Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Güneydoğu efsaneleri 3-4 gün kalsanız her görüştüğünüzden bir efsane, bir hikâye, bir tevatür dinliyorsunuz. Geçen hafta Şanlıurfa ve Diyarbakır'da kulak verdiğim ve merak edip aslını araştırdığım sohbetlerden birkaç örnek vereyim: Güneydoğu efsaneler diyarı... Abdullah Öcalan önceki hafta çarşamba avukatlarıyla görüşürken 2 şeyden yakındı:Birincisi cildinde yaşadığı kaşıntı sorunu ve ısrarla söylemesine rağmen bir cildiyecinin kendisiyle ilgilenmemesi...İkincisi 2-3 haftadır gelişmelerden haberdar olamaması...Öcalan avukatlarına "Getirdiğiniz gazeteler verilmiyor ya da önemli haberler kesilerek veriliyor" dedi. Örnek olarak da 8 ya da 9 Mart tarihli Milliyet'in 10 sayfasının olmadığını belirtti.Merakla 8 ve 9 tarihli Milliyet'e baktım.Haber ve yorum sayfalarının hemen tamamında tek bir konu vardı:Şemdinli iddianamesi... Apo'nun gazeteleri Güneydoğu'dan yayılan bir başka tevatür de şu:"Yahudiler GAP bölgesinde geniş araziler satın alıyorlar. Nasıl arazi satın alarak İsrail'i kurdularsa ata toprağı saydıkları bu bölgeye de sinsice yerleşiyorlar."Daha önce Ziraat odalarından da araştırdığım bu inanç öyle yaygın ki önceki ay Ankara'da bir eski parti başkanı kesin konuşunca, "Bulgularınız varsa hemen açıklayın, yayımlayalım" demiştim.Geçen haftaki Urfa gezisinde ev sahipliği yapan GAP Başkan Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli'ye bu söylentinin aslını sordum."Herkes bunu soruyor" dedi gülümseyerek..."Yabancıların GAP bölgesinde art niyetle toprak aldığına dair bir kayıt bulunmadığını" söyledi."Türkler aracılığıyla ikinci el alımlar olabilir mi?" sorusuna ise "Büyük miktarda toplu toprak alımı yok ki" karşılığını verdi.İşin ilginç yanı, herkesin gözü Yahudilerin üzerindeyken bölgeye Arap sermayesinin beklenmesi... Bir türlü tamamlanamayan GAP'ta "yap-işlet" modeliyle yatırım yapmaları için Katar ve Dubai firmalarına teklif yapıldı geçenlerde... GAP'ta Yahudiler Bir efsane de Kültür Turizm Bakanı Atilla Koç'tan...Bakan Koç güneş tutulmasını izlerken bir hadisi hatırlatmış. Bakan'ın naklettiğine göre Hz. Muhammed'in Kasım adını verdiği oğlunun doğumundan bir süre sonra öldüğü gün Güneş tutulması yaşanmış. Peygamber'in çevresindekiler bunu Kasım'ın ölümüne bağlamışlar. Bunun üzerine de Hz. Peygamber bunun bir "doğa olayı" olduğunu söylemiş, "Böyle şeylere bağlamamak gerekir" demiş. Doğrusu bu açıklama çok ilginç geldi.Merak ettim, "Peygamberler Şehri" Urfa'da Bakan'ın yakın çevresinden "bir bilen"e sordum. Hadisin aslına ulaştım. "Müslim"in Hadis kitabında 1521 no'lu hadis Abdullah İbn-i Ömer'den naklen şöyle aktarılıyor:"Şüphesiz Güneş ve Ay hiçbir kimsenin ne ölümünden, ne de doğumundan dolayı tutulmazlar. Fakat bunlar, Allah'ın (kudretine delalet eden) alametlerinden ikisidir. Bunların tutulduklarını görünce hemen namaza durun.""Doğa olayı" tanımını sordum.Öyle bir şey yazmıyormuş. can.dundar@e-kolay.net Güneş tutulması hadisi