Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

KİM bilir kaç ayrılık yaşandı, kaç kavuşma? Kim bilir her düdük sesinde kimlerin içi koyuldu yollara? Beklerken o büyük tavanlı salonlarda, kimlerin döküldü gözyaşları kopmuş boncuklar gibi tarihi taşlara?
Kaç savaş sonrası kim bilir kimler eli boş döndü ardı sıra baka baka?
Hiç bir zaman tarif edemedim bir tren garının ne anlam ifade ettiğini? Ayrılık mı, hüzün mü, sevinç mi, umut mu, umutsuzluk mu anlamına geldiğini...
Ne zaman bir tren garının önünden geçsem, uzun bir süre ayrılamadım önünden... Evime giderken en sevdiğim tarihi Alsancak Garı’nın önünden geçmek oldu. Basmane Tren Garı’nda el salladım her seferinde kaybolan vagonlara...
İstanbul’a gittiğimde eğer Anadolu tarafındaysa işlerim hep Haydarpaşa Tren Garı’nın misafiranesinde kalmayı sevdim. Sabah tren düdükleriyle uyanmayı, geride duran heybetli binanın gölgesinde uyumayı sevdim.

Haydarpaşa yangını ve İzmir’in garları


Aralık’ın son haftası yine Haydarpaşa Tren Garı’nın misafirhanesinde kalmayı planlıyorduk. Rezervasyon yaptırmayı konuştuğumuz gün, yangın haberi yayıldı.
Birkaç hafta sonra gitmeyi planlayan biz birkaç arkadaş, alevlere baktık çaresizce...
Sonrası ise daha acı oldu. Yangının çıkma nedeninin beceriksizlik olduğu ihtimali gittikçe kuvvetlendi. Beceriksizliğin ardında yatan eş dost kollama gerçeği de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Şimdi ne mi olacak? Elbette hiçbir şey! Ne zaman, kime ne oldu ki?
Alt tarafı yeniden onarımı yapılacak, eskisinden farkı olmayacak.... Falan filan...
Yapılanın eskisinin yerini tutmadığının farkında ise bir tek tarihin kıymetini bilenler olacak.
Bundan sonra daha dikkatli olunur mu? Umarım olunur...
Ama tarihe bakınca bu yangın ilk değil. Umarım son olur!
Garlar bir kentin en büyük tanıkları. Önemsemeyip, unutulmaya bırıkmak, onarımını bile uyduruktan yapmak kabul edilebilir olmamalı. Peki ya İzmir? İzmir’in garları? Gerektiği kadar korunuyor, ele alınıyor mu? Artık İzmir’in garlarını da dikkate alıp öne çıkarmanın zamanı gelmedi mi?
Bir süre önce İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’la yaptığımız röportajda satır aralarında kalmıştı gar projeleri... Demirtaş bakanlığa sundukları proje için şunları söylemişti:
“İzmir’in garları; İzmir’in en güzel yapıları... Şu anda fonksiyonel olarak tam kullanılamıyor. Gördüğünüz zaman kafanızda fikirler uçuşuyor. Daha önce trene binen insanların ihtiyacı için kullanılan mekanlar. Ama bugün o mekanların bir çok bölümünün kullanılmadığını görüyorsunuz. Alsancak Stadı’nın arkasından Mürselpaşa’ya kadar uzanan ve içerisinde 1850 yıllarının yapıları olan bir bölge var. Hâlâ ilk günkü güzelliğini koruyan, DDY’nin müdürleri de dahil olmak üzere özenle baktıkları ve günümüze taşıdıkları eserler. Günümüzde, vagon bakımı, vagon yapımı gibi bir takım teknik hizmetlerin görüldüğü alanlar. Bunun için DDY’ye de devlete de para kazandıracak projeler ürettik.”
Bu projeyi bir daha dikkate almanın tam zamanı diye düşünüyorum...

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN.