Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları

Çok değil, 20-30 yıl önceye kadar Boğaz’da hemen her Şehir Hatları Vapurları İskelesi’nin bitişiğinde Boğaz balıkçılarının teknelerini bağlayacakları yerleri olur, tuttukları balıkları satarlardı. Boğaz balıkçıları ağla değil, oltayla, çapariyle balık avlarlar. Avladıkları balıkları genelde kendileri satarlar.

Boğaz balıkçıları giderek yok oluyor

Geçen hafta Ortaköy’de kalan son Boğaz balıkçısı Yaşar Şakak’tan söz etmiştim. Ortaköy’de şimdilerde sandalıyla balıkçılığı sürdüren tek bir balıkçı kaldı ama, Ortaköy Su Ürünleri Kooperatifi’ne bağlı, Boğaz’da balıkçılığı sürdüren 35 dolayında balıkçı var. Ortaköy’de teknelerini bağlayacak yerleri kalmadığından 21 tekne Kuruçeşme,
7 tekne Arnavutköy rıhtımına bağlı...

Haberin Devamı

Teknesi Kuruçeşme’de bağlı olan Sinan Günaltay’la konuştum. Olta balıkçılarının en büyük sorununun balık avlasalar bile, avladıkları balıkları satamamak olduğunu söyledi. “Lokantalara götürüyoruz… Doğrudan müşteriye ulaşmak zor” dedi. Ortaköy Su ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Meral, eski Boğaz balıkçılarından. Hâlâ balığa çıkıyor ama “Boğaz balıkçılığı artık karın doyurmuyor” diyor. Ortaköy’de çarşı içinde oltacı dükkanı var. Palamut, lüfer, sarıkanat, çinekop gibi Boğaz balıkları için çapari hazırlıyor, satıyor. El işçiliğiyle hazırlanan 50 parça çapari takımı 150-180 TL dolayında satılıyor.

Boğaz balıkçıları giderek yok oluyor

Pazarlıkla satılıyor

Boğaz balıkçısı çaparileri sandalın arkasından denize atıyor, mevsimine göre çapariye takılan balıkları topluyor. Tüketicilerin Boğaz balıkçılarından, tuttukları balıkları satın almak imkanı kalmayınca, tüketiciler için balıkçı tezgahları önem kazandı.

Balıkçı tezgahlarının kıyı şeridine yakın olanlarında bazı günler Boğaz balıkçılarının getirdikleri balıklar satılıyor ama genelde satılan balıklar Belediye’nin balıkçı halinden getirilen balıklar.

Kumkapı’daki balıkçı hali şimdilerde Gürpınar’a taşındı. İstanbul’un değişik bölgelerine 35-40 km. uzaklıkta.. Balıkçılar halinde balıkların nasıl satıldığını görmeye gittik. Sabahın erken saatinde, saat 03.00’te Berfu Güven (NTV) ile yola çıktık. Karanlıkta, ara yollarda kaybolarak zar zor Gürpınar balıkçılar haline ulaştık. İstanbul’da Avrupa yakasındaki balıkçılar ve lokantalar balıklarını Gürpınar’daki balık halinden satın alıyorlar. Bu dev tesis yapılırken, balık satışlarının elektronik ortamda yapılması kararlaştırılmıştı.

Haberin Devamı

Bugüne kadar gereken düzenleme yapılamadı. Dev tesiste günde 50-250 bin ton balık, işportacı usulü, kümelenen beyaz köpük poliüretan balık kasaları başında, pazarlıkla satılıyor.

Dünyanın en modern balıkçılık hali olarak inşa edildiği söylenen halin içi tam bir keşmekeş... Ortalık bir karışık, bir karışık anlatılamaz. Filmlerde görülen “Arapların sokak çarşıları” benzeri bir durum.

Günlük olamıyor

Normal olarak İstanbul’da satılan yerli, ithal, deniz ürünü, çiftlik ürünü, taze, donmuş her türlü su ürününün balık halinden geçmesi gerekiyor.

İthal olarak en fazla işlem gören balıklar, somon, uskumru, lagos, barbun, dil balığı ve kalkan. Bazıları Norveç’ten, bazıları Senegal’den ithal ediliyor.

Balık halinin uzaklığı nedeniyle balık tezgâhlarındaki balıklar günlük olamıyor. Balıkçılar 3-5 günlük balığı bir defada alarak kendi soğuk hava tesislerinde saklıyor. İthal balıkların çoğu dondurulmuş. Bütün bunlar balık tüketicisinin, balığın taze olup olmadığına, ithal olup olmadığına, donmuş olup olmadığına dikkat etmesini, daha doğrusu balıkçısına itimat etmesini gerektiriyor.

Haberin Devamı

Bizim Ortaköy’ümüzde balık severlerin güvenini kazanan Dalyan Balık’ı, 1980 yılında Balıkçı Necati Sağdıç açmış. Şimdilerde üç oğlu Süleyman, Recep ve Sefa balık tezgahlarının başında duruyor. Tezgahta her zaman farklı deniz ürünleri bulunuyor. Tezgahtaki balıklar her zaman taze ve kaliteli. Balıkları ayıkladıktan sonra şehir suyuyla yıkıyorlar. Tertemiz paketliyorlar.

Yeşilliksiz balık yenir mi? Yenmez tabii... Necati Sağdıç da şimdilerde yan dükkanda yeşillik satarak vakit geçiriyor. Balıkçı tezgahının öte köşesindeki, Eskibahçe ve Aktar sokaklarının kesiştiği köşedeki dükkanı kiraladılar. Gün boyu balık ızgara yapmaya başladılar.