Astrolog Aslıhan Doktoroğlu

Geçen sene 1 Kasım 2024’te Akrep burcunda gerçekleşen yeniay, gökyüzüne önemli bir işaret koydu. Mars ve Plüton önemli bir derecede tam karşıtlık içindeydi. Duygusal benlik ile sistematik baskı birbirine kafa tuttu. Merkür 28° Akrep’te ileri hareketteyken, sözler aceleyle söylendi, evraklar karıştı, yollar tıkandı. Birçoğumuz için o tarih, bir kilitli kapının önünde durmak gibiydi.

Şimdi, 20 Kasım 2025 gecesi, aynı kapının anahtar deliğine, aynı derecede Merkür eşliğinde bir yeniay gerçekleşiyor. Retro Merkür kavuşumlu bu yeniay bir kapıyı aralıyor, içeri giren ışık, geçen yılın gölgesini aydınlatıyor.

Hermes’in Yeraltı Dansı

Retro Merkür, Yunan mitindeki hırsız tanrı Hermes’in ta kendisi. Yeraltına inip sırları çalar, sonra geriye dönerken kendi çaldığını kendine iade eder. 30 Kasım’a kadar Yay’dan Akrep’e uzanan bu geri yolculuk, bir tür kozmik iade-i ziyaret. Yeniay anında retro Jüpiter, Satürn ve Neptün, su elementinde çok destekli bir açı meydana

5 Kasım’da Ankara saatiyle 16.19’da Boğa burcunda bir Süper Dolunay gerçekleşiyor. Ay Dünya’ya en yakın konumuna yaklaşmışken dolunay olduğu için ışık, duygu ve etki daha yoğun hissedilecek. Bu, 2025’in en büyük ve en parlak dolunayı.

Boğa enerjisi ayağını yere sağlam basmak, somutlaştırmak ve riski azaltmak ister. Dolunayda gökyüzü, güvenli ama gerçek olanla, alışkanlık ve konfor arasındaki farkı göstermeye niyetli. Mars’ın Uranüs’e karşı durması sürprizleri, hızlı yön değiştirmeleri ve artık böyle gitmez dedirten anları artırıyor. Uranüs de 8 Kasım’da yeniden Boğa’ya dönmeden hemen önce sınırları zorluyor.

Ana Temalar

- Değer–Sınır Testi: Dolunay yöneticisi Venüs, ayın 6’sına kadar Terazi’de ilerlerken ilişkilerde ölçüyü kaçırma, beklentiyi büyütme ve ben mi biz mi” ikilemini görünür kılar. Duygusal abartılara değil, netlik ve ölçülülüğe yatırım kazandırır. 6 Kasım sonrası Venüs’ün Akrep’e

Kasım, Ekim’de kurmaya çalıştığımız dengeleri “Gerçekten neye tutunuyorsunuz?” sorusuyla sınayacak. Sabit burçlardaki hareketler, hem sarsıcı yüzleşmeler hem de akıllı toparlanmalar getiriyor.

Ayın başında ilişki ve para konularında ölçüyü kaçırmamak önemli. 4 Kasım itibarıyla Mars’ın Yay yolculuğu harekete geçme enerjimizi hızlandıracak. Yeni fikirler, yeni keşifler bizi motive edecek. Konuları neticeye ulaştırabilmek için disiplini elden bırakmamaya dikkat edilmeli.

5 Kasım Boğa Dolunayı güvenlik algımızı, değer sistemimizi ve bedenle kurduğumuz ilişkiyi öne çıkaracak. Mars-Uranüs karşıtlığı beklenmedik gelişmeleri tetikleyebilir. Sarsıcı ama uyarıcı etkilerle alışkanlıklarımızı sorgular, yeni bir denge kurma ihtiyacı hissedebiliriz.

6 Kasım’da Venüs’ün Akrep’e geçişi ilişkilerde samimiyet ve tutkuyu ön plana çıkaracak. Güç savaşına değil, açık ve sakin bir dile yaslananlar bağlar güçlenecek.

8 Kasım’da Uranüs’ün Boğa burcuna dönüşü finans, toprak ve

Kendimizi nasıl değerli hissettiğimizi ve ilişki lisanımızı ifade eden Venüs, 14 Ekim’de Terazi burcuna geçti ve 7 Kasım’a kadar burada ilerleyecek.

Venüs’ün Terazi yolculuğunda kendini değerli hissetmenin yolu, kurduğumuz bağların kalitesinden geçer. Diplomasi ön planda olur. Anlaşmazlıkları yumuşak ama net bir tonla çözmek kolaylaşır.

Sanat, tasarım, imaj, dekorasyon ve estetikle ilgilenmeyi tercih ederiz. Harcamalarımıza da çok sınır koymak istemeyebiliriz.

Gölge tarafta ise kararsızlık ve herkesi memnun edeyim tuzağı vardır.

