Yetiştirdiği çocuklar basketbolda, futbolda, edebiyatta, sanatta zirveye tırmanırken Türkiye niye siyasette nal topluyor?
Niye potalardaki heyecanı politikada yakalayamıyor?
Niye ülkeyi sürükleyecek "1 - 2 dev lider" yetiştiremiyor?
Geçen ayki kamuoyu yoklamaları, partisini kurmadan yüzde 30 oyu görünen Recep Tayyip Erdoğan'a ilginin bir ayda yüzde 23'e indiğini gösteriyor.
Türkiye'ye geldiği ay "kurtarıcı" gözüyle bakılan Kemal Derviş'in adı anılmaz oldu.
Sezer'in de öyle...
İnönü'nün hala kararsızlanıyor olması, o cenahta da umutları tüketiyor.
Siyasetin "yenilik" vaat eden bütün kapıları daha açılmadan kapanmış görünüyor.
Kimsenin adı umut listelerinde birkaç aydan fazla asılı kalamıyor.
Halk, maymun iştahlı bir çocuk gibi, önüne çıkan herkese, her şeye dokunup bırakıyor. Sadece politikacıların değil, başta pek beğenir gibi yaptığı televizyon programlarının, yarışmaların, sporcuların, şarkıcıların, yazarların reytingini de hızla düşürüyor:
"O cahil, bu külhanbey tavırlı, öbürünün dediği çıkmıyor, berikinin vizyonu yok vs..."
Bu kusur listelerini genellikle bir mesih beklentisi tamamlıyor:
"Ah bir Atatürk gelse..."
* * *
Keşke birileri çıkıp onlara yeni bir Atatürk'ün gelmeyeceğini söylese...
Dese ki;
"Ey benim çileli halkım!..
Siz ki, mağdurusunuz başınıza gelenlerin; layıksınız yöneticilerin en hasının başınıza gelmesine...
Lakin gün oldu, oylarınızla seçtiğiniz partinin cumhurbaşkanını alıp götürdüler ses etmediniz.
Başbakanınızı astılar, boyun eğdiniz.
10 yılda bir liderlerinizi devirdiler, sürdüler, hapsettiler, sustunuz.
'Siyaset kirlidir, rezilliktir, yasaktır' dediler, alkışladınız.
Siyaset yapanları ya hapse, ya mezara tıktınız.
Çocuklarınızı, gençleri siyasetten uzaklaştırdınız. Bugün işbaşındakileri, o yakınıp durduklarınızı da hep kendiniz seçip getirdiniz.
Şimdi ne yüzle çıkıp 'Yeni siyasetçi gelmiyor. Hala Ecevit, hala Demirel' diye yakınıyorsunuz?"
* * *
Yarın 12'si Eylül'ün...
Son darbenin yıldönümü...
Aradan 21 yıl geçti, lakin "Türkiye'nin en uzun sürmüş darbesi", anayasasıyla, yasaklarıyla, mantığıyla hala yürürlükte...
Biz, hala onun kalıntılarını temizleme uğraşındayız.
Zaten liderler oligarşisi, delege sistemi vs. yenilerin yolunu tıkarken, bir de siyasi yasaklarla siyasetçiler tornadan geçirildi, politika hepten tektipleştirildi.
Seçmen, "yeni" diye ortaya çıkanların "daha beter" olduğunu görünce, "ayağının alıştığı" "eski"lere koştu. Onları yeniden umut yaptı.
Ne yazık ki güvendiği dağlarda karlar var bugün...
Ve siyasetin ufkunda, güvenecek yeni dağ da gözükmüyor.
* * *
Sabırsızsınız biliyorum.
Her yeni lider adayını 2 ay içinde eskitip bir kenara atacak kadar sabırsız...
Ama çaresizsiniz aynı zamanda...
Kurtuluşu belirsiz bir Mesih'ten umacak kadar çaresiz...
Ama bilin ki, umutla beklediğiniz o Mesih gelmeyecek.
Ta ki siz siyasete itibarını iade edip örgütlenene ve o örgütler aracılığıyla yeni bir siyaset modelini zorlayarak politikaya ağırlığınızı koyana kadar...
Gördünüz ya; siz siyasetle ilgilenmeseniz de, o sizinle ilgileniyor.
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025