Köşemiz bugün sizlere sıkı bir araştırmacı gazetecilik örneği sunmaktan gurur duyuyor.
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Başkan Yardımcısı Dick Cheney'ye Türkiye ziyareti öncesi bir bilgi notu verip "Halkın sempatisini çekmek istiyorsan her yerde Türkleri öv, Türkiye'nin stratejik öneminden, müttefikliğinden söz et, 'Model bir ülkedir' filan gibi iltifatları konuşmalarına serpiştir" demiş ya...
Acaba bu tavsiyelere daha önceki buluşmalarda uyulmuş mu diye şöyle bir arşivlere baktık...
Anladık ki, aşığımız, yarım asırlık ilişkimiz boyunca "ilan - ı aşk" cümlelerini hiç değiştirmemiş.
* * *
28 Eylül 1999.
Beyaz Saray'da meşhur "Ecevit ayakta, Clinton koltukta" fotoğraflı görüşme...
Clinton "Türkiye ile uzun süredir var olan stratejik ittifak"tan söz ediyor ve Ecevit'i "seçkin bir lider" olarak övüyor.
16 Kasım 1999.
Clinton, Ankara'da... Çankaya Köşkü'ndeki konuşmasına, "ABD'nin en önemli ortak ve müttefiklerinden birisi olan Türkiye" diye başlıyor ve "ABD'nin müttefiki olmaya devam etmemizi" istiyor.
* * *
1 Mart 2001.
"Bilgi notu"nu devralan yeni Başkan George W. Bush da, Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderdiği mektuba "Türkiye, değerli bir NATO müttefiki ve ABD'nin yakın bir dostudur" diye başlıyor.
26 Eylül 2001.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi W. Robert Pearson, bir sempozyumda "Türkiye, terörle mücadele vizyonu açısından liderlik üstlenecek bir ülkedir" deyip ekliyor:
"Türkiye bu reform programıyla, bölgesinde büyüyen pazarlar için bir modeldir."
* * *
Üşenmeyip daha geri gittim, 1981'de askeri yönetim altındaki Türkiye'yi ziyaret eden Amerikan Savunma Bakanı Caspar Weinberger'in demeçlerine baktım.
Bakanın daha havaalanında "Türkiye, çok önemli bir stratejik konuma sahiptir" demiş.
Basın toplantısında "Avrupa, Türkiye'de askeri rejimi sıkıştıracak kararlar alırken ABD'nin desteğinin anlamını" soran Amerikalı gazetecilere de aynı klişeyle cevap vermiş:
"Biz Türkiye'yi NATO ittifakının bir üyesi ve yakın dostumuz olduğu için destekliyoruz."
Daha geri gidelim mi?
1964... ünlü Johnson mektubu...
"Kıbrıs'a girerseniz NATO sizi savunmaz" diyen o aşağılayıcı mektubun girişinde bile aynı sevgi sözcükleri var:
"ABD, yıllar boyu Türkiye'nin en sağlam müttefiki olmuştur."
* * *
Gördünüz ya, başkanlar, bakanlar, elçiler değişiyor, ama Washington'un "Türkleri kandıracak elzem iltifatlar" albümündeki "kilit sözcükler" hiç değişmiyor.
Ancak tarih, "övül"meye "alış"tırılan Türklerin, arkadan gelen talepler karşısında genellikle derin bir hayal kırıklığı ve "gücen"me yaşadıklarını gösteriyor.
Biz ise artık "stratejik konum"umuzla değil, "boş sözlere kanmama huyumuz"la övünmek istiyoruz.
İnönü, "Büyük devletlerle ilişki, ayıyla yatağa girmek gibidir" demişti ya, yatakta "Ne güzel modeliniz var. Balayımızı Irak'ta geçirelim mi" diye soran "mültefit ayı"mızın kulağına eski bir Ajda Pekkan şarkısı fısıldamak istiyoruz:
"Palavra... palavra... hepsi palavra... / İnanmam sana..."
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025