Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD eski başkanı Barack Obama, moda tasarımcısı Diane von Furstenberg, Snapchat’in kurucusu Evan Spiegel, Goop’un kurucusu Gwyneth Paltrow gibi birçok dünya çapında isimle birlikte haziran ayında Stockholm’de Brilliant Minds adlı seminerde aynı sahneyi paylaştı.

‘Akıcılık Katsayısı’ temalı seminerde transformasyon çağında büyük resmi düşünmek üzerine konuştu.

Bu ay ise İngiliz Vogue’un Sussex Düşesi Meghan misafir editörlüğünde yayımlanan ‘Forces for change’ temalı eylül sayısının kapağında yer aldı, değişimi sağlayan itici güç olarak seçilen tam 14 başka isimle birlikte.

Haberin Devamı

Bu ay ayrıca iklim değişikliğine karşı verdiği mücadeleyle ‘GQ Men of the Year’ özel ödülünü aldı.

Daha önce iklim değişikliğine dikkat çekmek için okula gitmeme grevi de başlatan 16 yaşındaki İsveçli aktivist Greta Thunberg’den söz ediyorum.

Greta, dün itibarıyla ABD’ye gitmek için yola çıktı.

Çevreye duyarlılığından ödün vermeden ABD seyahatini tuvaleti ve duşu olmayan bir yelkenliyle yapıyor.

Ondan öğreneceğimiz çok şey var

Atlas Okyanusu’nu geçeceği 60 metrelik Malizia II isimli yelkenli güneş panelleri ve su altı pervaneleriyle elektrik üretimi sağlayacak.

Böylece Greta, sıfır karbon amacını gerçekleştirmeye çalışacak.

Yelkenlinin sahibi ise Monako Prensesi Caroline’in oğlu Pierre Casiraghi.

Casiraghi, çevreye duyarlı bir hayat tarzına sahip değil, bu seyahatle de dünyayı değiştirmeyeceğini, sadece Greta’ya seyahatinde yardımcı olacağını söylüyor.

“Uçmaktan vazgeçerek yalnızca karbon ayak izinizi azaltmakla kalmıyorsunuz. Aynı zamanda çevrenizdeki diğer insanlara da iklim krizinin gerçek bir şey olduğuna dair sinyal gönderiyorsunuz.” diyen Greta, hava kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle uçak ile seyahat etmeyi reddediyor.

Greta, New York’ta hem protestolara hem de 24-30 Eylül’de gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Eylemi Zirvesi’ne katılacak.

Elbette, Greta’nın yapacağı konuşma durumu değiştirmek için yeterli değil, ama daha çok farkındalık yaratmak için, daha çok ses getirmek için kesinlikle çok önemli.

Havadan sudan deyip geçmemeli

Haberin Devamı

Hava muhalefeti iklim değişikliğini sık sık yüzümüze çarpıyor.

Bir hafta arayla iki kez sel yaşanıyor, gökten dolu yağıyor, yollar dere yatağına dönüyor, uçaklara yıldırım çarpıyor.

Bunların sonucunda iklim değişikliğinden konuşmaya başlıyoruz ister istemez.

Son yıllarda bütün dünya kavurucu sıcakları ve iklim değişikliğini ne kadar ciddiye almamız gerektiğini konuşurken biz ne yapıyorduk?

Klima taktırmak dışında önlem alıyor muyduk?

Yoksa sadece söyleniyor muyduk?

“İklim değişikliği aslında mevsimsel bir sorun değil ama hayatımızı değiştiren acil ısı değişikliğiyle ilgilendiğimiz tek zaman yaz ayları. Bu yaz sıcaklar rekor düzeyde. Doğal olarak küresel ısınmanın sonuçları hakkında endişeliyiz” dedi bundan altı yıl önce New York Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Eric Klinenberg.

Ürkütücü olan da bu zaten.

Hepimiz aynı konudan şikâyetçiyiz ve ne yazık ki hepimiz suçluyuz.

Bazılarımız daha da suçlu.

İklim değişikliğinin bırakın dünyaya zararlarını, günlük hayatımızdaki etkilerine baksak yeter.

Sıcaklardan kaynaklanan hastalıklar her geçen gün artıyor.

Haberin Devamı

Ama nedense ülkede tartışılan birçok sorun arasında iklim değişikliği bir türlü yer alamıyor.

Sıra bir türlü bu konuya gelmiyor.

Hayatımız sıcaklardan bunalmakla sele dönüşen sağanağa tutulmak arasında geçiyor.

Yağmur yağmasına seviniyoruz ama doğrusu böyle bir fırtına ve sel beklemiyoruz, meteorolojinin tüm uyarılarına rağmen.

İstanbul’un havası son zamanlarda tamamen değişti.

Bizi sürekli şaşırtıyor.

Yaz ortasında eskiden böyle dolu olur muydu?

Hâlâ bunu sadece “Akşam açık havada daveti, düğünü, konseri olanlar ne yapacak?” minvalinde konuşuyoruz.

Biz bunu havadan sudan bir konu olarak görüyoruz.

Söz etmiyoruz, tartışmıyoruz, iyileştirmek için hiçbir şey yapmıyoruz.

Günlük konularla günü kurtarıyoruz ama karşılaşacağımız ve üstesinden gelemeyeceğimiz en büyük sorunlardan biri, iklim değişikliği.

Doğa karşısında bu kadar çaresiz kalırken, bu konuyu da artık daha ciddiye almak gerekmiyor mu?

Neyse ki Greta gibi iyi örnekler de var.