Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Londra’nın kalbinde, ihtişamlı Somerset House’un avlusunda, bu yıl onuncusu düzenlenen Photo London, yalnızca bir fotoğraf fuarı değil, aynı zamanda global bir buluşma noktası. Her yıl olduğu gibi bu yıl da galeriler, koleksiyonerler, medya ve sanatseverler, dört gün boyunca Thames kıyısında bir araya geliyor. Fuarın 2025 edisyonu hem içerik hem katılımcı profili açısından çok iddialı. Bu yılın farkı sadece onuncu yaşını kutlaması değil, aynı zamanda Londra’nın zengin fotoğrafik geçmişine ışık tutan kapsamlı sergilerle geleceğe de projeksiyon tutması.

Haberin Devamı

Photo London’da Türk galerilerin hâkimiyeti

David Bailey’den Nadav Kander’a, Mary McCartney’den Joy Gregory’ye kadar 30’dan fazla sanatçının yer aldığı “London Lives” sergisi, kentin çok katmanlı kimliğini anlatıyor. Ancak bizim için bu yılın bir diğer önemli yanı, Türk sanatının bu prestijli fuardaki güçlü temsili. TurkishBank UK’nin katkılarıyla İstanbul merkezli üç galeri -Vision Art Platform, Kairos ve Simbart Projects- Somerset House’un batı kanadında kurulan özel bir alanda sanatseverlerle buluşuyor. Bu destek Türkiye’deki çağdaş fotoğraf üretiminin uluslararası görünürlüğünü artırmak adına anlamlı bir adım. Simbart Projects’in sunduğu Begüm Mütevellioğlu solo sergisi, geleneksel fotoğraf teknikleriyle resimsel ögeleri buluşturarak, izleyiciyi hem nostaljik hem deneysel bir yolculuğa çıkarıyor. Mütevellioğlu’nun işleri, malzemenin sınırlarını zorlayarak klasik fotoğraf algısını dönüştürüyor. Vision Art Platform, Türkiye’den genç fotoğrafçılara ev sahipliği ederken, Kairos’un seçkisi daha çok sosyal bağlamlara dokunan işler üzerinden ilerliyor. Bu galerilerin üçü de Türk fotoğrafının yalnızca belgesel gelenekle sınırlı kalmadığını, kavramsal ve teknik olarak da dünyayla rekabet edebilecek düzeye ulaştığını net bir biçimde ortaya koyuyor.

Güçlü bir adım

TurkishBank UK’nin ev sahipliğinde dün akşam düzenlenen Teras partisi ise sanat ve sohbetin iç içe geçtiği bir akşam olarak fuarın sosyokültürel dinamiğine katkı sağladı. Bankanın Somerset House’taki özel lounge alanı da dört gün boyunca Türk sanatına ilgi duyan konukları ağırladı. Bir yanda Book Market’te alternatif yayıncılık, diğer yanda Miles Aldridge’in sinematik stüdyosunda 15 dakikalık Polaroid portre seansları yapıldı. Ayrıca Discovery bölümünde Şule Gazioğlu Gallery de yer alıyor.

Haberin Devamı

Londra’nın merkezinde, önemli bir tarihi yapıda, Türk sanatının sesini duyurması ve bu sesin global fotoğraf arenasında yankı bulması, fuarın sevindirici gelişmelerinden biri. Türkiye’deki sanat üretiminin uluslararası fuarlarda “katılımcı” olmanın ötesine geçerek, anlatının bir parçası olma zamanı. Photo London 2025 de bu yolda atılmış güçlü bir adım.

Photo London’da Türk galerilerin hâkimiyeti

Hatay’ın kültürel mirasından besleniyor

Photo London ile aynı zamanda London Craft Week de devam ediyor. Londra’nın tasarım takvimine damga vuran London Craft Week, bu yıl yine zanaatın çağdaş tasarımla buluştuğu bir platform sundu. Bu küresel buluşmada Türkiye’yi temsil eden en dikkat çekici oluşumlardan biri ise şüphesiz Neolonca oldu. Banu Yentür’ün öncülüğünde kurulan ve Hatay’ın kültüründen beslenen Neolonca, London Craft Week kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilik Rezidansı’nda işlerini sergiledi. Zanaat yalnızca ustalıklı bir el işçiliği değil, belleği olan, sabırla yoğrulmuş, toprağın, suyun, ateşin ve insanın ortak sesiyle şekillenen bir emek demek. Bu kimi zaman bir İznik çinisinde, kimi zaman bir ipek oyasında ya da mozaik taşlarının arasına sıkışmış bin yıllık hikâyelerde kendine yer bulabiliyor. Neolonca, Türkiye’nin kültürel mirasını bugüne taşıyan bir çağdaş tasarım girişimi olarak Banu Yentür tarafından kuruldu. Yentür, Hatay’ın zengin tarihine ve zanaat geleneğine yaslanan bir vizyonla yola çıkmış. 6 Şubat depremleri sonrasında yaşanan büyük yıkımın ardından yeniden hayata dönüşü anlatıyor: “Bu hikâyede çini, cam, ipek, mermer, kilim ya da gümüş yalnızca bir malzeme değil, hafızanın, hayatta kalma iradesinin ve estetik inancın taşıyıcısı. Neolonca, geçmişle bugünü harmanlayan özgün yorumlar peşinde. Neolonca sadece bir marka değil, aynı zamanda değerlerimizi yaşatan, onları geleceğe taşıyan bir hikâye.”

Photo London’da Türk galerilerin hâkimiyeti