Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu soru, son dönem sansür meraklılarının sloganı haline geldi.
Diyelim bizim takım kendi sahasında yabancı konuk ağırlıyor. Seyirci sahaya şişe yağdırıyor. Kameralar görüntülüyor.
“Aman yayımlamayalım. Rakibin işine yarar. Türkiye zarar görür.”
Hooop, görüntüler “temizleniyor”.
Tabii şişe atanlar da...
Bir başka vaka:
Gardiyanlar içeri alınan zanlıya tekme tokat girişiyor. Öldüresiye bir dayak... Öldürüyorlar da nitekim... Olay kanıtlarla, tanıklarla belgeleniyor.
“Aman konuyu fazla dillendirmeyelim. Türkiye düşmanlarını sevindirmeyelim.”
Yani?
Ölen öldüğüyle kalsın, öldüren öldürdüğüyle...
Yeter ki Türkiye işkenceci damgası yemesin.
Öldürülenin ailesi buna isyan edip Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet mi etti?
“Sen ülkeni gâvura yargılatmaya utanmıyor musun!” taarruzları başlıyor.
* * *
Bu yaklaşımın sonucu şu:
Kafası bozulup sahaya şişe fırlatan fanatik, “Ülkeye zarar vermeyelim” refleksinin koruyucu kolları arasında kollanacağını bildiğinden saldırganlığa devam ediyor.
İşkenceci kendisini eleştirenleri “vatana ihanetle” ve Türkiye’yi dünyaya suçlu göstermekle itham ediyor ve dayağı sürdürüyor.
Peki biz söylemeyince dünya olup biteni bilmiyor mu?
Biliyor tabii... ama bu “devekuşu politikası” hem suçluları kollamaya yarıyor, hem muhalefeti sindirmeye...
* * *
Sarah Ferguson’un ITV için hazırladığı belgesel tartışmasında da aynı saçmalığı yaşıyoruz.
Programın içeriğinden çok “Sarah’ın kafasındaki art niyetler” tartışılıyor:
“Kesin Türkiye’yi karalamak, AB üyeliğimize engel olmak için yapmıştır.”
“Bu olsa olsa İngiliz turistleri Türkiye’den çekmek için İspanyolların tezgâhladığı bir oyundur” vs. vs...
Ya içerik?
O çocuklar gerçekten kollarından koltuğa bağlanıyorlar mı bağlanmıyorlar mı?
Bakımevinde insanlık dışı koşullar var mı yok mu?
Ferguson’un sinsi niyetlerinden ve “Bunları göstermek kimin işine yarar” meselesinden önce tartışılması gereken bu değil mi?
O niyet ne olursa olsun, bizim pisliğimizi temizlememiz gerekmiyor mu?
Skandalı sergileyen Türkmüş, yabancıymış fark eder mi?
İşlerine gelmeyen her haberin, programın, filmin ardında bir komplo arayanlar “Acaba anlatılan doğru mu?” ve “Gerçeği sansürleyerek daha ne kadar doğrulardan kaçabiliriz?” sorularını düşünmeleri gerekmiyor mu?
* * *
“Bu haberler kimin işine yarar” söyleyeyim:
Bakımevinde eziyet edilen çocukların işine yarar.
Sahada kafasına şişe yiyen futbolcuların işine yarar.
Karakolda işkence gören tutukluların işine yarar.
Onlar hiç olmazsa bir süre rahat ederler.
Bu haberler yetimhanedeki zalime, tribündeki fanatiğe, mahpushanedeki işkenceciye zarar verir belki, ama Türkiye’ye zarar vermez; tersine zulümden, fanatizmden, şiddetten, işkenceden arınmış bir ülke kurmamıza yardımcı olur.
O zaman da hepimizin işine yarar.