Şehrin son zamanlarda en çok konuşulan mekanları için Harbiye’den Yeşilköy’e, Karaköy’den Etiler’e, Tepebaşı’ndan İstinye’ye uzanıyoruz. Bu isimleri daha çok duyacaksınız
Flamme, Harbiye: Klein’ın popülaritesi devam ediyor, önünde hâlâ kuyruklar oluyor. VIP bölümü, VIP’nin de VIP’si derken şimdi bir de Flamme adlı bir kardeş mekanı daha oldu. Flamme, Klein’ın ruhuna uygun. Kokteylleri, DJ’leri, vintage dekoru, siyah kuyruklu piyanosu ve biraz daha seçili kitlesiyle dikkat çekiyor. Şimdilik sadece çarşamba geceleri açık. Çok yakında hafta sonu da açık olursa şaşırmamak lazım.
- Andrea, Karaköy: Karaköy’ün son bir haftadır adından en çok söz ettiren mekanı. Mumhane Caddesi’nde, tarihi Aya Andrea Kilisesi’nin misafirhanesinde yer alıyor. Dışarıdan bakınca sıradan bir kafe gibi görünse de içeri girince değişik dekorlu odalarıyla hemen tavlıyor. Farklı odaları kapatıp özel organizasyonlar yapmak da mümkün. Yemeklerden memnun kalanlar da var, şikayet edenler de... Karaköy’de yeni mekan arayanların radarına çoktan girmiş durumda.
- Zuma, İstinye Park: Şehrin Londra’dan transfer ilk Japon restoranı Zuma sadece yemekleriyle değil, Ortaköy’deki konumuyla da dikkat çekiyordu. Hatta aynı dönem açılan Hakkasan’ın Kanyon’daki yeri ne kadar şanssızsa, Zuma’nın da yeri o kadar şanslıydı. Malum, Doğuş Grubu’nun yeme-içme-eğlence şirketi D.ream, Zuma’yı da İstanbul’a getiren İstanbul Doors Group’u satın almakla kalmadı, dünyanın sayılı yeme-içme gruplarına da (Japon restoranları Zuma ve Roka ile Peru restoranı Coya’nın sahibi Azumi Group) ortak oldu. Şimdi ise Zuma’yı İstinye Park’a taşıdılar. İlk bakışta çok iyi bir fikir gibi görünmese de Zuma’yı sadece akşam iş yapan bir restoran yerine öğlenleri de gidilebilecek bir AVM restoranına dönüştürmeyi tercih ettiler. Bu hafta sadece tanıdıklara kapılarını açtı Zuma. Tadım yemeklerine birçok isim katıldı. Pazartesi resmen açılıyor.
- Caviar House & Prunier, Yeşilköy: Akmerkez’deki Serafina ve Brasserie ile yeme-içme sektörüne giriş yapan Dinesty Group’un kurucuları Metin Şen ve Nedim Keçeli, Caviar House & Prunier’yi Türkiye’ye getirdi ve ilk şubesini Atatürk Havalimanı Dış Hatlar’da açtı. Çarşamba akşamı markanın Türkiye’ye gelişi şerefine Esma Sultan Yalısı’nda bir davet gerçekleşecek. Bu özel gece için Caviar House & Prunier Başkan ve CEO’su Peter
G. Rebeiz, İstanbul’a geliyor. Yurt dışında birçok havalimanında “seafood bar”ıyla dikkat çeken marka, gastronomi meraklıları için bir uçuş öncesi ritüeli.
- Bi Nevi Deli, Etiler: Belkıs Boyacıgiller ve Özge Şen’in ilk Karaköy’de açtıkları kafe çiğ, vegan, glutensiz ve işlenmemiş gıdalarla beslenmeye özen gösterenlerin tercihi oldu. Özellikle sağlıklı tatlılarıyla birçok müdavim edindi. Bi Nevi şimdi Karaköy’den sonra Etiler’de Dilhayat Sokak’ta İtalyan restoranları Da Mario ve La Scarpetta’ya komşu geldi. Eve sipariş servisi de var.
- Şamdan Mey-Hane, Tepebaşı: İstanbul’da klasiklerden olmayı başarmış sayılı mekandan biri Park Şamdan. Değişmeyen menüsü ve tabii ekibiyle. Park Şamdan’ın patronu Ersoy Çetin, şimdi Park Şamdan Pera ve Les Ottomans’dan sonra yeni bir alana girdi ve son zamanlarda şehirde giderek daha da popülerleşen modern meyhanecilik akımına uydu. Ersoy Çetin’in Rixos Pera’nın terasında açtığı Şamdan Mey-Hane’si yemekleri ve manzarasıyla dikkat çekiyor.