Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Orman, fısıldaşan yapraklardan dev bir koroyla uğultulu şarkılar s"yledi kulağıma; burnuma kekik kokuları taşıdı.Kah kan kırmızı dağ çileklerinden tadarak, kah fırtınadan devrilmiş ağaç g"vdeleri arasına dalarak, dostlarla kol kola yürüdük uçsuz bucaksız bir çam ormanının çamurlu patikalarında...Sağanak yağmur altında tepelere tırmanan rampalar arşınladık, zirveyi sucuk - ekmekle kutladık.Yolumuza çıkan k"y kahvelerinde adaçayı içip evlatlarınca "lüme terk edilmiş yapayalnız ihtiyarlarla s"yleştik; tütün, torunlar ve dünyanın halleri üzerine...Dostlarla tavla oynadık, mars ettikçe neşeyle dalga geçerek...Bir kamyonet sırtında seyahat ettik, saçlarımızı yele vererek...Peşimizde tüyleri safrana çalan, çakı gibi bir k"pek vardı.Yanımızda güzel g"zlü, eksik dişli çocuklar...Güler yüzlü, temiz kalpli, riyasız arkadaşlar...* * *Sadece seyircisi olduğumuz "çılgın televizyon eğlenceleri" yoktu; "yılbaşına eğlenerek girmeliyim" ıkınması da...Gece, dingin ve mutedildi.Ellerimizde tutuşmuş çıralar taşıyarak ormanın derinliklerine daldık, neşeli bir ateşb"ceği ordusu gibi...Hem seyrine doyulmaz, hem yanına yanaşılmaz bir dilber hararetiyle gürüldedi kamp ateşi; alevden saçlarını dolunaya savurdukça, ışık damlaları halinde mehtaba koştu kıvılcımlar; eski anılar gibi uzaklaştılar...Biz, eski şarkılar s"yledik, yeni senenin heyecanıyla...Alevin sıcağı, şarabınkine karıştı; yıl boyu somurtup duran hayat, o gece bizimle barıştı.* * *Binbir diyar dolaştıktan sonra, arayıp durduğu mutluluğu evinin bahçesinde bulan gezgin "yküsündeki gibi, peşine düştüğümüz huzurun hiç de o kadar uzak, o kadar pahalı olmadığını keşfettik.Kaf dağlarının ardında sandığımız şeyi, Kaz Dağları'nın eteklerinde bulduk.Kamp ateşinin karşısında, yanı başımızda uyuklayan bir k"peğin safrana çalan tüylerindeydi huzur...Güzel g"zlü, eksik dişli çocukların kahkahasında...Bahtiyar bir kadının g"zbebeklerinde...Neşesinde, bir orman buluşmasının...Yalansız bir dost meclisinde...* * *™ylesine bir yılbaşıydı işte...G"sterişsiz, yalın ve sade...Tatsız geçmiş bir senenin son günü, omuzumuzdaki keder, yağmura karışıp gitti.Yorgun bir aralıktan bakınca, eskisinden çok daha iyi bir yeni yıl g"rdük; hepimiz için...Gemlenen zaman, soluklandı ormanda bir ağaç g"lgesinde...Güzel k"pek yuvasına d"ndü.Son kadehler de kalktı dolunaya doğru...Kampın ateşi s"ndü.Gece, eksik dişli bir oğlan, yüzünde çıraların isi, sesinde mahmur bir huzurla yanağıma yaslanırken; "- İşte baba" dedi, "...ben mutluluk diye buna derim". Hayatta daha ne isterim? "- Ben de..." dedim yüzümde tomurcuk güllerle: "- Ben de bebeğim!.." candundar@superonline.com D"rt nala fasılasız koşturup durduğum ve alabildiğine yorulduğum nahoş bir yılın sonunda, tenha bir ormanda zamanın dinginlerine asılıp yavaşladım; yaşlı bir ağacın g"lgesinde konakladım.