Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sadece son bir ayın gazetelerine bakıyorum. Aynı haber, farklı yer isimleriyle hemen her gün yazılmış gibi:
11 Ağustos:  Erzincan’da askeri araca mayın tuzağı: 9 şehit...
15 Ağustos: Şemdinli’de mayına basan 1 er şehit oldu.
17 ağustos: Cizre’de askeri araç geçerken mayın patladı: 1 astsubay şehit. 8 asker yaralı...
19 ağustos: Şırnak’ta mayınlı tuzak: bir korucu yaralı...
27 ağustos: Şemdinli’de askeri konvoy geçerken mayın patladı: 1 şehit, 1 yaralı...
28 Ağustos: Yüksekova’da korucu taşıyan araca mayınlı tuzak: 1 ölü, 5 yaralı...
4 Eylül:  Şırnak’ta yola döşenen patlayıcı infilak etti. 3 şehit...
Aynı gün Yüksekova’da tuzak patladı: 1 şehit...
* * *
Son yıllarda çatışma haberleri azaldı. Onun yerini mayın tuzakları aldı.
PKK daha az kayıp vererek, daha çok can almaya çalışıyor. O yüzden “sıcak temas”tan kaçınıp mayın döşüyor...
Çoğu kez sanıldığı gibi, öyle yurtdışından hazır gelen gelişkin patlayıcılar değil bunlar... Bir pet şişe veya konserve kutusu ortadan kesiliyor, içine C-4 yerleştiriliyor, buna bir de kalem pil ekleyince patlayıcı hazır oluyor. Ateşleme düzeneği olarak da ya kablo çekiliyor veya cep telefonu kullanılıyor.
Hazırlanan patlayıcı, askerlerin geçiş yoluna yerleştirilip tepedeki gözcü tarafından patlatılıyor.
Kaybı artırmak için ya gübre malzemesi ekleniyor veya mayın kayalık bir yere konup patlamanın etkisi katlanıyor.
Yıllar yılı düzenli orduyla gerilla savaşı yürütmenin zorluğunu yaşayan Silahlı Kuvvetler, şimdi de bu “tuzak"la baş etmeye çalışıyor. Ama peş peşe gelen şehit haberleri, sakat kalanlar, üzüntü ve kınama mesajları dışında henüz ortada ciddi bir önlem görünmüyor.
* * *
Ne yapılabilir?
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Sedat Laçiner, “Güneydoğu’da Patlayıcılar ve Mayınlar” konulu incelemesinde bazı önlemleri şöyle sıralıyor:
1) Sevkiyatın güzergâhını ve saatini sık sık değiştirmek... Bu deneniyor, ancak çoğu yerde tek geçiş noktası var.
2) Mayını uzaktan patlatmaya yarayan ateşleyiciyi engellemek: Bunun için bölgedeki cep telefonlarının sinyalini izleyip frekanslarını bloke edecek bir sistem gerekiyor. (Ama buna yasa engelmiş. Telefon dinlemek serbest, sinyal dinlemek yasak yani...)
3) Koruyucu araçlar: Dünyanın pek çok ordusu artık zırhlı personel taşıyıcılarla korunuyor. Türkiye’de bu konuda büyük açık var. Aynı şey patlayıcı tespitinde kullanılan insansız küçük uçak, robot ve köpekler için de geçerli...
4) Askerin eğitimi: “Terörist gibi düşünebilen bir asker”, yola döşenen mayının izini fark edebilir. Kitlesel anti-mayın eğitimi konusunda kurumsal yapılanma, merkezi kurslar, broşür kitapçık vs. gerek.
5) İstihbarat çalışması ve C-4 patlayıcıların sınırdan geçişinin önlenmesi...
6) Belki de en önemlisi, bu yeni stratejiye karşı bir strateji geliştirilmesi... sahadaki asker sayısının azaltılması... düzenli birlikler yerine terör konusunda uzmanlaşmış, teknolojik desteği olan dar timlerin bölgeye sevki... Askerin daha hızlı ve esnek hale getirilmesi... Hava merkezli operasyonlara ağırlık verilmesi...
* * *
Bunlar Laçiner’in raporundaki askeri önlemler...
Sorunun kalıcı çözümünü sağlayacak “sivil önlemler paketi” ihtiyacını ise hükümet tamamen unutmuş görünürken Diyarbakır’ı ziyaret eden Genelkurmay Başkanı dile getiriyor.
İronik değil mi?