Yazarlar Ankara tatilde...

Ankara tatilde...

15.04.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ankara tatilde...

Ankara tatilde...

Yavuz Donat


BAYRAM, cuma günü başlıyor. Ama Ankara'da "tatil" başladı bile... Kimi Ankara dışında, kimi de "çıkış hazırlığında."
"İş yapmak istemeyenler"
böyle zamanları çok seviyorlar.
İşi "sonraya" erteliyorlar.
"Yılbaşı" sonrasına...
"Şeker Bayramı" sonrasına...
"MGK toplantısı" sonrasına...
Ve şimdi de "Kurban Bayramı sonrasına."
* * *
ANKARA boşalmadan önce Refah'ın iki yöneticisiyle konuştuk.
Dedik ki "bir tıkanıklık var."
Ahmet Tekdal ile Temel Karamollaoğlu da dediler ki "hayır, tıkanıklık falan yok."
Biz ısrar ettik:
- Herkes "ileriyi görememekten" şikayetçi... Herkes endişeli.
Onlar ise bize sordular:
- Hiç karanlıkta otomobil kullandınız mı? Geceyarısı... Uzun yolda.
"Evet"
dedik.
Karamollaoğlu:
- Geceyarısı, ıssız bir yolda otomobil kullanan insan, etrafında ağaçlar görür. Oysa çevrede ağaç yoktur. Ama sanırsınız ki yolun sağı, solu orman.
Ahmet Tekdal:
- Hatta ağaçlar, insanın üzerine üzerine geliyormuş gibi olur... Geceyarısı otomobil kullanan insan, etrafta "hayaletler" bile görür.
Refah'ın iki ağır topuna göre "sistemde tıkanma yok... Her şey yolunda."
Olup, bitenlerden endişe duyanlar "gecenin zifiri karanlığında otomobil kullananlar."
Buğday tarlalarını "çam ormanı" sananlar.
Bu sözleri "yeni... Genç... Militan" Refahlılar söylese, bir ölçüde doğal karşılamak mümkün.
Ama söyleyenler "siyasette bir ömür tüketmiş" isimler.
Onların bile ayakları yere basmıyor.
* * *
SİYASET tatilde ama, sorunlar tatil bilmiyor.
Örneğin işsizlik...
Giderek artıyor.
İşsizliğin önlenmesi için yatırım gerek.
Yatırımlar ise "uykuda."
Cumhurbaşkanı Demirel kağıdı, kalemi almış, hükümete "yeni bir mektup" yazmaya hazırlanıyor:
- Yatırım... Lütfen yatırım!..
Bir diğer "tırmanan sorun" üniversiteler.
Önümüzdeki günlerde Demirel, hükümete bir mektup da "üniversiteler için" yazacak.
* * *
SİYASET bayram tatiline girer de, "Susurluk tatil yapmaz mı?"
"Susurluk işi"
de tatilde.
Susurluk komisyonu aylarca çalıştı ve bir rapor hazırladı.
Rapor, komisyonun görev süresinin bitimine bir dakika kala TBMM Başkanlığı'na verildi.
Ama "eksik" verildi.
Raporun "ekleri" yok.
Ekler de olacak ki, rapor Meclis'te "işleme" konulabilsin.
Dün Meclis yetkililerine sorduk:
- Eklerden bir haber var mı?
- Yok... Yalnız
"iki milletvekili" geldi.
- Niçin?
- Yazdıkları muhalefet şerhinde
"değişiklik" yapacaklarmış. Muhalefet şerhlerini aldılar, "yenisini" verecekler.
Sokaklar "eli süpürgeli eylemcilerle" dolu.
Binlerce insan "temiz toplum" diyor.
Herkes "Susurluk pisliğinin" temizlenmesini istiyor.
Siyasetin yanıtı ise "acelesi yok... Sonra... Hele bir bayram geçsin..."
* * *
ANKARA bayrama hep erken girer...
Ama hiç böyle "moralsiz" girmemişti.
Ankara'nın sanki "kolu, kanadı kırık."
Ankara sanki "nezle olmuş... Dökülüyor...
Bürokrasiye bakıyoruz "hevessiz."
Partilere bakıyoruz "neşesiz."
Ankara mutsuz, Ankara umutsuz...
* * *
KİMBİLİR, belki de bu bayram tatili "düşünme, değerlendirme" için bir fırsat.
Özellikle siyasetçilerin buna ihtiyaçları var.
"Söylediklerini ve yaptıklarını" bu tatilde tartmalılar.
Kendi kendilerine "özeleştiri" yapmalılar.
"Yanlışlarını" itiraftan çekinmemeliler.
Örneğin bir Emniyet Genel Müdürlüğü "operasyonu" bile, DYP'nin başına "öyle işler açıyor ki..."
DYP, geri adım atmamak için, ortağına "kapalı kapılar ardında taviz üstüne taviz" veriyor.
Yeni valiler kararnamesi bir "tavizler belgesi" olacak.
Evet, siyaset için bu tatil bir fırsat.
"Kişinin kendisiyle hesaplaşması... Doğru yolu bulması" fırsatı.