Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

‘Hizmet, bu dünyada yaşama ayrıcalığı için ödediğimiz kiradır’ demiş politikacı ve din adamı Nathan Eldon Tanner. Nitekim yaşamın gerçeklerine baktığımızda bu sözün doğruluğunu daha iyi anlıyoruz. Zira her insan hayat boyu ‘hizmet’ eylemiyle iç içe. Ailevi sorumluluklar, vatandaşlık yükümlülükleri ve nihayetinde çalışma hayatı… Ki bu noktada maddi açıdan üstün olanların ev işlerini yapanlar, onların gündelik yaşamına hizmet edenler yani ‘Hizmetçiler’ birkaç tıköne çıkmakta. Neden derseniz… Bu tarz hizmet olayı, yabancı bireyleri de ailenin içine dâhil ediyor da ondan. Ev ortamında ücret karşılığı hizmet edenler o evde yaşananlar hakkında bilgi sahibi olup sırların parçasına dönüşebiliyorlar rahatlıkla. Hatta kimi zaman kuyu kazan düşman ya da dert paylaşabilecek dost olabiliyorlar. Öte yandan girilen ev-aile ortamının hizmet eden kişiye zarar verme, onun hayatını olumsuz etkileme olasılığı da mevcut tabii. Dolayısıyla, ‘hizmet’ söz konusu olduğunda ‘Hizmetçiler’i farklı bir mantıkla değerlendirmek lazım.

Haberin Devamı

Nasıl ki, aileler üstüne yürütülen kurgularda da durum aynı. Öykülerin çoğunda yan karakter olarak yer alan ‘Hizmetçiler’in hizmet vasfını aşıp gerek dedikoduyla, gerek aile bireylerini baştan çıkartarak, gerekse yardakçılıkla gelişimde nasıl etkili rol oynadıklarını görüyoruz. Keza aşama kaydedip doğrudan ana karakter olan ‘Hizmetçiler’ de mevcut kurgularda.

Kısacası; Gerçek hayattan kurguların engin dünyasına… Aile mahremiyetinin içine dâhil olmanın ötesinde pek çok riski de göze almayı gerektiren ‘Hizmetçiler’ cephesi,hayalleriyle-hüzünleriyle, çok yönlü ve derinlikli bir konu. Dahası hizmetçi olup insanları memnun etme evresinin fedakârlık ve sabır gerektirdiği gerçeği de var hesapta. Hal böyle olunca buradan aşk da çıkar, dram da… Komedi de yaratılır, korku da… Gizem de türetilir, suç da. Bozdur bozdur harca.

Nitekim Kanal D’nin yeni uyarlama dizisi ‘Hizmetçiler’,farklı unsurları bünyesinde barındıran içeriğiyle, bu türden bir yapım! Peki, bu zamanda ‘Hizmetçiler’ iş yapar mı? Orijinaline bakarak ve tanıtımından edindiğim izlenime dayanarak bu soruya ‘Neden yapmasın’ karşılığını verebilirim. Ancak ‘‘Hizmetçiler’in de, eldeki artı-eksi dengesini doğru değerlendirip ona göre yol haritası çizmeyi bilmesi gerek’’ diyerek!

Haberin Devamı

Şimdi bu gerçek doğrultusunda fragmanda dillendirilen ‘Hizmetçi olmaya hazır mısınız’ sorusunu sorup ön bakışımızı yaparak detaylara inelim ve ‘Hizmetçiler’in başarısını etkileyebilecek faktörlere işaret edelim kısaca.

‘HİZMETÇİLER’İN BAŞARISI NEYE BAĞLI?

Özgünlükte dibe vurma sürecinin tüm hızıyla devam ettiği ekranlarımızda yayın için gün sayan yeni diziler de bu gidişattan nasiplenmiş halde. Bir kez daha ‘Yabancı işler olmasaymış ne yapardık acaba’ dedirten bu tabloda, ‘‘Mr. Hiiragi’s Homeroom’’ isimli yapımın yerli versiyonu olan FOX dizisi ‘Öğretmen’in yanı sıra Kanal D’nin ‘Hizmetçiler’i de var şimdilerde.

