Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

17 yaşındaki ufak tefek, şelale sesli kızın “Kalbim bir pusula” diyerek hayatımıza girmesinin üzerinden tamı tamına 50 yıl geçmiş. 2022 yılını beş şarkılık bir EP ve bolca konserle geçiren Nilüfer ile hiç hız kesmeden geçen yarım asırlık serüveni konuştuk.

Pusulam sadece kalbim olsaydı tökezlerdim

Güldür güldür sesi, çocuk gözleri ve genç kız edası Nilüfer’in 50 yıl içinde hiç eksilmeyenleri. Bunlara sık sık patlattığı şen bir kahkaha eklenmiş durumda, “Çok suratsızdım,” diye anlatıyor ilk zamanlarını. Hırsları azalmış, dediğine göre. Biraz daha rahat, biraz daha kendini düşünen biri olmuş, istemediği işi yapmama özgürlüğünü kazanmak için mücadele ettiği yıllarını yine de özlemle hatırlıyor. “Mümkün olsa hepsini yeniden yaşarım,” diyor. Nilüfer’le oturduk, 50 yılın mihenk taşlarının üzerinden geçip bugüne geldik.

Haberin Devamı

*Bu sene müzikte 50’nci yılınızı kutluyorsunuz ve bu çerçevede oluyor verdiğiniz konserler, öyle değil mi?

Aslında ben farkında bile değildim. Bana çok böyle küçük bir zaman dilimi gibi geliyor düşündüğüm zaman. 50 yılda tabii hem özel hayatımda hem iş hayatımda neler neler yaşanmıştır. Ama insana öyle gelmiyor, çok tuhaf. Düşünüyorum, 1972 - 2022 ve hep bir mücadele vermişim ben aslında. Benim kafam sürekli işimle meşguldür. En hani aşık olup da yerlerde süründüğüm zamanlarda bile kafam hep işe çalışmıştır. Onu hiçbir kenara itemedim. İyi ki de öyle yapmışım.

*Çok küçük yaşta başladınız müziğe. Herhalde en başı biraz oyun gibiydi.

Tabii canım. Ben şarkı söylüyorum, seviyorum şarkı söylemeyi ve sesimin güzelliğinin farkındayım, bu. İşte ‘70 yılında ses yarışmasına girdim, o zaman 15 yaşındaydım, Altın Ses, Hürriyet gazetesinin ve birinci oldum.

*Bayağı parlak bir jüri var değil mi?

Bir kere Ajda Pekkan vardı, ben de inanılmaz fanatiğim, ilk defa onu orada canlı gördüm. Nino Varon var, Şehrazat var, Sezen Cumhur Önal var, Alpay var. Fecri Ebcioğlu da vardı galiba. Doğan Şener var...

*Birinciyle plak kontratı var mı?

Yok, o sonra oldu, tamamen rastlantı. Osmanbey’de bir plakçıya her zamanki gibi plak bakmaya gitmişim. Birisi geldi dedi ki, “Sen o yarışmadaki kız mısın?” Nino Varon. “Gel, kontrat yapalım sana,” dedi. Öyle kontrat yaptık. Sonra iki sene beni unuttular. Nino Paris’e gitmiş, bir şeyler olmuş. Ben de okuluma devam ediyorum. Bayağı bir zaman geçince ben aradım, dedim ki “Siz benimle kontrat yaptınız ama bana dönmediniz”. Bütün serüven öyle başladı. Ondan sonra işte 45’lik yapıldı.

Haberin Devamı

Pusulam sadece kalbim olsaydı tökezlerdim

*Bildiğim kadarıyla hâlâ en çok söylediğiniz şarkılardan biri olan “Dünya Dönüyor”u da başta istememiştiniz.

Hakikaten ya. Şarkı ne şarkıymış bak. Şimdi konseri onunla açıyoruz. Gittiğim her yerde susuyorum, seyirci söylüyor. Müthiş bir şey. 50 sene geçmiş üstünden.

*‘70’lerden bugüne sizin kadar aktif devam eden çok az insan var. Sırrı nedir?

Birkaç sebebi olabilir. Bir kere ben hakikaten hiç bırakmadım. Dinleyici galiba kendisini bırakmayan sanatçıyı da seviyor. Ama onun yanı sıra işin müzikalitesini düşündüğümüz zaman çoğunlukla demek ki doğru şarkılar söyledim, doğru insanlarla çalıştım. Her ne kadar son yıllarda bu konuda sıkıntılarım varsa da…

Haberin Devamı

*Ne gibi?

Yani şarkılar konusunda. Az önce Spotify’a bakayım dedim, epeydir bakmıyordum listelere. Bambaşka bir durum. Nereye kadar böyle gider bu rap fırtınası, bilemiyorum yani.

*Siz dinlemiyor musunuz rap?

Dinlemiyorum çünkü bana bir şey ifade etmiyor. Ama konserler dolup taşıyor, en çok onlar tıklanıyor, en çok onlar dinleniyor. Söyleyeceğim bir şey yok ama diğer yandan da o güzel şarkılara ne oldu? İnsanlar da onları sevmese hâlâ dinlemez ki. Bak ‘80’ler konsepti yapılıyor, ‘90’lar yapılıyor. Demek ki onlar da çok seviliyor hâlâ.

*“Erkekler Ağlamaz” en çok tutan şarkınız oldu, kendi yazdığınız. Nasıldır onun yazılma hikâyesi?

O dönemde Sezen Aksu’nun “Sen Ağlama”sı yıktı ortalığı. Dedim ki “Ben de şarkı yapayım”. Tamamen böyle yola çıktım. Nasıl yaptım ben de bilmiyorum. Nino dedi ki “Bir Yunan şarkısı var, erkekler ağlamaz diyor”. O cümlenin üzerine kurdum şarkıyı. Yani yaşanmış bir şey değil, bunu hep söylüyorum.

*Size hep soruluyor da, nasıl yıllar geçse de bu kadar genç kalıyorsunuz?

Ufak tefek olmamdan olabilir. Gözler çok önemli galiba. O çocuksu yanım da hep vardır, onu hep saklıyorum içimde. Belki vücut diliyle mi ilgili, gerçekten bilmiyorum.

*Bir röportajda söylemişsiniz, o çocuk Nilüfer’i hep koruyorum diye. Nasıl korunuyor o, kendiliğinden mi oluyor?

Herhalde kendiliğinden olan bir şey, evet. Çocuk yanım var benim. Tabii yıllar içinde çok olgunlaşan bazı yanlarım da var, özelikle Ayşe Nazlı’dan sonra. Daha sabırlı, daha anlayışlı, daha toleranslı olmayı çocuk insana öğretiyor.

*Hakkınızda ilk çıkan yazılardan birinde “Şöhretin büyüsüne kapılmazsa başarılı olur” deniyor.

Hiç kapılmadım.

*Herhalde gözünüzü boyayacak teklifler olmuştur.

Oldu. Odeon’la albüm yapmaya devam ettiğim sırada çok cazip bir teklif aldım mesela. Ben genç kızım ya o zaman, tam benim gözümü boyayacak bir teklif. Dediler ki, X bir firma, şimdi onu söylememe gerek yok, “Kırmızı spor araba vereceğiz” sadece transfer ücreti olarak. Ama gitmedim yani.

*İlk şarkınızın sözlerinden yola çıkarak diyebilir miyiz ki hayatınızda pusulanız kalbiniz oldu diye?

Sadece kalbim olsaydı tökezlerdim. Kalbim var ama bir denge kurmaya çalıştım ben galiba, yani mantığım da var. Kalbimin sesini dinleyerek karar verdim birçok şeye. İşlerimden bahsediyorum. Öteki tarafta zaten hep kalbimle de, orada iş zıvanadan çıkıyor. İşlerimde de kalbimin sesini dinledim ama o kalbimin sesi nedir acaba? Herhalde aklımın sesi. Çoğunlukla da doğru oldu. Yanlışlarım da olmuştur ama çoğunlukla doğru oldu.Olmasa zaten kalmazdım herhalde şu anda.

“Aşk ne gündemimde ne hedefimde”

*Bu 50 yılda çok aşkınız da oldu. Şimdi nasıl bakıyorsunuz aşk hikayesine?

Aşk hikayesine hiç bakmıyorum. Kapatıyorum gözlerimi. Ne gündemimde var ne hedefimde var. Hiç yok yani aşk. Bak işte ne güzel şarkı aşk işte. Şarkı da aşk, kediler de aşk...

“Başka albüm yapmam”

*Bu sene çıkan “Kendine Bi’ Şans Ver” 26’ncı albümünüzmüş. Zor iş şu anda bir albüm çıkarmak.

Sorma. Zaten başka da albüm malbüm yapmam, büyük konuşmayayım da, tek şarkı, hadi bilemedin iki şarkı diyelim. Albüm falan yapılmaz.

*Bunda nasıl yola çıktınız?

Dedim ki “Ben tek şarkı yapmak istemiyorum. Bu kadar ara verdikten sonra hiç değilse beş şarkılık bir şey olsun”. Pandemi sırasında Volga Tamöz ile çalışmaya başladık. Facebook’tan ilan paylaştık, genç besteciler için. Onların içinden iki tanesini seçtim. Sözü Fatma Özcan’a, müziği Nazan Palu’ya ait “17 Yaşımda” ve sözü - müziği Fatma Özcan’a ait “Gidiyorsun”. Ondan sonra günceli yakalayabilmek adına Volga ile Gülsen Karatoprak oturup “Boşver”i  yaptılar. Febyo Taşel’in bir şarkısı var; “Durum Bundan İbaret”. Bir de Bodrum’da yaşayan, aslında rock’çı olan Emre Önbayraktar’ın şarkısı var. İlk dinlemede bayıldım, “Olmayınca Olmuyor”. Klibini de yaptık şimdi. Tam ben.

Pusulam sadece kalbim olsaydı tökezlerdim
Röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın kasım sayısında.