Ali Eyüboğlu

“Sanatçımız Mahsun Kırmızıgül hakkında yapılan asılsız ve yalan haberleri esefle kınıyoruz. Bu haberlerin perde arkasını biliyoruz. Mahsun Kırmızıgül, sanat hayatı boyunca sevenleriyle ve kendisini izlemeye gelenlerle sıcak bir iletişim kurmuş ve menajerlerinin, ekibinin de yanında olduğu kulisinde kendisini ziyaret etmek isteyen herkesi ağırlamıştır. Bu haberler hem sanatçımıza hem kendisini dinlemeye gelenlere büyük bir hakarettir. Masa başı yapılan iftira haberleriyle ilgili olarak hukuki süreci başlatacağımızı da kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Medyadaki bu açıklamayı okuyana kadar Mahsun Kırmızıgül ile modacı Gülşah Saraçoğlu hakkındaki iddiayla ilgili ne bir haber okumuş veya duymuş değildim. Sanatçının menajerliğini yapan kardeşi Yusuf Kırmızıgül’ün medyaya servis ettiği bu sert açıklama sayesinde birçok insan gibi benim de haberim oldu. Kırmızıgül, Gökhan Göz’ün evini ve canlı yayınını basması, sevgilisinin annesine küfür etmesiyle ünlü Gülşah Saraçoğlu ile adının anılmasından rahatsızlık duymuş olabilir.

Buna

Üç türlü şöhret vardır:

1- Kazanılmış şöhret.

2- Soyadıyla gelen şöhret.

3- Atfedilmiş şöhret.

Türkan Şoray veya Hülya Avşar kazanılmış şöhretlerdir, kızları Yağmur Ünal ile Zehra Çilingiroğlu ise soyadıyla gelen şöhret sahibidir. Atfedilmiş şöhrete örnek olarak yıllar önce Çankaya Köşkü önünde soyununca adı “Çankaya çıplağı”na çıkan Gonca Uyanık’ı örnek verebilirim. Soyadıyla gelen şöhretler arasında bu fırsatı oyunculuk, şarkıcılık, iş insanlığı gibi alanlarda kullananlar da var, sıradan bir hayat yaşamalarına rağmen anne veya babaları sayesinde ömürleri boyunca haber olmaya devam edenler de var. Kimi de var ki, bir şeyler yapmaya çalışır, ama anne veya babasının isimleri o kadar büyüktür ki, onu aşması imkansız olmasa bile çok zordur. O yüzden o kişi, taşıdığı soyadın altında ezilir ve savrulur durur. Bunun en çarpıcı örneği Necla Nazır’la Ferdi Tayfur’un kızları Tuğçe Tayfur’dur... Hayli zamandır özel hayatıyla gündemden

Maslak’taki TİM Show Center’daki galasında izlediğim ‘Broadway in İstanbul’daki şarkılar çok tanıdık geldi bana…

Çünkü müzikaldeki ‘Sefiller’, ‘Chicago’, ‘Cabaret’, ‘Damdaki Kemancı’, ‘Grease’, ‘Mama Mia’, ‘Cats’, ‘Mouline Rouge’, ‘Aida’ ve ‘Leave It to Me’ gibi şarkılar izlediğim Hollywood filmlerinden aşinaydı kulaklarıma.

Maslak’ta sahnelenen “Broadway in İstanbul”u izlemeye gelenleri o akşam Broadway yolculuğuna çıkaran herkesin
emeğine sağlık.

Yönetmen Uğur Baburhan, müzik direktörü Serpil Günseli, sanat yönetmeni Nur Doğan, söyledikleri şarkılar ve danslarıyla müzikale renk katan oyuncular Pelin Akil, Canan Ergüder, Burak Yörük, Başak Gümülcinelioğlu, Melis Minkari, Kaan Miraç Sezen, Ecem Sena Bayır, Tuana Yılmaz ve projenin yaratıcısı Nurcan Karaca’yı tebrik ediyorum.

Nurcan Karaca’nın ‘Broadway’den İstanbul’a Müzikaller’, ‘Senfonik Şebnem Ferah’,

Yıllarca parmaklarını konuşturarak toplumun her kesiminden alkış alıyordu.

Bir süredir yine konuşturduğu parmakları sayesinde toplumun bir kesiminden alkış alıyor, ama diğerlerinden tepki çekiyor.

Düne kadar yurt dışındaki konserleriyle ülkenin gurur duyduğu Fazıl Say, parmaklarıyla başardığını yine parmaklarıyla yıkıyor.

Yıllarca piyanosunun tuşlarında sörf yapan parmakları sayesinde insanların beğenisini kazanan Fazıl Say, aynı parmaklarıyla yazdığı her tweet’le sevenlerinin bir kısmını kaybediyor.

Çünkü ünlü piyanistin sosyal medyada kullandığı dil inanılır gibi değil.

Fazıl Say, Türkiye seçime giderken yazdıklarıyla müzik yeteneğini değil ama insani değerlerini sorgulatır hale geldi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘altılı masa’dan kalktığında “Sifonu çekin gitsin” diye tweet attı.

