14.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Koalisyon ortaklarının IMF’ye bağımlı politikalarının yol açtığı, "iktidar olamama" hali; hem solda, hem de merkezdeki boşluğu daha uzun süre taşıyamadı ve kendi muhalefetini yarattı.
Demokrat solun içinden, merkez olma iddiasıyla çıkan yeni parti başırılı olur mu?
İyimserler, yeni katılımcıları beklemekten yanalar.
"Yeni Oluşum’un" üçlü mimarlarından Dışişleri eski Bakanı İsmail Cem’in, "Sosyal demokrat bir parti olacağız" demesi, siyaset aktörlerine merkezdeki boşluğun sürdüğü işaretini verdi.
CHP Lideri Deniz Baykal’ın Anadolu kucaklaşmasında Edibali’ye, Cem’in de Mevlana’ya sığınması; inançlara saygılı, liberal ve sosyal olma kaygısını birleştiriyor.
Gözlemciler Cem’in karizmasını tartıyorlar...
Yeni oluşuma yakın olabilecek isimlerin başında gelen DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar görüşünü net biçimde ortaya koydu: "Bu, sol yelpazede yeni bir parti olacak. Türkiye’nin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamıyor, beklentilerden uzak..."
Halen AKP’nin önünü kesecek merkez oluşumu gözükmüyor. Belki de bu yüzden son günlerde iş dünyasından görüştüklerim, Devlet Bakanı Kemal Derviş kozunu korumaya alıyorlar.
Yeni oluşumu merkeze taşıyacak liderin Cem değil, Derviş olması gerektiği yönünde görüş belirtiyorlar.
Bayar’ın ise önümüzdeki günlerde kimlerle ittifak yapacağı halen soru işareti.
Mehmet Ağar, İlhan Kesici gibi Süleyman Demirel’e yakın isimler Bayar ile olabilecekler mi?
Bayar’ın gelecekteki tutumu, Demirel ile bağların kopmasını getirir mi?
"Gencim" sloganı ile ortaya çıkan ve IMF - Avrupa Birliği karşıtı bir başka oluşum, MHP’yi ve milletvekili transferlerini nasıl etkiler?
Bu soruların yanıtları merkez sağın şekillenmesinde etkili olacak.
Hem sol, hem sağ, iktidarda buluşabilir mi?
En önemli görüşme, geçtiğimiz gün Başbakan Bülent Ecevit ile ANAP ve İçişleri Bakanlığı’ndan istifa eden Sadettin Tantan arasında geçti.
Ecevit - Tantan görüşmesi kulislere "Hükümetten ANAP gidecek, DYP girecek, Tantan DSP’ye katılacak" biçiminde yansıdı.
Tantan ile aramızda geçen konuşmayı aktarmak istiyorum, şifreyi birlikte çözelim.
Sayın Ecevit sizi DSP’ye çağırdı mı?
Çay içtik.
Ne konuştunuz?
Çay içtik...
Sayın Ecevit o sırada, ne konuşacağını unutmuş olabilir mi?
Ecevit’i; zeki, dinamik ve genç buldum...
İltifat olabilir mi?
Gerçeği söylüyorum.
DSP’ye gider misiniz?
Siyasi oluşumumuz tamam, farklı bir yerdeyiz.
Gitmeyecek misiniz?
İhtimaller üzerine konuşmam.
Halen AKP’nin karşısına merkezde boşluk var...
Biz doldururuz.
Yeni oluşuma şans veriyor musunuz?
Yorumlayacaksınız, ben okuyacağım.
Tantan’ın önerisi üzerine genel bir yorum yapmayı tercih ediyorum.
CHP Derviş’in yok saymadığı bir alan, DSP’nin ne olacağı belli değil, SHP kıpırdanmalarını sürdürüyor ve "Yeni Oluşum" merkeze yakın solu yapılandırmaya çalışıyor; HADEP’i unutuyor.
Merkez’deki partiler; ANAP, DYP, DTP ve LDP kapalı zarf, içlerinden sürpriz çıkabilir.
Her iki durumun dışında gelişen Meclis içi ve dışı oluşumlar umut kapısını açmadılar.
MHP ve onun sağındakiler kozlarını diğer partilere kaptırmış durumdalar. Yoksulluk temelinde örgütlenmesini sürdüren AKP ise, 5’te birlik yekpare konumu koruyor.
Siyasetin milli takımı "Avrupa kupasına" hazırlanıyor, "makul" veya "çağdaş" veya "mutlak" çoğunlukla...
Anahtar kelime ise "çoğunluk."