Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları

Şimdilerde Nişantaşı’nda hakiki Bursa İskender kebabı yeme imkanı var. Bursa’da Tayyare Kültür Merkezi yanındaki mavi boyalı tarihi kebapçı dükkanının mutfak ekibi, Nişantaşı Şakayık Sokak’ta mimar Mahmut Anlı tarafından dekore edilen, İskender adlı şık bir lokantada kebapseverlere hizmet veriyor.

Lokantaya girerken müşteri, kebap tezgahının önünden geçiyor. Kömür ateşinde pişirilen dönerin nasıl kesildiği, İskender kebabının nasıl hazırlandığını görüyor. Salon aydınlık, rahat, dekoru iç açıcı.

Dönerin etleri sabaha yakın taze olarak Bursa’dan getiriliyormuş. Daha önceleri Bursa’daki lokantalarda çalışan ustalar döneri hazırlıyormuş. İskender kebap tabağında, etin yanında verilen yoğurt ve etin üzerine dökülen tereyağı da Bursa’dan getiriliyormuş.

Haberin Devamı

Şimdilerde birçok lokantada Uludağ kebap, Bursa İskenderi adı altında benzer kebap çeşitlerini yemek mümkün. Ama her kebap İskender değil. “İskender kebap”, Bursalı İskender Ailesi’nin tescilli markası. Başkalarının kullanmaması gerekiyor.

Hakiki İskender kebabın adresi
Dönen kebaptan dönere

İskender kebabı ünlendiren İskender Efendi’nin babası Mehmet Efendi Bursa’da 1850 yılında açtığı dükkanda tandır ve kuzu çevirme ile müşteri ağırlarmış. Oğlu İskender, “Baba, sen de herkes gibi eti mangaldaki kömür ateşinde pişiriyorsun. Ben kömür mangalını dik hale getireceğim. Eti de şişe geçirerek, ateşin önünde döndüre döndüre pişireceğim” demiş.

İskender’in “dönen kebap”ı ünlenmiş. Dönen kebap zamanla “döner kebap” olmuş.

İskender dönen kebapları yaprak gibi tabağa dizer, salça ve tereyağı ile tatlandırır, tabağın yanına da yoğurt koyarak müşterilerine sunarmış.

Uludağ yaylalarındaki otlar ve kekik ile beslenen koyun ve kuzu etlerinin farklı bölümlerinin lezzetlerinin birbiriyle karışmasıyla ortaya çıkan; pide, özel tereyağı, sos, yoğurt, domates, yeşil biber ilavesiyle geliştirilen, yanında şıra ile yenen kebap giderek ünlenmiş.

İskender Efendi’nin Nurettin, Süleyman ve Cevat İskenderoğlu adında üç erkek çocuğu varmış. Cevat İskenderoğlu büyük abisi Nurettin İskenderoğlu ile birlikte 1930’lu yıllarda Bursa Kayhan’daki dükkandan Atatürk Caddesi, bugünkü Tayyare Kültür Merkezi yanındaki köşe, dükkanlarına geçmiş. 1967’de, çocuğu olmayan Nurettin İskenderoğlu’nun ölümünden sonra Cevat İskenderoğlu kebap dükkanını tek başına işletmeye başlamış. Cevat İskenderoğlu’nun üç çocuğu olmuş: Neslihan, İlgihan, İskender. Şimdilerde “İskender İskenderoğlu” markası ile kebap işini işte bu üç çocuk sürdürüyor.

Haberin Devamı

Üzüm şırası yakışıyor

Dede İskender Efendi’nin diğer çocuğu Süleyman İskerderoğlu’nun üç oğlu; İskender, Fahri ve Yavuz da “İskender” markası ile Bursa ve İstanbul’da mesleğine devam ediyorlar.

Bu uzun anlatımın özü şu: İskender markasını dede İskender Efendi’nin hayattaki altı torunu kullanma hakkına sahip. Üç torun “İskender İskenderoğlu” markası ile, diğer üç torun “İskender” markası ile Bursa ve İstanbul’da dedelerinin işini yapıyorlar.

İskender İskenderoğlu markasını kullanan ikisi kız biri erkek üç kardeş de yüksek eğitim görmüş. Kız kardeşler, erkek kardeşleri İskender İskenderoğlu’na destek veriyorlar.

Haberin Devamı

Şakayık Sokak’taki lokantada İskender kebabın porsiyonu 33.5 lira. Bol etli porsiyon 45 lira. İskender kebaba yakışan üzüm şırası. İsteyen kola veya meyve suyu içebiliyor.

İskender’in ünlü tatlıları sütlü telkadayıf ile Kemalpaşa tatlısı. Porsiyonu 9 lira.

İstanbul’da Bursa lezzeti ile, doğru dürüst İskender yemek isteyenlere tavsiye olunur.