Ve o güzelim Bedri Rahmi şiirini bana okuduğu günü...Karlı bir Ankara akşamıydı. Esenboğa Havaalanında karşılaşmıştık. Onun emektar arabasıyla şehre dönüyorduk. Deri eldivenleriyle camın buzlarını temizledikten sonra direksiyona geçmiş ve yol boyu bana, çalışmakta olduğum 32. Gün programıyla ilgili hazırlamakta olduğu dosyayı anlatmıştı."Seni severim; o yüzden bilmeni isterim. Ciddi bir yolsuzluk dosyası açıyorum bu konuda... Eve gel, göstereyim. Bu işte bir haram kokusu var" dedi ve sözü şiire getirdi:"Bak şair ne diyor: Ne bir haram yedin, ne cana kıydın / ekmek gibi temiz, su gibi aydın / Hiç kimse duymadan hükümler giydin / yiğidim aslanım aman burda yatıyor. Ardından böyle söyleyebilmeli insanlar..." Bir yıl sonra bütün Türkiye, onun ardından bu türküyü söyleyecekti.* * *"Ölmeyeceksin" demişti Sezen Öze; "Ölünce bu işin devamı yok..."Sezen Öz, kontrgerilla için açacağı davanın hazırlık soruşturmasını yürütürken öldürülen Ankara Savcı Yardımcısı Doğan Özün eşiydi. Doğan Öz vardığı sonuçları, bir rapor halinde dönemin Başbakanı Ecevite sunmuştu:"Bazı yabancı istihbarat örgütlerinin, devlet aygıtını da kendi amaçlarına uygun şekle dönüştürerek demokrasi düşmanı akımları iktidar yapmaya çalıştıklarını" belirtiyor ve örnekler veriyordu."Bu hazırlığı yapanların içinde askeri ve sivil güvenlik güçleri, istihbaratçılar ve ülkücülerin de bulunduğunu" yazan Öz, bu rapordan çok kısa bir süre sonra öldürülmüştü.Mumcu, dostu Doğan Özün ölümünün ardından eşi Sezen Öze şöyle demişti:"Özü vurmaktan yargılanan sanığın avukatı, ısrarla Başbakanlığa, Genelkurmay Başkanlığına başvurdu. Bence mahkeme burada derinleştirilmeliydi. Fakat hiç üzerinde durulmadı. Bir yerde duvarlar örüldü. Türk basını ne kadar yetenekli gazeteci varsa görevlendirmeliydi, araştırmalıydı. Maalesef kimse ilgilenmedi. Ölmeyeceksin!.. Ölünce bu işin devamı yok. Kimse o kapıları aşamadı..."* * *Ne ilginçtir ki, bunları söyledikten çok kısa bir süre sonra, 11 yıl önce bugün, Uğur Mumcu da öldürüldü. O da aynı gizli örgütü araştırıyordu. Öldürülünce Türk basını ne kadar yetenekli gazetecisi varsa bu işin peşine takmalıydı.Yapmadı.En iyi mensuplarını gömen, en kötülerini de baş tacı eden bir meslek, bunu yapamazdı zaten...İzi sürülen örgüt "kaza"ra ortaya çıktı.Ama yine bir yerde duvarlar örüldü.Mehmet Ağarın Güldal Mumcu ile yaptığı görüşmede sözünü ettiği, "Altından bir tuğla çekerseniz, hepsi yıkılır" dediği duvarlar..."Bugün efkarlıyım.Açmasın güller!" can.dundar@e-kolay.net Uğur Mumcu adı geçince "Yiğidim aslanım"ı anımsıyorum ilkin...