Meral Akşener üç gün sonra masaya dönünce de o tweet’i silen Fazıl Say’ın Muharrem İnce’nin aleyhinde neler yazdığı hâlâ duruyor Twitter hesabında.

Dünyanın neresinde olursa olsun genç bir kadının ülke yöneticisi olması pozitif ayrımcılığı savunan biri olarak mutlu eder beni.

Sanna Marin, Aralık 2019’da Finlandiya’ya başbakan olunca, sosyal medyasından takibe almıştım onu... 33 yaşındaki bir kadının başbakan olması, hemcinsleri adına önemli bir olaydı çünkü...

Sanna Marin; Anneli Tuulikki Jäätteenmäki ve Mari Johanna Kiviniemi’den sonra Finlandiya’nın üçüncü, dünyanın da en genç kadın başbakanıydı, ama başbakan gibi değil, yaşıtı gençler gibi yaşamaya devam etti.

Sanna Marin

Partilerdeki dans görüntüleri gündem olan Sanna Marin, kendini “Gazeteciler ve medya bu görüntüleri bir çılgınlık haline getirdi, ama halk beni destekledi. Beni sokakta durdurup, dans etmeye devam etmemi söylediler” diyerek, savundu.

Muhalefetin uyuşturucu testi yaptırmasını istediği başbakan, “Alkol aldım, dans ettim, şarkı söyledim. Bunlar tamamen yasal şeyler. Asla uyuşturucu kullanılan bir ortamda olmadım. Bir aile yaşamım var, bir iş yaşamım var ve arkadaşlarımla

“Kadir Doğulu’nun kadın hayranları Onur Akay’ı darp etti” başlığıyla medyaya yansıyan haberlerde şarkıcının olaya dair anlattıkları neydi?

“Akçay’da arkadaşlarımla otururken, iki kadın bir anda motosikletle yanıma yaklaşıp, ‘Kadir Doğulu hakkında bir daha konuşursan bacaklarını kırarız’ dedi. Biri kolumu büktü, diğeri önce bacağımı tekmeledi, sonra yüzümü yumrukladı. Yumruklar o kadar sertti ki, burnum kanamaya başladı. Sonra da dişimin kırıldığını fark ettim.”

Akay’ın şikayeti üzerine güvenlik kameralarını inceleyen polisin yakaladığı iki kadın şüpheli, nöbetçi hakimlik tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İki zanlının 9 Mayıs’ta medyaya yansıyan ifadeleri şöyleydi:

N.Ö.: “Fanatik bir Kadir Doğulu hayranıyım. Onu eşinden bile kıskanıyorum. Yani öyle bir sevgim var, ama kendisini sadece ekranlardan tanıyorum, yakından hiç görmedim. İzmir’den Akçay’a gezmek için gelmiştik. Onur Akay’ı da sahilde tesadüfen gördüm. Onu sadece ekranlardan tanıyorum. Uzun süredir

Sosyal medya fenomeni Selin Ciğerci, Instagram hesabında yaptığı reklamlardan ne kadar para kazandığını açıkladı:

“15 saniyelik story’ler karşılığında 150 bin lira alıyorum.”

Bu demektir ki, Selin Ciğerci’nin story’lerden bir saniyede kazandığı para 10 bin lira...

İyi para...

Selin Ciğerci, o story’lerde yasanın istediği ‘#reklam’, ‘#tanıtım’, ‘#işbirliği’ gibi vurguları takipçilerinin görebileceği şekilde vurguluyor ve kazancının vergisini de ödüyorsa, hepsinden önemlisi parayı veren aldığı geri dönüşten memnunsa, kime ne?

Sosyal medya fenomenlerinin beyan ettikleri gelirden daha çok kazanıp, kazanmadığını sorgulamak bizim değil, maliyecilerin işi...

“Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” diye boşuna dememiş eskiler...

Komedyen Hasan Can Kaya, Exxen’deki ‘Konuşanlar’ programına şarkıcı Murda’yı konuk etti. Exxen gibi Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu televizyondaki ‘O Ses Rap Türkiye’ yarışmasında Murda’yla jüri koltuğunda oturacak Hadise, ‘Konuşanlar’ın çekimine sürpriz bir ziyaret yaptı.

Hadise’nin sürpriz ziyaret yaptığı isimlerden biri onunla sahnedeki samimi pozları Mehmet Dinçerler’le biten evliliğinde krize sebep olduğu yazılan Murda, diğeri de boşandıktan sonra haklarında çıkan aşk haberlerini “Doğru değil” diyerek yalanlayan Hasan Can Kaya…

Hadise’nin ‘O Ses Rap Türkiye’nin PR’ı için de olsa Hasan Can Kaya ile Murda’nın arasına oturup, kendisine yöneltilen sorulara cevap vermesi şarkıcının medeni cesaretinin ve kendine güveninin eseri…

Çekimlerde neler olup  bittiğini, sorular karşısında Hadise’nin vücut dilini görmek için ‘Konuşanlar’ı izledim ve şarkıcıyla Hasan Can Kaya arasındaki diyalogları not ettim.

Ekrandan farklı

Dört ayda biten evliliği ve