdi. Psikolog Serap Duygulu, sanal alemde kendilerini ‘kişisel gelişim uzmanı’ veya ‘yaşam koçu’ ilan eden ve hayli ilgi görenlerin insanlara tavsiye ettikleriyle olması gerekenler arasındaki farkları bakın nasıl sıraladı:
“Son yılların moda söylemi: ‘Başkasının sevgisine ve ilgisine ihtiyacın yok, sen kendini sev yeter. Başkaları ne düşünürse düşünsün, senin kendi düşüncenden daha önemli ve değerli değil. Sen en iyisin. Sen aslansın, kaplansın. Başkaları olmasa da olur.’
Hayır! Başkasının ilgisine ve sevgisine çok
Gazeteci yazar Mine Kırıkkanat’ın yazar Elif Şafak’a açtığı intihal davasından karar çıktı. Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, bilirkişi heyeti; Ataol Behramoğlu, Haluk Şahin, Ülker İnce, Orhan Tüleylioğlu ve Ahmet Yıldız’ın hazırladığı rapor doğrultusunda Elif Şafak’ın ‘Bit Palas’ adlı kitabında Mine Kırıkkanat’ın ‘Sinek Sarayı’ adlı eserinden yüzde beş oranında intihal yaptığına hükmetti.
Kırıkkanat, bunu sosyal medyasından duyurunca kıyamet koptu!
Mahkeme, işlerine gelen bir karar aldığında, “Bu ülkede yargı var” diyen, karar işlerine gelmeyince yargının bağımsız olmadığını iddia eden ‘aydın’larımız yine bildiklerini okudu.
Neymiş?
“İktidar yargısının aksi bir karar vermesi de beklenemezdi.”
Davalı tarafların ortak özelliklerinden biri, ikisi de ölümüne iktidar karşıtı.
Hâl böyleyken yargının verdiği kararı iktidara bağlamak nasıl bir ‘aydın’ bakışıdır, anlamak mümkün değil.
Türkiye’de yapımcıların filmlerinde oynattıkları ünlülerle yaşadıkları iki ciddi sorun var. Bunlardan birincisi, birçok oyuncunun filmin PR çalışmaları sırasında çıkardıkları sorunlar... Kimi, “Onlara röportaj vermem” deyip, gazete veya televizyon ayrımı yapıyor, kimi hiç röportaj vermeye yanaşmıyor.
Türkiye’de yapımcılar Hollywood gibi tanıtıma yüksek bütçeler ayıramadığı için oyuncuların bu kaprisleri yüzünden filmlerin medya planlaması da sekteye uğruyor. Bazı filmlerin çekim tarihleriyle vizyon tarihleri arasındaki süre uzadığı zaman çoğu oyuncu başka bir projeye başlamış oluyor. Bu oyunculardan kimi dizisinin yoğun iş takvimini gerekçe gösteriyor, kimi de “Ben artık bambaşka bir karakterle ekranlardayım. Vereceğim röportajlarda filmdeki karakterim hakkında konuşup, dizi seyircisinin kafasını karıştırmak istemem” diyerek, PR çalışmalarını reddediyor.
Sadece bunlar da değil... Oynadığı filmin galalarına katılmayanlar da var.
Başrol oyuncuları arasında yer aldığı ‘Kadınlara Mahsus’un galasına bulunduğu
Son yıllarda ne zaman Adana’ya gitsem yaptığım paylaşımlardan biri de sosyal medya takipçilerimden hemşire Gözde Nevk ve Adana Büyükşehir Belediyesi fotoğrafçısı Gamze Bozkaya ikilisiyle çekilmiş fotoğrafımız olur.
O takipçilerimden biri 2023’ün ikinci yarısında sosyal medya fenomeni oldu. Gözde Nevk, bununla da yetinmeyip, sahneye çıkıp, stand-up yapmaya başladı.
Sadece Adana’da mı?
Hayır...
Instagram’da 922 bin takipçisi olan, paylaştığı her video on binlerce beğeni alan Gözde Nevk, ‘Fak Fakir-Ünlümsü Şey’ adlı şovuyla turneye bile çıktı. YouTube ve sosyal medyada çekip paylaştığı videolarla kimsenin desteği olmadan kendi kendine ünlü olan; Kayseri, Ankara, Mersin ve İzmir gibi şehirlerde sahneye çıkıp, hayranlarıyla buluşmak gibi yeni ufuklara bile yelken açtı.
Çocukluğundan itibaren tiyatrocu olmak isteyen, ama ailesi izin vermediği için bu hayalini gerçekleştiremeyen 33 yaşındaki özel hastane hemşiresi, pandemi döneminde yaşadıklarını anlattığı kısa videolarla yavaş yavaş takipçi