Dünyayı kurtaran adam olabilir mi?

Walter Isaacson imzalı “Elon Musk” biyografisi bu hafta yayımlandı. Peki, ama bu kitap Elon Musk hakkında düşündüklerimizi değiştirecek mi?

"Albert Einstein”, “Benjamin Franklin”, “Leonardo da Vinci” ve “Steve Jobs” biyografilerini yazdı ABD’li usta gazeteci-yazar Walter Isaacson. Hatta Steve Jobs’a biyografisini yazmak için daha çok erken olduğunu söyleyip başta kabul etmedi, sonra hasta olduğunu öğrenince ikna oldu. Dâhilerin biyografilerini “Bestseller” listelerine sokan bu usta yazar, Time dergisinde uzun yıllar çalıştı.

Eski düzenin iyi eğitimli, kültürlü gazetecilerinden biri. Yeni düzenin en tartışmalı isimlerinden Elon Musk ile biyografisi için ilk kez bir araya geldikten sonra Elon Musk hemen Twitter’da şimdiki adıyla X’te “Space X, Tesla ve benimle ilgili merak edilenleri çok yakında Walter Isaacson kaleminden okuyabileceksiniz” diye açıklama yapıyor. Doğrusu daha ortada yapılmış bir anlaşma yokken bu bilgiyi paylaşması yazarı şaşırtıyor, ama bu sabırsızlığı ve pervasızlığı Elon Musk’ın karakter özelliğine veriyor. “Zaten böyle olmasa dünyanın en büyük şirketlerini de kuramazdı” diyor.

Jobs biyografisinden farklı

Bu kitap, “Steve Jobs” biyografisinden daha farklı, çünkü Jobs’ın ölümü nedeniyle kitabı daha kısa sürede bitirip yayınlama kararı aldı. Kitap yayınlandığında Steve Jobs’ın iyi bir baba olmadığına ve eşi Laura Powell Jobs’ın kendisiyle tanışmak için numara yaptığına dair bilgiler de vardı. Her ne kadar daha sonraki baskılarda bu bilgiler kitaptan ayıklansa da yazarın Laura Powell Jobs ve Apple’ın o zamanki kreatif direktörü Jony Ive ile arasını bozmaya yetmişti.

Şimdi biraz da bunun etkisiyle yazar Isaacson, Elon Musk hakkında bir kanıya varmıyor bu kitapta. Bu sefer bilgileri sıralıyor ve okuyucuya bırakıyor karar vermeyi. Ama tabii bu kitabı yazarken bir gölge gibi Elon Musk’ı takip ediyor, toplantılarına katılıyor; ailesi, arkadaşları ve hatta düşmanlarıyla görüşüyor.

Musk’ın biyografisini, Leonardo da Vinci ve Steve Jobs biyografilerini de kaleme alan ABD’li yazar Walter Isaacson yazdı.

Kahraman mı çocuk mu?

İşte bu görüşmelerden en çok iz bırakan Elon Musk’ın insanlığı kurtarma hayali! Aslında Musk, kendisini bir süper kahraman gibi konumluyor ve Mars’ta yaşamı bile, iklim krizinden, yapay zekâdan, azalan doğum oranlarından zarar görecek olan medeniyeti, insanlığı kurtarmak için araştırdığına getiriyor. Bu arada Elon Musk’ın hayatına girmiş tüm kadınlar aynı fikirde: O bir “çocuk-adam.”

Evet, egosu çok yüksek, empatisi sıfır. Saman alevi gibi hızlı parlıyor ve çabuk sönüyor öfkesi.

Ama yine hepsinin ortak fikri: Tek bir Elon yok. Elon’un birçok farklı yüzü var, iyisine denk geldiğinizde çok şanslısınız. Tabii bu arada birçok dedikoduya da hâkim oluyoruz. Örneğin Grimes’den taşıyıcı anne sayesinde 3’üncü çocuğu olduğunu da, kendisinin aynı anda Grimes’den habersiz aynı hastanede doğum yapan Neuralink ekibinde çalışan Shivon Zilis’e sperm donörü olduğunu da öğreniyoruz.

Tabii bu arada Elon Musk’ın erkek kardeşi Kimbal Musk, Johnny Depp’le olaylı boşanmasının ardından başlayan büyük davasını heyecanla izlediğimiz, bir dönem Elon Musk’ın da hayatına giren Amber Heard’ün toksik olduğunu da anlatıyor satır aralarında. Amber Heard ise “Elon ateşi seviyor ve bazen ateş onu yakıyor” diyor. Kitapta elbette dünyayı daha derinden etkileyen güncel konulara da yer verilmiş. Örneğin Ukrayna’ya Rusya savaşında Starlink uydusuyla yapılan internet kesintisi (ya da sonradan düzelttikleri gibi talep edilen internet desteğinin artırıl(a)maması) gibi konular da var. Tabii Twitter’ın, şimdiki adıyla X’in bir Elon Musk şirketi olmasının detayları da…

Kendi oyun parkı

“Elon, çocukken oyun parklarında çok hırpalanmış. Bunun için de kendi oyun parkını edinmek istemiş” diyor Walter Isaacson, Twitter’ın X’e dönüşme sürecini anlatırken. Kitap, Elon Musk ile ilgili birçok detay veriyor, ama birçok sormasını istediğiniz, beklediğiniz soruyu da sormuyor. İşte bu durumda kitabı okuyup da Elon Musk hakkında fikriniz değişir mi? Hiç sanmıyorum. Neyse o kalır.

Elon Musk hiç şüphesiz tartışmalı bir isim, ya onu çok seven hayranları var ya da nefret eden düşmanları… Yine de kabul etmek lazım, birçok ülkeden daha büyük bir ekonomi yaratan Tesla ve Space X gibi şirketleri kuran bir girişimcinin biyografisi mutlaka okunmalı. Özellikle de Walter Isaacson gibi bir yazar tarafından yazılmışsa. Gerçi hatırlayalım Elon Musk bu konuda ne diyor: “Bir gün mutlaka kendi biyografimi yazacağım.”

Bunu diyen, Tesla fabrikasında duvarlara “Eğer karar vermezsem ölürüz” yazısını astıran adam. Ölürüz derken aslında Tesla’yı kastediyor belki de, ama kendisini dünyayı kurtaran süper kahraman olarak gören bir adamın daha fazlasını da kastetmediğinden emin olmak mümkün değil elbette.