'İbrahim Usta, Talip Amca’dan devraldı, berber dükkanını.
Dükkan; kahvehane, Damlacıkspor Kulübü, Demokrat Parti Ocağı, üçü bir arada olan mekanın tam karşısındaydı. Usta tavla oyununu severdi. Benimle oynamayı daha çok severdi.
Yenerse yüzünde güller açardı İbrahim Usta’nın. Yenilirse onu yalnız bırakmak en iyisiydi. Tavlayı kap ve uzaklaş... Liseli günlerimdi. Okul öğleden sonra yarım gündü. O nedenle haftada bir iki sabahım İbrahim Usta’nındı.
Bu yakınlığımız tıraş tarifesinde indirim nedeni oluşturmazdı. İlkeli adamdı, o tavla oynamayı sevdiğim insan.
Küçük yaşlarda takunyalı donanımlarımla büyüdüm Damlacık Kahvehanesinde. Salt düz tavla değil. Hapis, mülteci, hepyek, tüm seçenekleri bünyemde barındırıyordum.
Ya kağıt oyunları? Masalara çay kahve servisi yaparak pişpirik, bom, prafa,
Kart oyunları, dama, tavla, zihinsel gelişme için az şey değildi. Elbette ölçüyü kaçırmadan.
Bir dönem mahallemizde havacı subaylar türedi. Öğrendik ki ev kiralayıp aileleriyle yaşıyorlar bizim Damlacık’ta.
Havacılar, o süreçte kahvehaneye gelmeye ve de mahalleninin ilk kez tanıklık ettiği bir kart oyunu oynamaya başladılar. Briç oynuyorlardı!
İzleyerek merak duymaya başladı mahalleli. Öğrenmeye isteği ağır basanlar geliştiler ve bir süre sonra briç dörtülüsü iki havacı iki de mahalleliden oluşturulmaya başlandı. Bir sanzatu- iki kör - iki pik - üç sanzatu... Ne günlerdi ama Damlacık’ta briç!
Altı kol iskambil, nasıl bir oyundur, nasıl oynanır bilir misiniz? Özellikle Ramazan gecelerinin vazgeçilmeziydi. Bir usta, iki çırak, iki takım arasında oynanır.
Konuşma yoktur bu oyunda, işaret vardır. Yani gürültüsüz. Göz, kaş, parmakları oynatarak.
İki usta yan yana oturur, çıraklar birer atlamalı yerlerini alır. Üçer kağıt dağıtılır. Ondan sonra sessiz sinema başlar. Birli işareti tek göz, ikili iki göz kapanır, papazda çene oynatılır, öylece gider. Hikaye uzun, bir gün buluşalım oynayalım. Eğlencelidir, zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız.
Bu oyunu Tombul Hüseyin’in kahvehanesinde öğrendim. Orası nerede? Yapıcıoğlu’nda. Karakol karşısı, caminin yan tarafı köşe.
Kalespor’da üç yılımız tombulun kahvehanesinde yaşam öğrenerek geçti.
Öğrenmeye övgü
En kolayından başla öğrenmeye,
çoktan geldi zamanı.
Sakın geciktik falan deme,
Alfabe yetmez ama öğren onu.
Başla bir kez ve dayan,
Ne yap yap, öğren her şeyi.
Ve ne yap yap başa geç!
Sürgünde misin öğren,
Zindanda mısın öğren,
Mutfakta mısın öğren,
Ve ne yap yap başa geç.
Bir silahtır sana o,
Sarıl ona başa geç.
Sıkılma arkadaş, araştır sor,
Kulak asma her söylenene
Gözünü dört aç kendin gör.
Bir şeyi kendin öğrenmedin mi onu bilmiyorsun demektir.
İyi bak şu hesaba, sensin onu ödeyecek olan.
Her koltukta oturana mim koy,
Nasıl gelmiş oraya, sor soruştur.
Ve ne yap yap başa geç....
Bertolt Brecht
İşinizde eğer...
- Günlük çalışma planı yapmadan güne başlıyorsanız,
- Not almak yerine akılda tutmaya çalışıyorsanız,
- Zor ve acil işler yerine kolay ve önemsizlerle ilgeleniyorsanız,
- İşi mükemmel, kusursuz tamamlamaya çalışmıyorsanız,
- Aynı anda birden çok işe sarılıyorsanız,
- Dağınık ve düzensiz bir ortamda çalışıyorsanız,
- İşi başka birininde yapacağına inanmıyorsanız,
- Ekip çalışmasını ve iş aktarmayı bilmiyorsanız,
- Ayrıntılara gereğinden fazla takılıyorsanız,
- Sorunları çözümlemeyi erteliyorsanız,
- Öneri ve yeniliklere karşı çıkıyorsanız,
- Hemen karar veriyor, hemen red ediyorsanız,
- İşi, iş saatleri dışına eve ve tatile taşıyorsanız,
- Kişisel bunalımlarınızı iş yerinin dışında bırakmıyorsanız,
- Yorgunluğa karşı mola vermiyorsanız,
İşiniz ne olursa olsun, başınız ciddi biçimde dertte!...
Büyük olmak için
Altın sözler
- Kendi onayınız olmadan, kimsenin sizi küçük görmeyeceğini bilin. (E.Roosevelt)
- Büyük adamlar, fırsat yokluğundan yakınmazlar. (R.W.Emerson)
- Düşecek yaprak dalında durmaz. (Yalnız Adam)
- İnsan düşeceği yükseklere çıkmamalı. (Alain)
- Büyüklüğün bedeli, sorumluluktur. (Churchill)
- Tüm gününü özgürce geçireceklerine inananlar, ve de dürüst olduklarını sananlar budaladır; özgür yaşamak için paylarına düşen verimli çalışmayı başkalarına yükleyenler hırsızdır. (Bernard Shaw)
Hatırlatma!
24 Şubat İzmir Ticaret Liseli Pilav gününe sayılı günler kaldı. Arkadaşlar 24 Şubat’ta okulda olalım. Yine birlikte. Yine mutlu. O güzel anılarımızı tazeleyelim. Görüşmek üzere.....