Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Mücadele etmek, yarışmak ve kazanmak… İnsan doğasının vazgeçilmez tutkuları. Okul yıllarından hayat koşturmacasına, aşktan iş âlemine alabildiğine bir mücadele hâkim. Büyüğünden küçüğüne herkes bir şeyleri başarmak derdinde… Bunun sonucunda yarışmalar-müsabakalar-sınavlar-oyunlar alabildiğine çoğalmakta. Tabii bu tutkudaki en önemli motivasyon, elde edilecek kazanç! Kimi, sınavı kazanmanın derdinde; kimi, rakipleri arasından sıyrılıp işi kapmanın… Ancak tümünün kesiştiği ortak kazanç, nihayetinde maddi getiri yani para olmakta.

Haberin Devamı

Nitekim insanlardaki ödül kazanma tutkusu, izleyici çekme amacıyla sürekli yenilik peşinde koşan televizyon programcılarına da ilham kaynağı olmakta. Hem de o denli bereketli bir ilham ki bu, kanallar, yarışma yayınlamakta yarışa girmiş durumdalar adeta. Nakit paradan arabaya çeşitli ödüller kazandırmayı vaat eden yarışmalar özellikle yaz aylarında devreye sokulmakta. Ünlü isimlerin sunumunda ekrana gelen programlardan bazıları bilgiye dayanırken, bazıları da oyunlar şeklinde yürütülmekte.

Bu yaz da farklı yapımlar izleyiciyle buluştu. Çocuklar üstünden yol alanı da çıktı ekrana, aile boyu bilgi yarıştıranı da! Hepsinin kendine göre eleştirilecek veya takdir edilecek yönleri olduğu muhakkak. Ancak bu yazımda aralarından iki tanesine dikkat çekmek istiyorum özellikle. Bunlardan biri FOX ekranında başlayan ‘Milyonluk Resim’… Diğeri de ATV’nin yarışması olan, ‘3 Kuşak 1 Cevap’

MİLYONLUK RESİM’DE DURUM NASIL?

Ekranlarımızın en popüler yarışmaları sorulduğunda ilk akla gelen isimlerden biri, ‘Kim Milyoner Olmak İster’ olacaktır kuşkusu. Dağıtılan ikramiyenin çekiciliğinin yanı sıra Kenan Işık’ın keyifli yorumuyla ilgi düzeyini artırmayı başaran yapım günümüzde de mevcudiyetini sürdürmekte nitekim. Kendisinden bir türlü güzel haber alınamayan ve gözden ırak olununca kalplerden de ırak olunduğu gerçeğini, medyanın ilgisizliğiyle ispatlayan Kenan Işık’ın koma halinin ardından sunuculuğu üstlenen Selçuk Yöntem’in de yarışmaya katkısı muhakkak. En az ‘Aşk-ı Memnu’ dizisindeki Adnan Ziyagil karakteri kadar ilgi gördü bu görevi esnasında. Ancak gün geldi yapımla yolları ayrıldı. Onun yerine Murat Yıldırım geçirilirken, Selçuk Yöntem de ‘Milyonluk Resim’de yerini aldı. Hayırlısı olsun.

Haberin Devamı

FOX ekranından izleyiciyle buluşan ‘Milyonluk Resim’in ilk bölümüne baktığımızda, yarışmacıya gösterilen resimlerden türetilen sorular ve doğru cevaba karşı para ödülleri mevcut. Üç joker hakkının bulunduğu yarışmanın varlığı henüz çok taze olsa da, yarattığı izlenim ‘Kim Milyoner Olmak İster’ ile çok da farklı olmadığı hususunda! ‘Emin misin? Son kararın mı’ şeklindeki soruların yerini ‘Kesin mi? İşaretlensin mi’ söylemi almış. Bence bu söylem fazlaca eğreti kaçmış!

Yarışmacılara yine bar taburesinin tepesine tüneme işkencesinin yaşatıldığı ‘Milyonluk Resim’deki en önemli fark ise Selçuk Yöntem’in uzun saçlarıyla yarattığı imaj değişikliği!

Ne yalan söyleyeyim benim tercihim eski halinden yana. Zira bu şekil kendisini daha yaşlı göstermiş. İşin magazin kısmını bir tarafa bırakırsak, yarışmadaki soru tarzının ‘Kim Milyoner Olmak İster’den daha mantıklı olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca yanlış cevap halinde izleyici bilgisinin devreye sokulması da iyi olmuş. Böylece diğerindeki gibi izleyici cevabıyla yarışmacıya destek vermek yerine en çabuk doğru cevabı bilen izleyici ödüllendirilmekte. Dahası bir yakınına danışma seçeneğinin, telefonla zaman kaybı yaşanmadan doğrudan stüdyoya getirilen kişiyle uygulanması da, yarışmanın gelişmişliği adına olumlu bir detay. Nasıl ki, soruyu satın almak ve değiştirmek de ‘Kim Milyoner Olmak İster’de bulunmayan avantajlar.

Haberin Devamı

‘Milyonluk Resim’de dikkatimi çeken en önemli olumsuzluğa gelince… Henüz çok yeni olmanın heyecanından mıdır yoksa eskisine karşı nasıl bir izlenim uyandırılacağının verdiği kaygıdan mı… Bilinmez. Gerek yarışmacıların tavırlarında, gerekse Selçuk Yöntem’in sunumunda gözle görülür bir tedirginlik hâkimdi. Yarışmacıların hemen çekilmek istemesi, Selçuk Yöntem’in eski rahatlığını yansıtamaması... Sanki her şey doğallıktan uzak, diken üstünde yaşanıyormuş hissini verdi. Bakalım zaman içinde bu tablo sürecek mi?

‘3 KUŞAK 1 CEVAP’ NESİLLERİ BULUŞTURUYOR

İrfan Kangı’nın sunumuyla ATV ekranından izleyicisini bulan yarışmanın öne çıkan ayrıntısı, aile boyu bir iş olması!

Dörder kişilik iki aileyi karşı karşıya getiren yarışmada ekipler, cümbür cemaat... Duruma göre büyükanne-büyükbaba, anne ve baba ile çocuktan oluşmakta. Her yarışmacıya kendi kuşağının aşina olmadığı konulardan sorulan sorulara yanlış cevap verme durumunda ödül karşı takıma gitmekte. Buradaki püf noktası, üç kuşağın doğru cevabı bulmak için yaptığı işbirliği!

Yani yaş farkı gözetmeksizin ve büyüklük taslamadan herkes bir diğerinin açığını kapatabiliyor. Bu özellik de yarışmayı salt bilgi-ödül işi olmaktan çıkartıp, kuşaklar arasında nasıl iletişim kurulabileceğini gösteren bir eğlenceliğe dönüştürüyor. Ayrıca ünlü isimlerin de sorular sorarak renk kattığı bu formattan, soruların cevabının kim tarafından bilineceği üstüne gerçekleştirilen fikir jimnastiğinden toplumsal örnekleme yapmak da mümkün.

SONUÇTA; Eski dizilerin dönüp dönüp önümüze geldiği, yeni yapımların tekrarlarının bezginlik verme derecesinde izlettirildiği yaz ekranında hem bilgi dağarcığımızı harekete geçirmek hem de dizilerin monotonluğundan kurtulmak için yarışma programları denenmesi gereken seçenekler.

Hâlihazırda hoşuma giden iki yarışmayı paylaştım sizlerle. Birisi daha bireysel takılmakta… Diğeri tam bir aile dayanışması sergilemekte. Ben, 'Bu yarışmalar kaçmaz' diyorum. Takdiri size kalmış.

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal