Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BAŞKALARI taç yapar, biz sokağa atarız. Başkaları onsuz yapamaz, biz “Bu ne rezalet?” diye hakaretler yağdırırız. İnsanların hayran hayran zevk aldığı estetik şöleninin ya içine tükürürüz, ya tiksiniriz ya da sapıkça olduğunu düşünürüz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü basmakalıp buluruz... Söyler geçeriz. Şöyle bir durup da sanatla yaşayan ülkelere, toplumlara bakmayız bu sözü anlamak için.
* * *
Bu toplumu geçtim; bir zamanlar tiyatro, opera, sinema salonları dünyaya nam salmış bu kentte bile hep sorundur sanat. Bir dönem onlarca olan tiyatro, opera, sinema binaları toplasanız iki elin parmaklarını geçmez ya zaten.
Kendimi bildim bileli sanat kurumları hep yer sıkıntısı yaşar İzmir’de... 1975’te kurulan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), ilk konserini verdiği konservatuvar salonundan bu güne kadar salon konusunda tek kelimeyle sürünür oldu... Üniversitenin, ödenen kirayı yetersiz bulup dışarı attığı orkestra, Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın sayesinde önce Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark içindeki İsmet İnönü Sanat Merkezi’ni kullandı. Şimdi ise Ahmed Adnan Saygun Kültür Sanat Merkezi’nde prova yapıp konser veriyor.
* * *
Bugünlerde ise İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB) sahnede. Birkaç ay önce İspanya’da İspanyolları kendine hayran bırakan kurumun yakarışları İzmir’i çınlatıyor. Ama kimseden de bir ses çıkmıyor. Kurum “geçici olarak kullandığı eski Tekel binasının tahliye sorunu” yüzünden İzmir İl Özel İdaresi ile karşı karşıya geldi. İl Özel İdaresi sanatçıların geçici olarak kullandığı eski Tekel binasını hizmet binası olarak düzenlemek istiyor. Meclis Başkanı Serdar Değirmenci, protokol gereği yasal sürenin dolduğunu ve binayı polis marifetiyle boşaltmak zorunda kalacaklarını söylüyor kısaca ve kibarca “Boşaltın” diyor. Aslında özüne baktığımızda pek de kibarca ve vicdanlı bir durum değil bu.
* * *
İZDOB kendine yeni bina buldu oysa. Benim de üniversite anılarımın olduğu ve bugün bulunduğu durumdan içimin sızladığı; Dokuz Eylül Üniversitesi eski Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesi binasına taşınacaklar. Üniversite ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında 10 yıllığına anlaşma yapıldı. Bina İZDOB’a tahsis edilecek. Ancak uzun zamandır kullanılmadığı için harap durumda. Güçlendirilmesi, elden geçirilmesi gerekiyor. Biraz zamana ihtiyaç var anlayacağınız. İZDOB Müdürü Aytül Büyüksaraç, şu an için alternatifleri olmadığını söyleyerek, “Çıkmamız demek, bale bölümünün sokakta kalması, bale temsillerinin yapılamaması demek. Sezonu açtık ve önceden kamuoyuna açıklanmış bir programımız var. Buna uymamız lazım. Karşılıklı iyi niyet ve anlayışıyla bir orta yol bulacağımıza inanıyorum“ diye konuşuyor.
* * *
Bana sorarsanız da bu durumun içinden çıkmak için gerçekten iyi niyet ve anlayış gerekiyor. İzmir gibi bir kentte bir opera bale kurumu polis zoruyla sokağa atılmasın! O duruma da düşmeyelim artık. Hatta benim bir önerim var. İl Özel İdaresi Meclis Başkanı Serdar Değirmenci genelde çözümcü tavırlarıyla bildiğimiz bir yönetici. Hatta sanatsever de olabilir.
Aytül Hanım ve sanatçılar kendisini en yakın temsile davet etsin. Serdar Bey ve ekibi temsili izlesin. Eminim ayakta alkışlayıp gurur duyacaklar. Hizmet binalarının yapımına başlanmasının birkaç ay ötelenmesine değeceğini düşünecekler!