Senaryonun uzun süre önce kendini tüketmesinden ve karşısına güçlü rakiplerin çıkmasından dolayı gerilerde kalan ‘Afili Aşk’ı kötü gidişat sonucu Cumartesi akışına alarak bir bakıma final kararını ilan etmiş sayılan Kanal D’nin bu sezondaki yeni umut denemesi olarak gördüğüm ‘Hizmetçiler’, çoğu uyarlama işte olduğu gibi yine ‘Uyarlamanın uyarlaması’ kıvamında... Zira uyarlaması yapılan Amerikan dizisi ‘‘Devious Maid’s’’ de,‘Ellas son La Alegria Del Hogar’ adını taşıyan bir Meksika yapımından uyarlanmış. Peki, izleyici tarafından çok beğenildiği için uyarlana uyarlana ülkeden ülkeye dolaşan orijinal senaryo ne anlatmakta?

Haberin Devamı

Amerikan yapımına baktığımızda… Beverly Hills zenginliğini yansıtmaya odaklı parti görüntüleri eşliğinde bir aşağılama söylemiyle açılan ‘‘Devious Maid’s’’, göçmen hizmetçinin evin beyine musallat olmama konusunda uyarılmasının ardından hakarete uğramış hizmetçinin bıçaklanması ve evin şımarık hanımın ‘Hizmetçim öldürüldü. Halılarımı kim temizleyecek’ hüznüyle ilk bölümünü başlatıyor. Devamında da komediyle dramı, aşkla gizemi harmanlayan bir içerikle yol alıyor.

Beş hizmetçiyle açılışını yapıp gücünü paradan alan patron Adrian’ın tecavüz ettiği kızın parti sürerken gizemli bir el tarafından öldürülmesinin ardından dört hizmetçiyle ilerleyen ‘‘Devious Maid’s’’, aynı evdeki erkek hizmetçinin cinayetten tutuklanması ve bir süre sonra yeni bir hizmetçinin alınmasıyla asıl öyküsünü anlatmaya koyuluyor. Özetle; dizinin içeriği hem bizde ‘Umutsuz Ev Kadınları’ uyarlamasıyla yayınlanan ‘Desperate Housewives’ı, hem de ‘Ufak Tefek Cinayetler’i hatırlatacak türden bir atmosfere sahip diyebiliriz.

Bu kısa tanımdan görüldüğü üzere orijinal yapım bol karakterli, bol olaylı ve bunlarla paralel bol gizemli bir senaryoya dayanmakta… Ki, tüm bu özelliklerden dolayı da 2013-2016 sürecinde yayınlanan dört sezonu büyük ilgiyle izlenmiş. Orijinaller böyle başarılı iken ‘Hizmetçiler’ de aynı çizgiyi tutturur mu peki?

İşte bu noktada artı ve eksiler giriyor devreye. Ön değerlendirme mantığıyla sıralarsak…

-Artılar cephesinde öncelik senaryoya ait. Çünkü sekiz sezonluk ‘Desperate Housewives’ kadar olmasa da, pembe diziye kayan, kadın ağırlıklı içeriğiyle izleyici çekme potansiyeline sahip ‘Hizmetçiler’e temel teşkil eden orijinal senaryo güçlü. Bundan dolayı Makbule Kosif, Gülsev Karagöz, Özer Çetinel, Ruhan Arca, Alper Alp Özgen tarafından yaratılacak uyarlama, içerik yönünden sıkıntı duymayacaktır. En azından başlangıç ve gelişim noktasında orijinalin desteği büyük olacaktır. Nitekim ‘Hepiniz birer kahramansınız’ diyerek yüzünü gösteren fragman da orijinaldeki Evelyn karakterinin hizmetçisine yaptığı konuşmanın benzerine yer vererek senaryonun, aslından pek uzaklaşılmayacağını hissettirmekte. Yanı sıra uzun süreyi doldurmak adına yapılacak yerli ilaveler de, konu ve karakter yönüyle, mantık çerçevesinde geliştirilirse içerik problemi ortaya çıkmaz.

-‘Hizmetçiler’in ikinci artısı, karakterlerin başarıyla uyarlanması olacak… Ki, dizinin tanıtımı bu konuda da iyi performans sergileneceğini düşünmemizi sağlıyor. Gördüğümüz kadarıyla Ela, Atiye, Hacer, Çiçek karakterleriyle hizmetçi kanadını sunacak olan dizinin patronları da uyarlama yarışında sırıtmayacak türden. Sözün özü, Fabrika Yapım tarafından ekrana çıkartılacak olan dizideki karakterler yerlileştirilirken özlerinden sapmamış gibi duruyor. Tabii dizi başlarsa bu artıyı eksiye çevirebilecek sürpriz bir tablo çıkması da muhtemel! Göreceğiz.

-‘Hizmetçiler’in başarısını sağlayacak bir diğer artı, oyuncu kadrosunun uyumlu seçilmiş olması… Ki, yapımda yer alan isimler bu konuda kuşkuya yer bırakmayan türden. Yiğit Kirazcı’nın Aras, Seçkin Özdemir’in de Yiğit karakterini canlandıracağı yapımdaki ‘Hizmetçiler’ cephesi Deniz Baysal Yurtcu (Ela), Algı Eke (Atiye), Selen Domaç (Hacer) ve Aleyna Solaker (Çiçek) tarafından yansıtılacak. Yani karakter ağırlığı ve içerik mantığı saptırılmadığı sürece ahengi bozacak bir durum pek çıkmaz bu kadrodan.

-İlaveten… Dizi sektörümüzün ortam atmosferini orijinale ters düşmeden yaratmada, ‘Ufak Tefek Cinayetler’ misali, önceki uyarlamalardan deneyimli olması da ‘Hizmetçiler’in başarısına avantaj şeklinde yansıyacaktır.

Diziyi destekleyecek artılar cephesinde durum böyleyken başarıyı köstekleyebilecek eksileri de unutmamak lazım.

-‘Hizmetçiler’i ilk etaptan tökezletecek eksi detay, ‘gün seçimi hatası’ olacaktır kuşkusuz. Zaten mevcut işlerle izleyicinin tercihini yaptığı bir süreçte yayına girme dezavantajını yaşayacak olan dizi şayet ‘Afili Aşk’ın yerine konursa… ‘Kuruluş Osman’, ‘Doğduğun Ev Kaderindir’, ‘Zemheri’ gibi rakiplerin varlığında sadece Total’de değil, AB grubunda da şansı pek olmaz. Nasıl ki Star’a geçip Çarşamba akışında yarışa kalkışan ‘Jet Sosyete’, reytingde çakılıp 33’üncü sırada kaldı. Dolayısıyla en mantıklı günler Perşembe veya Cumartesi!

-Eksiler cephesinde bir diğer önemli detay, tüm uyarlamalarda kendini gösteren, orijinaliyle kıyaslanma dezavantajı olacaktır. Lakin bu handikabı akılcı ve doğal bir uyarlama performansıyla aşıp ‘Mucize Doktor’ gibi mucize yaratmak da mümkün her daim. Buna karşılık hazıra konmuş olmanın rehavetiyle yaratıcılıktan iyice kopup orijinalin gerisinde de kalınabilir rahatlıkla. Anlayacağınız, senaryo ve yönetmenlik kanadına büyük görev düşüyor. Tabii canlandırmaya da!

-Ve orijinaliyle ters düşmemek adına, toplumumuzla pek bağdaşmayan tablolarla izleyici karşısına çıkılması da yapmacıklığı körükleyip ‘Hizmetçiler’in benimsenmesini eksi yönde etkileyen bir husus olur.

SONUÇTA; ‘Hiçbir şey göründüğü gibi değildir’ diyerek, zengin yuvası Cennet Konakları’ndaki ihtişamlı hayatlara uzaktan bakanların dünyasına dalmaya ve zenginler kadar hizmetçilerin de ikiyüzlü olabileceğini anlatmaya hazırlanan ‘Hizmetçiler’, günahlarını bile vermeyecek insanların kirli çamaşırlarıyla uğraşanlarla, cenneti cehenneme çeviren zenginleri iç içe geçiren gizemler üstünden yürütecek öyküsünü.

Bu süreçte başarının anahtarıysa, sırların doğallıktan şaşmayan canlandırmalarla ve abartısız-mantıklı gelişimlerle işlenmesi olacak… Bir de hitap edilecek kitlenin algısına, entrika-aşk beklentisine uygun anlatım dilinin kullanılma bilinci!

Ön değerlendirmemizi yapmanın ardından… Sezon başlamadan gündemde olmasına karşın ancak varlık göstermeye niyetlenen ‘Hizmetçiler’in boşluk doldurma işi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak… Hizmetçi olmaya ve izleyiciye başarılı biçimde hizmet edip yerlerini kalıcı kılmaya hazırlananlara da, Goethe’nin ‘Mutlu insana hizmet etmek daha kolaydır’ sözünün gerçekliğini hatırlatarak koyalım noktamızı. Bol şans dileğimizle…

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal