Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

cansen@leburo.com

Tüm Yazıları

Eller günahkar/ Diller günahkar/ Bir çağ yangını bu bütün/ Dünya günahkar…

Sezen Aksu yıllarca önce bu şarkıyı yazarken şarkının gerçek olacağını tahmin edebilir miydi acaba ? Çünkü tam da şarkıyı yaşıyoruz aslında, bir çağ yangını var dışarda ve masum değiliz hiçbirimiz!

Önce Manavgat, Marmaris, Bodrum, Silifke, Uşak, Mersin, Hatay ve daha birçok yerde çıkan yangınlarda binlerce ağaç, bitki, hayvan yanarak kül oldu. İnsanlar yuvalarını, anılarını, umutlarını bıraktılar geride. Yanan sadece ağaçlar değil, ciğerlerimizdi. Kaybettiğimiz bitkiler değil nefeslerimizdi. Yok olan da sadece ormanlar değil geleceğimizdi !

Haberin Devamı

Ağaç deyip geçmeyin, yetişkin bir ağaç yaklaşık 500 kg karbondioksiti emiyormuş ve yine bir ağaç, iki kişinin dört yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyormuş. Kaç tane canlıya ev olan, kurda, kuşa, ceylana, tavşana, nice hayvana kucak açan ormanlar, gözümüzün önünde kül oluyor. Bizler ise çaresizce, elimiz kolumuz bağlı, ayran-su taşıyarak, yardım malzemesi sağlayarak bekliyoruz bu felaketin bitmesini, alevlerin sönmesini…

PKK, rantçılar, Afganlar, Suriyeliler ya da içimizdeki hainler, kim yaptıysa bu veballe nasıl yaşayacak acaba, koca bir milletin ahı nasıl çıkacak, merak ediyorum. Ve bu ahın çıktığını görmeden gitmemeyi diliyorum!

Gar yandı bu ülkede, kütüphane yandı içinde kitaplarla, otel yandı içinde insanlarla. Dağ yanı, taş yandı şimdi de ağaçlar, ormanlar, hayvanlar! Halbuki ne güzel der Zerdüştler; ‘Ateşe su dökülmez onun da canı var. Bu kadar yakmakla ateşin bile canı yanar! ‘

Böyle insanlar yaşardı bizin topraklarda. Oyunda sayarken iki ile üç sayısı arasına ikibuçuğu sığdıran vicdanlı çocuklardık biz, nasıl bu hale geldik yaa, hangi ara!

Yangınlardan kaçıp ormandan koşarak inen hayvanları, kaç kişiye, bitkiye, çiçeğe, böceğe gölge olan ağaçların yanışını gördükçe ne hissediyor acaba bunu yapanlar, nasıl dayanabiliyorlar? Kendilerine nasıl insan diyebiliyorlar? Sadece bize, ona şuna değil kendilerinin de geleceği ile nasıl oynayabiliyorlar?

Onca ağacın yanmasıyla Marmaris’te arıcılık son buldu. Bodrum’da adına türkü yakılan Çökertme koyu tamamen yok oldu. Turizm cenneti Manavgat kül oldu. Umudun çiçekleri kuruyup soldu. Canımız yanıyor, ciğerlerimiz sökülüyor evet. Elimizden bir şey gelmiyor, içimiz kan ağlıyor tamam. Ama neler gördü bu vatan, neler yaşadı. Ama yıkılmadı hep ayaktaydı. Böleceklerini sananlar, bölemeyeceksiniz! Zaptedeceklerini sananlar, yenileceksiniz! Küllerinden kaç defa doğduğunu bilir misiniz bu toprakların, yine doğacak GÖRECEKSİNİZ!

Haberin Devamı

Ne ateşler düştü ocaklarımıza, ne fidanlar şehit oldu vatan uğruna. Bu ateşi de söndüreceğiz, göreceksiniz! Birlik olup yaralarımızı saracağız, ülkeyi ağaçlarla donatacağız. Türk- Kürt diye ayrışıp kardeşi kardeşe kırdırtmayacağız. Hainleri yaşatmayacağız, emellerine ulaştırmayacağız! Bu kalleşliği unutmayacağız !

Affet bizi doğa, kıymetini bilemedik ama artık bileceğiz, umudu da yaşamı da yeniden yeşerteceğiz!

