Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu da Türkiye’nin bileşik kapları...    Kapatma davasında gök gürledikçe Ergenekon davasında yağmur yağıyordu ya...
Bu kez de Deniz Feneri davasındaki fırtına, Ergenekon’u dalgalandırdı.
Herkesten saygı ve güven bekleyen yargının zamanlaması, artık hepimizin rahatlıkla grafik üzerinde çizebileceğimiz kadar mükemmel işliyor.
Elbette resmi olarak birbiriyle hiç ilişkisi bulunmayan davalar, her nasılsa bir saat düzeneğiyle “bir sen benden / bir ben senden” ritmiyle sürüyor.
Gözü bağlı “Adalet Güzeli”nin tartısı, bir o yana bir bu yana tartıyor.
“Deniz” kabardıkça “dalga” boyu yükseliyor.
Yükselen dalgalar ve kesif sisten, Deniz Feneri görülmez oluyor.
Gemimiz, sürekli sövüp sayarak dümenini hababam fırtınaya doğru süren kaptanın yönetiminde bir meçhule sürükleniyor.
Ve sürüklenen gemide, hepimiz güvertedeki düelloyu bekliyoruz keyifle...
* * *
Bir önceki düellodan kimsenin sağ kurtulamayacağını çoğumuz yazmıştık.
Nitekim öyle oldu.
Son kamuoyu araştırması, kavgadaki herkesin hasar gördüğünü gösteriyor.
Sağduyulu, sözü dinlenir, güvenilir bir merciin yokluğunda gerilim yükseldikçe yükseliyor.
Siyasallaşan yargı...
Muhalif olanla suçlu olanın birbirine karıştığı davalar...
Ölümcül yargılamalar...
Büyük iddialarla tutuklamalar...
İddiaları boşa çıkaran tahliyeler...
Manşetler savaşı...
Vekiller dalaşı...
Ölümcül bir rahatsızlığı bile “davadan yırtma çabası” sayacak kadar gözü dönmüş gazeteler...
Yaklaşan fırtınayı tartışmaktan ve aşmaya çalışmaktansa körükle ona doğru koşmayı seçen bir Türkiye...
* * *
Şu bayram tatiline kapağı atıp da felakete dümen kıran gemimizi bir süre dinlenmeye çekebilirsek, fazla egodan şişmiş yelkenleri biraz indirebilirsek ne mutlu...
Yoksa biz güvertede düello seyrederken büyük çatırtıyı duyacağız ama korkarım hayli geç olacak...
* * *
Üç nokta üst üste:
-  Geçen pazar yazımda çirkinlik ve şişmanlığın “kötülük”le ilişkilendirildiğinden söz ederken bu ırkçılığın teorisyenliğini diyetisyenlerin yaptığını yazdım. “Bazı” kötü örnekleri kastedecekken genellemekle hata yaptım ve korkarım diyetisyenleri kırdım. Onlardan özür diliyorum.
-  Rıza Türmen, insanın başına kakmadığı derin bilgisi, huzurlu bir gülümseyişe sarmaladığı bilgeliği ve tecrübelerden süzülmüş eşsiz deneyimiyle Türkiye için büyük kazanç saydığım bir isim... Kendisine buradan “Milliyet’e hoş geldiniz” diyorum.
-  Yine zor bir yazdı; peşinden zor bir güz geliyor. Bu iki zorluk arasına sıkışmış 9 günlük tatilde ben de izninizi istiyorum. Tatil dönüşü daha iyi koşullarda buluşmak umuyla... Şimdiden bayramınız kutlu olsun!