YA ÖL YA DOĞ!
Unutma herkes kaybetti, pes etti vaktiyle,
Sen, her yenilgisinde, mağlubiyetinde kendinden çalan hırsız,
Ya öl ya doğ,
Ya boğul ya bağır,
Ya git ya kal,
Ya mücadeleyi bırak ya nefes al,
Çok şey değiştirebilirsin hayatında,
BAZI YÖNETİM TAİFESİ DAVRANIŞLARI (!)
Karakter salvosu atmaktan kendini geliştirmeye zamanı, gücü kalmamış zihinler,
Doğruyu yapmayı kasten geciktiren egolar,
Dedikodu gündemini takipten zevk alan hatta bazen malzemeyi bizzat veren mikser ağızlar,
İşinden ya da çalışanlarından bıktığı için personeliyle daha çok muhatap olmak yerine çözümü sürekli yönetim ve saire eğitimleri alarak sözüm ona yeni oyunlar ve tekniklerle suya sabuna dokunmadan çözmeye çalışan yarı İngilizce ağızlı işgüzarlar,
Mizahçıların kendilerini taklit etmesine sadece sade bi mizah olarak bakan kendini görmez gözler,
Havalı sözcükler uçuşan toplantıları artık aksiyon alalım diye tamamlayan, günün yarısından fazlasını sevimsiz, verimsiz, “yöneticiyim ben, ben sizin yöneticinizim” tatminli toplantılarla geçiren yüzsüzleşmiş kibirler,
Sadeleşmesi gerekirken gittikçe çetrefilleşen yönetme anlayışları,
SEN DEVAM ET!
Elinden geldiğince düzgün yaşamaya çalışmana rağmen, yaptığın küçük hatalar yüzünden canını büyük sıksan da,
Minik yanlışlarını kocaman hıçkırıklarla ödesen de,
Bazen biraz haksız da olsa, kendine kızmalara ya da kendini aklamalara doymasan da,
Çokça girdiğin belirsiz, acımasız ya da depresif halleri kendine yakıştıramasan da,
Zaman zaman söylediklerini, yaptıklarını ya da yaşadıklarını için almasa da,
Cahilce kendine güvenmenin bedeline katlanmak zorunda kalsan da,
Gaza gelip belki etrafındaki bir iki yeteneksize, mutsuza, başarısıza bakıp kendini kusursuz sansan da,
SEPTİK ŞİRKETLER
•Herhangi bir mikrop ya da basit bir enfeksiyon buna neden olabilir.
•Yapıyı oluşturan tüm birimlerin çalışmasını engelleyerek şok tablosuna götürebilir.
•Tüm kademelerde tehdide neden olabilir.
ŞİRKETLERDE SEPTİK ŞOK!
•Şirketlerde yaygın olmasına rağmen üstüne gitmekte gecikiliyor ve sonuçları ağır olabilecek ani krizlere neden olabiliyor.
•Aslında bir tür zehirlenme.
Affetmek her zaman büyüklükten gelmez, bazen korkaklıktan, mücadele gücünün azlığından gelir,
Büyük mutsuzluklarınızı minik mutluluklarla kapatmaya çalışmak çoğu zaman acizliktir, kandırmayın kendinizi,
Aza kanaat başka az kazanmak başka, başarısızlıklarınıza ya da tembelliğinize götünüzden mazeret üretmeyin azla yetinmek güzeldir diye, birader helalinden kazanıyorsan kimse zulmetmiyorsan çok kazan ne olacak,
Ben onu değiştiririm ne tür bi korkaklıktır, birbirinize uygun olmadığınızdan eminken üstelik, karar alma, kararını değiştirme ve uygulama korkağısın sen,
Erme yollarında telef ya da üç beş güzel cümle kuranın müptelası olursun her şey sende başlar sende biter kolaycılığına sığınıp içini deşmedikçe, pisliğinle yüzleşmedikçe,
Kimseyi tanımaya çalışmıyorsunuz, sizin kaplara sığdığı kadar tanıma niyetindesiniz, sığdı sığdı oldu oldu olmadı basıyorsunuz tekmeyi sonra ben niye yalnızım, e tanımaya üşenmişsin, belki senin kabın küçük,
Kandırmayın kendinizi, kendinizi kandırmayın,
Bay İfade Volkan Akay
Her gün biraz daha birbirimize bağımlı hale geliyoruz kurtarıcı sayılan teknolojik aletler bunun en büyük ispatı ama inkarlardayız, yalnız kalmaktan korkmuyoruz (!)
Bencilleşiyoruz mutlu olmak için, tek kurban olmamak için,
Kibrimiz artıyor yoksa ezilebiliriz,
Arsızlaşıyoruz, yanlışlarımızla yüzleşmemekte ya da yüzleştirilmemekte ısrarcıyız,
Başkalarının hayatına müdahalenin ölçüsü yok çünkü kendi hayatımızı idare edemiyoruz,
Eleştiriyoruz, mutsuzluklarımızı, başarısızlıklarımızı dengelemek zorundayız,
Yalan ayrılmaz parçamız oldu çünkü istediğimiz hayatı kuramıyoruz fakat o zevki de yaşamalıyız sanal da olsa,
Saldırganlaşıyoruz çünkü gözünü ilk kaçıran kaybediyor, yeniliyor, güçsüz ilan ediliyor,
Yeni hastalıklar...
Kendini önemli hissetme ve hissettirme,
Acelesi olma,
Yoğun olma,
Arayana, yazana dönmeme,
Okuyup, izleyip beğenme ama like yapmama,
Nabza göre şerbet vermeyi usta iletişim yöntemi sanma,
Görüyorum ki maceraya sürüklenmeye, yaşamaya korkar olmuşsunuz,
Ama hatırlatmak isterim ki azim, kararlılık ve cesaretiniz dışında daima sizinle olan hiçbir zenginliğiniz yok,
Şimdiye kadar öyle ya da böyle gelmişken sınırlarınızı genişletmekte neden tereddüt ediyorsunuz?
Geride kalmış bir iki geçmiş acı hikayenin hala ellerinize kelepçe takmasına izin veriyorsunuz,
Korkmayın!
Bu geçmiş acılar siz güçlendikçe ya tek bir fiske daha vuramadan teslim olacaklar ya inanmış nidanızla pul gibi dağılacaklar,
Adam gibi adam olan biri için yaşamak, benim inancıma göre asil sonuçlara varmaktır,
Buna rağmen, aranızda bunun sonu ne zaman sorusuna takılanlar olabilir,