Bu süreçte öncelik vermemiz gerekenler:

- Öz değeri hatırlamak

- Sınırları kibarca ifade etmek

 - Kararsızlığı değil netliği seçmek

Ekim ayı adeta yeni bir düzenin provası tadında. Tutulmaların ardından hem bireysel hem de toplumsal düzlemde yeni bir denge arayışı ön planda olacak. Gökyüzü, kapanan defterlerin devamında açılan yolları işaret ediyor. Hem cesaret hem de zarafetle ilerlemek mümkün.

7 Ekim’de Koç burcunda gerçekleşen dolunay, biraz cesaretimizi test edecek. Görmezden geldiğimiz gerçekler görünür olurken ilişkilerde kararlılık ve adalet temaları gündeme gelecek. Dolunay hepimize, takıldığımız noktalar için “gördüğün halde daha ne kadar bekleyeceksin?” sorusunu soruyor.

14 Ekim’e kadar sevgi lisanımızı ifade eden Venüs’ün Başak burcundaki seyri, ilişkilerde detaylara odaklanmamıza neden olabilir. Eleştirel tavırlar yer yer öne çıksa da, bu süreç sevgi dilimizi yeniden tanımlamak için bir davet niteliğinde. 14 Ekim’den sonra Venüs Terazi burcuna geçiyor ve gökyüzü “dengeyi bul” diyor. Bu geçiş, ilişkilerde sürpriz gelişmelere ve daha gerçekçi bir

Gökyüzü, Eylül ayında iki perde aralıyor. İlki duyguların derinliklerinde, ikincisi yaşamın detaylarında. Sis perdesi kalkarken sahneye hem hayaller hem gerçekler çıkıyor. Balık ve Başak eksenindeki tutulmalar, sezgilerle fiziksel düzeni buluşturarak Mart 2026’ya kadar sürecek güçlü bir dönüşüm başlatıyor.

7 Eylül – Balık Ay Tutulması: Ruhun Aynası

Balık burcundaki Ay tutulmaları, ruhun görünmeyen derinliklerine ışık tutar. Bastırılmış duygular, rüyalar, sezgiler ve geçmişten gelen yaralar gündeme gelebilir. Bu dönem, affetmek, bırakmak ve ruhsal temizlik yapmak için kıymetli. Özellikle ilişkilerdeki görünmeyen dinamikler açığa çıkarken, Venüs’ün etkisi ilişkileri daha hassas hale getiriyor. Aynı zamanda yaratıcı ilhamlar, sanatsal üretimler ve manevi arayışlar için verimli bir atmosfer oluşuyor.

Tutulmaya eşlik eden semboller kendi gücümüzü fark etmeyi ve dönüşüm potansiyelimizi hatırlatıyor. Cesurca duygularımızı kabullenmek, hayatımızda yeni bir yön

Eylül 2025, gökyüzü sahnesinde perdeyi büyük bir dönüşümle açıyor. 7 Eylül’de Balık burcunda gerçekleşen Ay Tutulması, iç dünyamızda biriken duygusal yükleri su yüzüne çıkaracak. Bastırılmış hisler, kapanmamış defterler, görünmeyen bağlar, hepsi tek tek açılıyor. Bu tutulma, affetmenin ve arınmanın kapısını aralarken bizleri kalbimizde yer açmak için geçmişin izlerini silmeye davet ediyor.

Ardından 21 Eylül’de Başak burcundaki Güneş Tutulması geliyor. Bu sefer sahne, somut düzenlemelere ait. Hayatımızın taşlarını yeniden dizme arzusu güçleniyor. Sağlık, iş ve günlük yaşamda işleyen sistemleri gözden geçirme ihtiyacı, ayın merkezine yerleşiyor. Artık sadece hissetme değil, yapılandırma zamanı.

Eylül tutulmaları hepimiz için bir başlangıç noktası. Açtıkları kapılar, tetikledikleri içsel ve dışsal süreçler, önümüzdeki aylarda yavaş yavaş netleşecek ve Mart 2026 civarında belirgin sonuçlar veya yeni bir istikrar dönemine

Bazı Dolunaylar sadece gökyüzünü değil, iç dünyamızı da aydınlatır. 9 Ağustos’ta gerçekleşecek Kova Dolunayı, başkalarının beklentileriyle şekillenmiş hayat alanlarımızda kendi sesimizi duyma cesaretini tetikliyor. Kova Dolunayı, “Ben kimim?” sorusunun yanı sıra “Artık kim olmak istemiyorum?” sorusunu da gündeme getiriyor.

Gökyüzünde Mars–Uranüs–Plüton arasında oluşan güçlü yapı, bizi cesur bir adım atmaya davet ediyor. Bu açı, ani farkındalıklarla gelen kararların köklü bir dönüşüm yaratabileceğini gösteriyor. Artık bize ait olmayan bir döngüden çıkmak, kendi yolumuzu çizmek için gökyüzünden destek var. Ancak aynı anda aktif olan Mars–Satürn ve Neptün sert açıları, içsel sabote edici sesleri ve dış dünyanın kafa karıştıran etkilerini de devreye sokuyor. Plüton’un retro Merkür ile karşıt açısı ise geçmişten gelen düşünce kalıplarının yeniden gündeme gelerek kararların zorlaşabileceğini