Çoğu insanın zihninde rahatsız edici düşünceler vardır. Ama bu insanların birçoğu bu düşüncelerin verdiği rahatsızlığı yoğun bir şekilde ya da sık sık yaşamaz, dolayısıyla bu düşünceler onların hayatını önemli ölçüde etkilemez. Ancak bazı durumlarda bu düşünceler, vesvese ya da bir diğer tabirle obsesyona (saplantılı düşünce) dönüşebilir. Böyle durumlarda kişi sanki bir zihinsel felç yaşıyormuş gibi olur; aklına gelen düşünceler onu o kadar çok rahatsız eder ki kişi tüm hayatını ve enerjisini bu tür düşüncelerden kurtulmaya harcar.
Bu düşünceler kişiden kişiye değişir. En sık karşılaştığımız vesvese düşünceleri, dini, cinsel, kirlenme, ya istemediğim bir şey yaparsam, kendine ve çevreye zarar verme düşünceleridir. Kişi aslında düşündüğü şeyi yapmak istemiyordur bu durumlarda. Sadece bunları düşünüyor olmak ona tehdit gibi gelir, ya yaparsam, ya öyle olursam gibi. Dışarıdan bakan insanlar bu durumu pek anlayamaz, düşünme, kafana takma derler. Fakat bu derdin zorluğunu ancak yaşayanlar bilir. Peki, bu konuda kişinin kendi kendine yapabileceği şeyler var mı? Elbette, bu yazıda bunlardan bahsedeceğim.
İlk olarak düşüncelerin niteliğini kavramak gerekiyor. İnsanın gün içerisinde aklından binlerce hatta on binlerce düşünce parçası geçiyor. İnsan o kadar hızlı düşünür ki bazen kendi bile fark etmez aklından ne geçtiğini. Her şeyi düşünme kapasitesine sahibiz; olan ya da olmayan her şeyi. Örneğin, şu anda gözünüzü kapatsanız, çok rahat bir şekilde uçan pembe bir su aygırını şarkı söylerken düşünebilirsiniz. Bu onun var olduğu anlamına gelmez. Vesveselerde insanlar düşünmenin arzulamak ya da yapmak olduğu yanılgısına kapılıyor. Kesinlikle öyle değil, düşünce düşüncedir, hatta düşüncelerin büyük bir kısmı çöptür.
İnsan bir düşüncenin peşine takıldığı zaman, o konu hakkında araştırma yapmak istiyor. İlk başta gayet makul bu araştırmalar. Ancak yeterince bilgi edindikten sonra yapılan araştırmalar insanın vesvesesini artırıyor. Bu nedenle bir konu hakkında güvenilir kaynaklardan kısa bir süre araştırma yaptıktan sonra, insanın kendisine araştırma yasağı koyması iyi gelebilir.
Bazı insanlar vesvese ve obsesyon konusunda daha riskli. Özellikle mükemmeliyetçi, katı hayat kuralları olan, ön yargılı ve kendisine karşı acımasız olan insanlar bu problemi yaşamaya daha meyilli. Çünkü bu insanlar her şeyin doğru düzgün ve hatasız olmasını bekliyorlar. Ancak her şey insan için, insan her şeyi yaşayabilir. Bu esnekliği hayatına uygulamayı başaran insanlar, zihninden geçen aykırı düşünceleri de daha az önemsiyorlar. Ancak bazıları, ben bunu nasıl düşünürüm diye bu konuyu takıntı haline getiriyorlar. Yani minicik bir konu kocaman bir hayat problemi haline dönüşüyor.
Bazen de arka planda gerçek hayat problemleri bu tür vesveselere sebep olabilir. Yani vesvese ve obsesyon aslında gerçek hayat problemi değildir, gerçek problemi maskeleyen bir problemdir. İnsanlar problemlerini halının altına süpürdükleri zaman, vesvese bir tür alarm olarak karşımıza çıkabiliyor; hayatında sorunlar var, çözmelisin diye. Bu konuyu da kontrol etmek gerekiyor.
Vesvese, obsesyon bazen kişinin kendi başına çözemeyeceği seviyede olabilir. Lütfen yardım almaktan çekinme. Yardım almak güçsüzlük değildir.
Kendine iyi davran, görüşmek üzere...
