Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yani siz de belki bir Ankara akşamında Kolejden Kızılaya doğru ağır ağır yürümüşsünüzdür; ya orada okuduğunuz için ya orada okuyan birine tutulduğunuz için...Postanenin önünde yavuklu beklemiş, atkestanelerini tekmeleyerek Bulvardan geçmişsinizdir.Mutlaka Piknike yeni gelen sarı makinenin külahlara kıvrım kıvrım püskürttüğü vişneli dondurmadan yemiş, belki Sanatsevenlerde dinlediğiniz bir söyleşinin, belki Büyük Sinemada seyrettiğiniz bir filmin keyfini, içeride bir Arjantinle perçinlemişsinizdir.Ola ki, sizin sınıf da mezuniyet kutlamasını Papazın Bağındaki çınarın altında, küçük havuzun yamacında yapmıştır.Siyah-beyaz fotoğraflarınız vardır orada...Maziyi boşveren, güne gülümseyen...Ve öylesine ümitvar istikbalden...***Bunlar bir şey ifade ediyor ise, acı tatlı haberlerim var size:Kolejden başlayalım:Bir semte, bir durağa adını veren o tarihi okul, gerçekten tarih olmak üzere...TED Ankara Koleji, şehir dışında bir kampusa taşındı.İncekteki yeni lise binaları, Milli Eğitim Bakanının deyişiyle "Oxford ve Cambridgeden daha iyi tesisler olmuş". Gidip görmelisiniz. Binanın içindeki Kolej Sokağında yürümelisiniz. Laboratuvarları gezip övünmelisiniz.Ben gördüm, yürüdüm, övündüm.Lakin yine de buruk bir yanım... Okulların giderek kentlerin merkezinden çeperlerine kaçmasını "güvenlik nedenleriyle" anlaşılır bulsam da, eğitim yuvalarının kentten, kentin eğitim yuvalarından ayrı düşmesine gönlüm razı olmuyor.Bundan hem eğitim, hem kent kaybedermiş gibi geliyor.Kolejliler:Okulunuzla hasret gidermek istiyorsanız, elinizi çabuk tutun. Çünkü 70ine merdiven dayayan o bina yıkılmak üzere...***Sırada "eski bir dost" var:Bulvarın efsanevi markası Piknik geri döndü.İlk kez 1953te açılan ve kısa zamanda başkent bürokratlarının, diplomatlarının, siyasetçilerinin gözdesi haline gelen Piknik, Ankaralılara ayakta sandviç yemeyi, Arjantin bira içmeyi, tavuk suyuna pilavı, Rus salatasını, hardalı, patates kızartmasını, pudingayı, krem karameli, espressoyu tanıtmış, bir kuşağın anılarına damgasını vurduktan sonra 1986da tarihe karışmıştı.İşte o Pikniki yaratan Reşat Önat, uzun Amerika macerasından kırlaşmış saçlarla döndü ve 40 yıldır görmediğimiz eski bir dost gibi Armadaya kondu.Görenleri çocukluğuna götüren sarı dondurma makinesi bir köşede duruyor. Biftekli sandviç yine var; ama Arjantin birası yok."Piknik eski Piknik değil" diyenlere Reşat Beyin cevabı hazır:"Hanginiz Pikniki hatırladığınız yıllardaki gibisiniz ki..."***Ve başkentten son haber:Ankaranın akciğerini deldiler geçenlerde...Gaziosmanpaşadaki Papazın Bağının kenarına kondurulan bir otel, otopark yapmak için 200 yıllık 22 ağacı baltaladı.Adını, Cumhuriyetten önce buraların sahibi olan Ermeni papazdan alan park, kim bilir kaç aşka mekan, kaç romana ilham olmuştu.Liseden mezun olduğum gün orada çekilmiş siyah beyaz fotoğraflarıma baktım da yeniden:Ne kadar da ümitvar istikbalden...Mekanlar, hatıraların barınağıdır. Onları fotoğraflarda bırakmayalım. can.dundar@e-kolay.net Başlıktaki sözcükler size bir şey ifade ediyorsa, ortak bir maziyi paylaşıyoruz demektir.