Köy yanar, çingene saçını tarar !

Ortalık yangın yeri denir ya zor durumlar için şu an bunun mecaz değil sözlük anlamının tam da içindeyiz; Ülke yangın yeri, alevlere müdahale edilemiyor, her yer toz duman. Duman demişken eskilerin haberleşme aracıymış duman, dumanla iletilirmiş mesajlar. Günlerdir süren ve bir türlü sönmeyen yangınlardan çıkan dumanlar, doğanın mesajı belki de. Durumun ciddiyetini, iklim dengesizliğini, plansız yapılaşmayı anlamayan halka duyurmaya çalıştığı imdat çığlığı! Seller, depremler, heyelanlar, yangınlar sesini duyuramayan, bağrına bastığı canlıları korumaya çalışan tabiat ananın intikamı!

Haberin Devamı

Bu çığlığa, intikama hala duyarsız kalan, işin vehametinin farkında olmayan, alevler içindeki ormana karşı sofra kuran, dumanlar içindeki dağı arkasına alıp poz veren, eğlenip dans eden kişiler de var elbet. Misal milli fenomenimiz Şeyma Subaşı. Aylardır kaldığı İbiza’dan Bodrum’a teşrif etti ve ultra lüks teknesindeki keyfini, yediği istiridyeleri, sevgilisiyle çektirdiği resimleri paylaşmaya başladı. Yaşamayın demiyoruz ki, yemeyin, içmeyin, eğlenmeyin de demiyoruz ama paylaşmayın diyoruz. Onca ağaç, bitki, hayvan yanarken, insanlar evsiz barksız kalırken sizin eğlencenizi görmek istemiyoruz. Bize göstermeden, kör gözümüze sokmadan da yaşayabilirsiniz inanın bunu başarabilirsiniz!

Sosyal medyada kıyamet kopuyor, ‘utanç fotoğrafı’ adıyla gezip eğlenenlerin, alevlere karşı yemek yiyenlerin resimleri yayınlanıyor. Ya bunu düşünmeyeni, komşusu ağlarken kendisi sefa edip eğleneni biz mi terbiye edeceğiz. Bugüne kadar öğrenemediği insanlığı, bu yaştan sonra biz mi öğreteceğiz! Nasıl böyle evlat yetiştirdim diye anası babası düşünsün. Siz de böyle insanlarla aynı ülkede yaşamak zorunda kaldığınız için kaderinize küsün!

Köy yanarken saçını tarayanlar! Siz de tarayacak saçınız, kalacak köyünüz kalmadığında ne demek istediğimi anlayacaksınız ama geç olacak. Eğlenmenize devam edin, bakın keyfinize ama inanın doğa bunun hesabını illa sizden soracak!

Olimpiyatlar fragman!

Biz burada ülkemizi korumak, yangınla boğuşmak için uğraşırken dünyanın öteki ucunda evlatlarımız, yeryüzüne milli marşımızı dinletiyorlar gururla! Tokyo 2020 olimpiyatlarında sporcumuz Mete Gazoz ile okçulukta tarihimizin ilk altın madalyasını kazandık. Kadınlar boksta Buse Naz Sürmeneli ve Busenaz Çakıroğlu yarıfinale yükselerek altın madalyaya koşuyorlar. Erkekler Jimnastikte ilk olimpiyat madalyamıza kavuştuk nihayet. Voleybolda kızlar çeyrek finalde tarih yazıyor. Yelken, judo, karate, güreşte de başarılara imza atılıyor. Sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını seven Atamızın da ruhu şad oluyor.

Yüreğimiz yangın yeri ve alevlerin bizden götürdüğü onca şeye karşın kilometrelerce öteden gelen bu güzel haberler şifa oluyor ruhumuza, bir nebze de olsa. İyi haberlere ne de çok ihtiyacımız var çünkü bu ara!

Dedim ya biz küllerinden doğan bir milletiz; düşmeyi de biliriz, kalkıp ayağa yeniden başlamayı da. Bir istedik mi, birlik olabildik mi hangi çılgın bize zincir vurabilirmiş şaşarım valla. Olimpiyatlar fragmandı, asıl film şimdi başlıyor; Seyret bizi Avrupa- Amerika!

CANSEN ERDOĞAN