Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

“BİZİM gazete bile ikiye bölündükten sonra...” diye sayıklıyorum kendi kendime sabah beri...
40 yaş ve üzeri, “Apartmanlarda oturanlar ne yapsın?”, “Çığırtkanlardan, kasalardan, masalardan yürünmüyor” diye söyleniyor.
40 yaş altı, “Bir Kordon keyfimiz var. Onun da huzurunu kaçırmasın kimse” diye isyan ediyor.
Haberlere bakılırsa İzmirli de aynen bizim gazete gibi ikiye bölünmüş vaziyette.
Bir kısım “Kordon operasyonlarıyla” taviz vermiyor görüntüsü veren Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Aziz Kocaoğlu’na destek çıkıyor. Bir kısım esnafı ve Kordonseverleri haklı buluyor.
* * *
Peki ne oldu da birdenbire Büyükşehir Belediyesi ve Kordon’daki işletmeler bu kadar birbirine girdi?
Anlamak, anlatmak için Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı’yla röportaj bile yaptım tam sayfa! Kordon esnafının belediyeye hak verdiği durumlar yok değildi. Hatta o günlerde araya CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel bile girmişti.
E peki şimdi yine ne oldu?
Neden yine birden Kordon’a operasyon düzenlendi?
Tenteler kırılıp, dökülüp, söküldü?
Kordon esnafı siyah bayrak astı.
Aslında Kordon esnafının demek istediği ve Büyükşehir’den beklentileri çok açık ve net.
Onların tek derdi; “Tez indirile bu tenteler. Bu çizgiler de bir milim geçilmeye” gibi sert tavırlara.
Ortak çözüm bulmak istiyorlar. Esnafın çoğunluğu da kötü görüntüye sahip mekanlardan ve çığırtkanlardan şikayetçi.
* * *
E ben bile anladım bunu da Büyükşehir neden anlamıyor?
Neden her estiğinde gidip, gürleyip Kordon’da işyerlerinin huzurunu kaçırıyor?
Neden böyle yapmak yerine, birkaç toplantıyla esnafla ortak çözüm bulmak için çabalamıyor?
Neden “Gel bakalım esnaf arkadaş, gel bakalım Kordon’da yaşayanlar... Şu yönetmeliği yeniden oluşturalım” demiyor?
Neden birkaç işletme için tüm Kordon’u yakıyor?
Neden herkes aynı kefeye konuyor?
Ucuz kahramanlık?
Bunu aklımdan bile geçirmek istemiyorum aslında...
Bana kalırsa Büyükşehir Belediyesi, “Bunlar üç-beş bar sahibi. Bir masada oturup muhatap almam” tavırlarından vazgeçmeli. O üç-beş bar mekanla, Kordon var. O Kordon da İzmir’in simgesi.
Beğenmiyorsanız, daha iyisini yaparsınız.
* * *
Hem Allah’ın buz gibi Avrupalı, Amerikalı memleketlerinde bile bugün artık dışarıda oturulabiliyorsa neden Kordon’da oturulmasın?
Ki o Kordon kışın bile tüm güzelliğiyle binlerce insanı kendine çekiyor.
Bir pazar akşam üzeri neremiz var bizim Kordon’dan başka?
İş çıkışı gidip de kentin ortasında, oturup üç beş sohbet edebileceğimiz başka bir yer mi var İzmir’de?
O Kordon ki, belki de dünyada binlerce insanın aynı anda en adaplı, en keyifli, en Akdenizli oturup da içkisini içip, kahvesini çayını yudumlayıp dünyayı unuttuğu yerdi.
Sizden en büyük rica; o tenteler kadar seyyar satıcılarla da uğraşmanız...
Çekirdek çitletip yere atanlara da ceza yazmanız...
Çimlerin üzerinde piknik yapıp etrafı çöpe çevirenleri toplamanız...
Oraya hem insanlara hem de evcil hayvanları olanlara tuvalet yapmanız.
Işıklandırmasına da aynı özeni göstermeniz...
Daha sayayım mı?
Çağdaş Kordon nasıl olur, nasıl olmalı önce Kordonseverlere sorsanız?
Hem Kordon’da oturanlar mekanlardan ve o mekanlarda oturanlardan şikayetçiyse eminim bugün binlerce İzmirli de Kordon’un bütün güzelliğini kesen o ucube apartman yığınlarından şikayetçi.
İzmir’in güzel imbatını kesip, geride kalan tüm kenti yazın sıcağa boğan o çok katları ne yapacağız peki?

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN