Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TRT'yi okul sayarım. Kamu hizmeti yayıncılığına hâlâ inananlardan biri olduğum için de üzerine titrerim.TV yayıncılığının tamamen piyasaya endekslendiği böyle bir dönemde TRT'nin bırakın alternatif bir yayın politikası uygulamayı, bir genel müdürü bile olmaması akıl alır gibi değil.***TRT bugünlerde Eurovision şarkı yarışmasına gönderilecek şarkıyla meşgul...Sibel Tüzün'ün seslendireceği şarkının İngilizce değil Türkçe sözlü olması konusunda ısrarlılar. Şarkıyı beğenmedim, ama bu tavrı destekliyorum.Peki "Ses bayrağımız Türkçemizi dünyaya duyuracak" şarkının adı ne?"Süper Star!.."Şaka gibi, değil mi?***Trabzon'da Rahip Santoro'nun öldürülmesinden sonra bu köşede (11.02.2006), TRT bülteninde yayımlanan bir haberi aktarmıştım. Daha çok bir örgüt bildirisine benzeyen haberde "Bölgede Pontus hayalini gerçekleştirmek için çalışan Ortodoks misyonerlerin kirli oyunları"ndan söz ediliyor ve "Halk buna izin vermez" diyen sokak röportajlarına yer veriliyordu."3-5 misyoner, koca Trabzon'u dininden edecekmiş gibi bir panikle kitleleri kışkırtırsanız, bilerek ya da bilmeden ucu cinayete varan bir yolun taşlarını döşemiş olursunuz" diye yazmıştım.***TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney'den bir düzeltme geldi.Haberi yalanlamıyor, sadece haberin 22.12.2004'te yayımlandığını, dolayısıyla rahip cinayetiyle ilişkilendirilemeyeceğini söylüyor."'Misyonerlik faaliyetleri ve Pontus hayali' tartışmalarına pencere aralamayı amaçlayan, asla bir kişiyi ve bölgeyi hedef göstermeyen bu haberin dahili ve harici bedhahları rahatsız ettiğini" öne sürüyor.O "bedhahlar" kimdir bilemem, ama haberin Trabzon'daki Hıristiyan din adamlarını hedef gösteren üslubu ortada...Kamu yayıncılığı yapan bir kurum, haber bülteninde "Yöre insanı iş vaadiyle Yunanistan'a götürülüyor, misyoner olarak yetiştirilip tekrar Türkiye'ye gönderiliyor" diyorsa, kaç kişi, ne zaman, nasıl, nereye gönderilmiş sorularını yanıtlaması gerekmez miydi?***Daha ilginç ayrıntıları, benden 2 gün sonra Yeni Çağ gazetesinde Hasan Bulut yazdı.Onun verdiği bilgiye bakılırsa bültende yer alan haber, TRT'de 13 ay önce hazırlanan 60 dakikalık bir programın anonslarıymış.TRT Haber Dairesi Başkanı'nın talimatı üzerine hazırlanan programda "misyonerlik yaptığını itiraf eden papazlar" da yer alıyormuş. Ancak Dünya Protestan Kiliseler Birliği Ortadoğu masası TRT'yi mahkemeye verince program yayından kaldırılmış.Şimdi sürprize dikkat:Yayımlanmayan o programda Rahip Santoro ile yapılmış bir röportaj da yer alıyormuş.TRT bir rahiple çekim yapıyor.O çekimin yayımlanacağı programda "misyonerlik yaptığını itiraf eden papazlar" olduğu söyleniyor.Ve o rahip bir cinayete kurban gidiyor.Asıl bu cinayette "dahili ve harici bedhahlar" aramak gerekmez mi? can.dundar@e-kolay.net Ben televizyonculuğu TRT'de öğrendim.